Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci “Kesinlikle OHAL’den bir an önce çıkmak ekonomik anlamda pozitif olacak. Bundan sonra uzatılmayacak olması ve bu yönde siyasi bir iradenin olması piyasalar açısından da ekonomi açısından da önemli olacaktır” dedi.
Bakan Zeybekci, CNN TÜRK yayınında Gülşen Cokşun’un sorularını yanıtladı.
İşte Zeybekci’nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar…
ABD’nin F 35 kararı
Müttefikliğe stratejik ortaklığa NATO üyeliğine uymayan bir gelişme. Nihai bir karar değil ama iyi bir niyet de değil. Kötü komşu insanı ev sahibi yaparmış. Türkiye kendine yeni dünyalar kurar. Ama ben aklı selimin galip geleceğini Türkiye ile Amerika’nın birbirleri için ne kadar önemli olduğunu sanırım aklı selim tekrar hatırtlayacaktır. Amerika’nın almış olduğu bu kararda son dönemdeki kredi derecelendirme kuruluşlarındaki acelecilik seçimin öncesine yetiştirme gibi bir acelecilik olduğunu da görüyoruz.
Menbiç harekatı
Şu anda Menbiç’teyiz ama önceki taahhütler böyle değildi. Önceki taahhütler Menbiç’in batısında hiç kimsenin olmayacağı yönündeydi. Türkiye’nin zorlamasıyla gelinen bir noktadır. Sonuçta yine pozitif bir gelişmedir.
Gelişmelerin ekonomiye yansımaları
Seçim kararı alındığında piyasalar reel sektör bunu olumlu karşıladı. Belirsizliğin ortadan kalkması anlamında. Pozitif bir algı oluştu. Türkiye’nin terörle mücadelede başarılı adımlar atması çok etkin tedbirler almış olması ekonomide kesinlikle pozitif algılanır. Araya sokuşturulan başka şeyler de var. Kredi derecelendirme kuruluşlarının aceleci Türkiye’nin notuyla ilgili almış oldukları kararlar, diğer taraftan bankacılık sektörümüzle ilgili yine kuruluşların aceleci şekilde almış oldukları kararlar ama ben bunun önümüzdeki hafta Türkiye’nin çok daha farklı şeyleri konuşmaya başlayacağını artık önümüzdeki 5 yılı garanti altına alan Türkiye kesintisiz güçlü bir iktidarı garantileyen Türkiye’nin ekonomik anlamda yol haritası çok daha başka olacaktır. Negatif şeylerin gündemden düşeceğini göreceğiz.
OHAL neden kaldırılmıyor?
OHAL ile ilgili en net konuşmalar yapan kişi benim. Türkiye’nin gündeminden kalkması gerektiğini, Türkiye’nin OHAL ile anılması pozitif bir şey değil. Yabancı yatırımcılarla bir bir görüştüğümüz zaman böyle bir etkisi yok. Onlar Türkiye’nin çok uzun vadesine geleceğine bakıyorlar ve son derece pozitif görüyorlar. Kesinlikle OHAL’den bir an önce çıkmak ekonomik anlamda pozitif olacak. Bundan sonra uzatılmayacak olması ve bu yönde siyasi bir iradenin olması piyasalar açısından da ekonomi açısından da Türkiye’nin yurt dışındaki algısı açısından da son derece önemli olacaktır. OHAL’in derhal kaldırıması bir daha uzatılmaması, bu yönde ihtiyaçlar varsa dünyadaki örnekleri gibi Fransa yaptı bunu Adalet Bakanlığımıza, İçişleri Bakanlığımıza bu şekilde yetkilerin geçici bir süreyle verilmesi ile bazı şeylerin halledilebileceğini düşünüyorum.
Seçimden sonra ekonomi yönetimi…
Mevcut durum önceki durumlara göre çok daha etkin bir durumda. 25 bakanlıklı bir kabinede 6-7 tane ekonomi ile ilgili bakanlık ve ilgili kuruluş ayrı ayrı olması bir eneji kaybı. Yeni dönemde bu sayının maksimum 3’e düşeceği… Kesinlikle bürokrasi azalacak, zaman kaybı azalacak, hız olacak. Toplamda kabinede bakanlıkların sayısı 16 civarında olacak.
Türk ekonomisi nerede? Kesinlike Avrupa piyasaları. Yabancı sermayenin yüzde 75’i Avrupa piyasalarından geliyor. Türkiye dış ticaretin yüzde 52’sini ithalatın da yüzde 44’ünü Avrupa Birliği ülkelerinden yapıyor. Türkiye hangi kararlardan daha çok etkilenir? ABD Merkez Bankası’nın aldığı kararlar evet tüm dünyayı etkiliyor ama bizim parasal girişimiz Avrupa Birliği ve Rusya civarına bakıyoruz. Buralardan etkileniyoruz. Aşırı değerli Amerikan doları Amerikan ekonomisi için iyi değil, sürdürülebilir değil. Avrupa Birliği merkez bankası tam tersine bir hareket yapıyor son 4 yıldan bu yana. Parasal genişleme, varlık alımları, para pompalama, euro’nun faiz oranları hemen hemen sıfır seviyesinde. Avrupa Birliği ekonomisine pozitif yönde etkisi olacaktır. ABD kararlarından negatif etkileneceğiz, AB’nin kararlarından pozitif etkileneceğiz.
İşsizlik…
İşsizlikle ilgili geçen seneki büyüme performansımız 7.4, birinci çeyrekteki büyüme performansımız da yine 7.4. Bunun geldiği şey özel sektör yatırımları ve ihracattan kaynaklanan bir büyüme var. Dolaysıyla doğrudan istihdama yönelik pozitif bir katkısı var. Son 12 aylık süreçte 1 milyon 10 bin vatandaşımızı iş sahibi yapmışız. Bu genç işsizlikte de gözle görülen bir azalma var. Yakın gelecekte tek haneli rakam görme ihtimalimiz son derece yüksek. Çünkü ihracattaki artış trendi yine yukarı doğru devam ediyor. Haziran ayında yine ihracatta tarihi bir rekor kıracağız. Ve büyümeye katkısı pozitif yönde olacak. Ve yine beklentilerin üzerinde ama dengeli bir büyümeyi devam ettireceğimiz için işsizlikle ilgili beklentilerimiz artı yönde olacak.
Dövizdeki dalgalanma
Kurla ilgili Türkiye’nin kısa vadeli mükellefiyetlerine baktığımız zaman da 183 milyar Türkiye’nin 1 yıl vadeli özel ve kamu sektörüne toplam borç miktarı. Türkiye’nin merkez bankası varlıkları, ihracatçılarımızın alacakları üst üste koyduğumuz zaman rakamları 180,3 milyar doların karşılığında da yaklaşık olarak 280 milyar dolar bir varlığı olan bir ülke. Dolaysıyla Türkiye’nin 1 yıl vadeli mükellefiyetlerine karşı bunu yerine getirmede kesinlikle hiçbir sorunu yoktur. Peki Türk lirası ile ilgili niye böyle bir şey var. Bir, dünya piyasalarından kaynaklanan doların değer kazanması var, tüm para birimlerine karşı. Diğeri de maalesef seçim dönemlerinde spekülatif ortamdan dolayı Türk lirasına kaşrı spekülatif kullanım var. Bu da geçiyor ve geçecek. Önümüzdeki haftadan itibaren bunların biteceğini göreceğiz. Çünkü ekstra değer kaybının gerekçesi yok. Aldığımız tedbirler çok net şekilde etkisini gösterecek. Merkez Bankası bağımsızdır ve süreci çok yakından takip etmektedir.