Adalet Bakanlığı, mahkemelerin iş yükünü azaltmak amacıyla ‘arabuluculuk’ sistemini hayata geçirmişti.

Dünyada birçok ülkede uygulanan bu sistem bildiğim kadarıyla şöyle çalışıyor…

Belli konularda birbirinden şikayetçi olan tarafları, savcılık önce aralarında anlaşsınlar diye bu resmi arabulucuya gönderiyor.

Taraflar burada anlaşırlarsa, mahkemelik olmadan dava sonuçlanıyor.

Arabulucuya rağmen yine anlaşamazlarsa, dava açılıyor.

*

Arabuluculuk sistemi çıkalı epey oldu ama toplumda hala çok bilinmiyor.

Adalet Bakanlığı da bu eksikliği gidermek için medya desteği almaya karar vermiş.

İlk işbirliğini de Kanal D’nin rekortmen ve fenomen dizisi Arka Sokaklar’la yapmışlar.

Dizinin akşam yayınlanan bölümünde, efsane başkomiser Rıza Baba ile ekibi, davalık olan işçi ve işvereni arabulucuyla görüştürerek, mahkemeye gitmeden anlaşmalarını sağladılar.

Bir bu işi yapmadıkları kalmıştı ekibin!

İstanbul’un asayişini sağladıkları gibi bu işi de başardılar!

Helal olsun!

*

Sevilen ve izlenen diziler üzerinden arabuluculuk sistemini tanıtmak güzel bir fikir…

Daha akılda kalıcı…

Seminerler, paneller düzenleseler bu kadar etkili olmaz.

Fakat, bir tek Arka Sokaklar dizisiyle yetinmemeli, beğeniyle izlenen daha bir çok dizimiz var ekranlarda, onlar da destek vermeli…

Örneğin, Diriliş Ertuğrul dizisinde şöyle bir replik konabilir…

Birbirleriyle bir türlü anlaşamayıp obanın huzurunu bozan tipleri huzuruna çağırsın Ertuğrul Bey ve kılıcını gösterip, gür sesiyle şöyle uyarsın onları:

“Düşmanlarla mı uğraşacağız sizinle mi bre deyyuslar! Tez aranızdaki didişmeyi bırakıp, güzelce anlaşın, yoksa ben girersem devreye, bakmam gözyaşınıza!”

*

Tarihi dizide, arabuluculuk sisteminin tanıtımı çok inandırıcı olmaz, yanlış anlaşılır deniliyorsa, Kurtlar Vadisi’ni önereceğim ama o daha sakat!

En güzeli Çocuklar Duymasın dizisi…

Çalışmadan hep kısa yoldan parayı bulmak isterken başları sürekli belaya giren Çaycı İsmail ile Şükrü, arabulucu sisteminin tanıtımı için dizideki en bulunmaz karakterler…

Denemekte yarar var bence.

 

Ayın 13’ünde saat 13.00’de!

 

Millet İttifakı’nın CHP’li Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, projelerini açıklayacağı basın toplantısını sürekli erteliyor.

Önce 4 Mart pazartesi denildi…

Sonra 10 Mart pazar…

Şimdi de söylenilen tarih 13 Mart Çarşamba…

Bu tarih de son anda yine değişmezse, 31 Mart’ta seçildiğinde Bursa’yı gülümsetecek projelerini açıklayacak Bozbey o gün…

BAOB Yerleşkesi’ndeki toplantının günü ve saati çok ilginç geldi…

Özellikle seçilmiş gibi…

Ayın 13’ü ve saat 13.00…

Malum bu rakam halk arasında pek sevilmez!

Başkan Bozbey de, sandıkta umduğunu bulamazsa, bütün suçu 13’e atmasın! 

         

Gözün aydın DSP!

 

Siyasi partilerin arasında şu ana kadar gördüğüm en kötü slogan, DSP’ye ait…

Rahmetli Bülent Ecevit’li yıllarda kullandıkları “Gözün aydın Türkiye/ Ak güvercin geliyor” şarkısındaki ‘Gözün aydın’ cümlesini kullanıyorlar…

O sloganı gören seçmen de ister istemez “e size de günaydın!” esprisi yapıyor.

Sağdan soldan birçok aday geldi partiye ama demek ekonomik yönden bir katkıları olmadı, paraya kıyıp da yeni bir slogan ve seçim şarkısı hazırlatamadılar.

Bu arada;

Saadet Partisi’nin 31 Mart yerel seçimleri için bulduğu slogan da ilginç:

“Çare Var”

Futbola çare olamadı VAR sistemi, bakalım SP’ye seçimlerde olacak mı?

 

Vaatlere dikkat!

 

Sosyal medyada paylaşım ve tıklanma rekoru kıran çok komik bir seçim videosu var…

Anadoludaki bir kasabamızda çekilmiş…

Millet İttifakı’nın ilçe belediye başkan adayı, nokta mitinginde kürsüye çıkmış, yöresine has şivesiyle aynen şu vaatlerde bulunuyor:

“Karıkoca olmayanı karıkoca yapacağım… Mektebi olmayana mektep yapacağım… Vallahi çoluk çocuğu olmayana çoluk çocuk yapacağım!”

Kalabalığı görünce coşan bu başkan adayının vaatlerine en büyük alkış ve tezahüratın kadınlardan, gençlerden gelmesi de düşündürücüydü…

Bu vaatleriyle kesin alır seçimi o başkan adayı!