Bahar gelmiş dağlara…

Sıcaklık 15-16 derecelerde…

Zirvesi uzaktan buzulu andıran Uludağ manzarasının eşlik ettiği yollarda ise araç sürücülerinin bir şikâyeti var ama…

Önlerindeki araçlardan sıçrayan taşların kazalara neden olduğunu söylüyorlar.

Aynı şikâyeti CHP Orhaneli İlçe Başkanı Ahmet Güneş de dile getiriyor.

“Söz verildi ama durum ortada…

Hala aynı yollar” diyor.

Sözü daha sonra Ak Parti’nin kullandığı “Yeni Türkiye” sloganına getiriyor.

“Yeni Türkiye söyleminden dolayı biz de dağ yöresine özerklik istiyoruz.

Kömür bizden…

Mermer bizden…

Elektrik bizden…

Krom bizden…

Bursa’nın suyu bizden…

Oksijenimiz elimizden alınıyor ama biz Bursa’dan bir şey alamıyoruz.

Hep veriyoruz.

Bu durumun değişmesi için Orhaneli, Keles, Harmancık ve Büyükorhan’a özerklik istiyoruz.”

Bölgenin sahip olduğu imkânlar oranında Bursa’dan, Ankara’dan yeterince destek alamadığını söyleyen CHP Orhaneli İlçe Başkanı Ahmet Güneş, Doğanca Barajı’na doğru mermer çıkarmak için parçalanan dağlara da hayıflandığını dile getiriyor.

Güneş o kadar haklı ki…

2000’li yılların başlarında yangınla güzelliğinden çok şey kaybeden o ihtişamlı yol, açılan mermer ocaklarıyla çok daha çirkin bir hal almış…

O güzelliklerden geriye bir şey kalmamış neredeyse…

Hayıflanmamak içten bile değil.

Orhaneli’nde şikâyet konusu olan bir de yol çizgileri var.

Bursa’daki gibi şeritlerin belirlenmesini istiyorlar.

Ayrıca…

Araç sürücülerinin belası haline gelen mucurlardan kurtulmanın yolu olarak da soğuk asfalt isteniyor.

Tabii…

Termik santralın özelleştirilmesiyle ilçede yaşanan kriz de var gündemde…

İşten çıkarmalarla ilçenin yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalacağı söyleniyor.

CHP Orhaneli İlçe Başkanı Ahmet Güneş’in aktardığı sorunlar geçmişte de vardı.

Bugün de var.

Yollar genişletildi…

Ama işte…

Hala sorunlar var.

Bir kere ama tam istenen ölçüde yapılmıyor hiçbir şey…

Bu da…

Sürekli yeni beklentilere neden oluyor.

Dün Güneş’i dinlerken, kendisinden önce görev yapan ilçe başkanları geldi aklımıza…

İsimler değişti…

Partiler değişti…

Belediye başkanları değişti ama Orhaneli’nde, Keles’te, Harmancık’ta, Büyükorhan’da beklentiler değişmedi.

Yol derdi var.

İşsizlik derdi var.

Göç derdi var.

 

Ballısaray’dan müjdeli yola!

 

Uludağ’ın arka yüzünde tam bir gün süren turun duraklarından birisi de Harmancık’tı…

Yıllardır beklenen bir yol var, Harmancık’ta…

Edirne’den Çanakkale’ye oradan Balıkesir-Harmancık hattından Akdeniz’e inecek yolun hikâyesi hala sürüyor.

Bir beklenti var ama artık eskisi kadar da rağbet görmüyor.

Şu sıralar Harmancıklıların gündeminde ihalesi yapıldı diye müjdelenen Harmancık-Orhaneli yolu daha öncelikli…

Müjde verileli çok olmuş ama 1986’dan bu yana yola çakılan tek bir çivi olmadığı söyleniyor.

Yani, Harmancıklılar, verilen müjdenin neden müjdeye dönüşmediğini soruyorlar.

Topu da Harmancık Belediye Başkanı Mustafa Çetinkaya’ya atıyorlar.

Harmancıklıların üzerinde durduğu bir diğer konu da Ballısaray Barajı…

30-35 yıl olmuş.

Deniliyor ki…

Projesi hazır.

Su debisi ölçülmüş.

Kazma vurulmaya hazır.

Ama bir işlem yok.

Rahmetli Ömer Durak’ın Harmancık Belediye Başkanlığı döneminden bu yana Ballısaray Barajı’ndan söz ediliyor.

Şikâyetler, ortada tatmin edici bir şey olmadığını ortaya koyuyor.

 

Yenişehir’in İkinci adayı

 

Temayülü geride bırakan Ak Partililer hafta başında üç gün boyunca parti parti Ankara’da olacaklar.

235 aday adayı var, Ak Parti’nin…

Milletvekillerinin dışında kalanların hepsinin dinlenecek olması kolay bir şey değil.

Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu hepsini dinlemeye kararlı…

Bakalım şans kimi gülecek.

Aday adaylarına bakınca üç ana merkez ilçe dışında İznik’in aday bolluğu yaşadığını söyleyebiliriz.

Nüfusuna göre çok fazla aday adayına sahip…

Hemen yanı başındaki Yenişehir’in ise sadece iki aday adayı var.

Biri…

Eski Belediye Başkanı Bülent Hamdi Cingil…

Diğeri…

İlçe eski Başkanı Nazif Tuna…

30 Mart 2014 yerel seçimlerine kadar kol kolaydılar.

Sonra yolları ayrıldı.

Şimdi milletvekili aday adayı olarak birbirleriyle yarışıyorlar.

Şans bakalım iki adaylı Yenişehir’e gülecek mi?