Ünal Özbay
Ünal Özbay

Karakomik Filmler’e gitmeli mi gitmemeli mi?

25 yıldır hayatımızda olan Cem Yılmaz, şüphesiz Türkiye’nin en çok güldüren ve en ünlü komedyeni. Stand-up gösterileriyle edindiği başarıyı başlarda çektiği sinema filmlerinde de gösteren Cem Yılmaz, son zamanlarda eskisi kadar komik filmler çekememekle eleştiriliyor.

Hoş Cem Yılmaz da ‘Hokkabaz’ filminden itibaren sosyal mesaj verme kaygısı taşıyan ve “Bakın ben yalnızca güldürmüyorum. Farklı hikayelere başka bakış açıları getirip, bunu deneysel bir biçimde de aktarabiliyorum” demeye çalışan işleri yapmaya ısrarla devam etti.

Bunun son örneğini de bize ‘Karakomik Filmler’ adıyla sunduğu ‘İki Arada’ ve ‘Kaçamak’ filmleriyle sundu. Tek seansta iki film olmasının dışında başka hiçbir farkı olmayan bu filmleri bir çok Cem Yılmaz seyircisi gibi tüm olumsuz eleştirilere ve bilet paramın yanacağı uyarılarına rağmen ben de koşa koşa gidip izledim.

Sonuç; sinema salonunda boşa geçirdiğim 2 saat… ‘İki Arada’ her ne kadar acıklı yönüyle başlarda beni etkilese de hikayenin devamı sonuca gerçekten çok amatörce bağlandı.

***

Kaçamak’ içinse buradaki satırları boşa harcamaya bile gerek görmüyorum.

Oysa bu tür filmlerin başarıyı yakalayabilme endeksi tamamen yönetmenin yaratıcılığına, başarısına bağlı. Bu denemelerde gördük ki Cem Yılmaz o kadar da iyi bir yönetmen değil.

Bu noktada kafamda iki soru dönüp duruyor.

1- Cem Yılmaz bize neden ‘Gora’, ‘Arog’ yada ‘Yahşi Batı’ ayarında filmler çekip keyfimizi yerine getirme misyonunda kendini çekip, meselenin diğer tarafında ısrar ediyor? Hoş kendisinin buna cevabı net; böyle istedim ve böyle yaptım diyor.

Bu durumda ben de diyorum ki; o zaman Cem Yılmaz zaten maliyetini sponsorları aracılığıyla çıkardığı bu filmleri bir de gişeye sunup, yeni küçük servetler kazanma planı yapmak yerine sanat yönü daha yüksek filmlere kafa yorup, uluslararası festivallere katılsa… Hem ola ki oralardan alacağı ödüllerle Türk halkı olarak biz de kendisiyle daha da fazla gurur duysak.

2- Bu durumda biz şimdi yine Karakomik Filmler’in bu Cuma vizyona girecek olan üç dördüncü bölümleri niteliğindeki ‘Emanet’ ve ‘Deli’ye gidecek miyiz?

***

Emanet’ ve ‘Deli’nin de tür, kalite, akıcılık bakımından ‘İki Arada’ ve ‘Kaçamak’tan çok ta farklı olmadığını anlamak için yine bilet paralarını yakıp, sinema salonunda bir dünya reklam izleyip, boşa 2 saat daha mı geçirmeliyim? Hoş tüm bu güçlü öngörülerim yine de merakıma yenilecek gibi görünüyor.

Öte yandan Cem Yılmaz’ı yerden yere vurup diğer komedyenleri es geçmek olmaz. Şahan Gökbakar’ın ‘Recep İvedik 6’sı da ne yazık ki büyük bir hayal kırıklığı olarak serideki yerini aldı. Filmdeki esprilerin neredeyse tamamı ilk 5 bölümden araklama.

Yaptıkları iyi işlerle bir sonrakinde seyirciyi daha büyük beklentiye sokan komedyenlerin bu noktada aldıkları sorumluluğu unutmamaları gerek. Aksi halde ‘ben yaptım oldu, siz anlamadınız’ savunmasıyla, bundan sonra yapacakları iyi işlerde eski seyircilerini bulamamak gibi büyük bir kayıp yaşamaları kaçınılmaz olacak…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X