Kayseri’deki değişimde Paul Le Guen’i sınıfta bırakan husus, oyuncularını buna iyi hazırlayamamasıydı… Nitekim, en kötü maç en kötü skor ortaya çıkmıştı… Biz de buna itiraz hakkımızı kullanmıştık… İtirazımız değişime değil, uygulama biçimineydi…
Osmanlıspor karşısında, bu kez dersine iyi çalışmış, öğrencilerini de iyi çalıştırmış olacak ki, 3-5-2 ya da 5-3-2 tuttu…
Hepimizin gördüğü; yani 4-1-4-1’de takımın 60. dakikadan sonra yorulduğu, kulübede yeterli seviyede alternatif olmadığı gerçeğini, muhakkak rakipler de görüyordu, taktiğini ona göre belirliyordu…
Aynı Osmanlıspor ve hocası İrfan Buz gibi…
Paul Le Guen’in beklenmeyen “B” planı, tutmayabilirdi de…
Belki göze hoş da gelmemiş olabilir…
Benim vurgulamak istediğim konu, adamın sürekli bir arayış içinde olması…
Israrla, elindeki malzemeden neler üretebileceğini deniyor… Gelişime ve değişime kapalı bazı yerli teknik adamlara inadına yapar gibi…
Geçen sezon Bursaspor’u o hale getirenlere bir bakın, daha iyi anlayacaksınız ne dediğimi…
Pablo, penaltıyı kaçırmasına rağmen sahanın en iyisiydi… Ertuğrul ilk kez oynamasına rağmen sırıtmadı… Belki bu sistemde daha verimli olacaktır…
Barış ve Aziz’in omuzlarına bir kat daha yük biniyor fakat, oyuna ve skora katkıları artıyor…
Bir de, sadece sistem değil duran top konusunda da takım dersine iyi çalışmış… Defansta olduğu kadar hücumda da faydalarını gördük…
Penaltı pozisyonu, Stancu’nun attığı golü sayabilirim…
En önemlisi de şu; Bursaspor’un artık sadece “A” planı yok. “B” ve “C” planı da mevcut… Bakarsınız yarın “D” planı da olabilir…
Yeter ki, oyuncuların kafası karışmasın… Yoksa arzulanan bu…