Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, enerji sektöründe irili ufaklı çok fazla firma bulunduğunu ve bunun da bir dağınıklığa neden olduğunu belirterek, ”Ekonominin 2019-2020’de biraz daha düşük büyümesi, enerji talebini de düşük tutuyor. Bu yüzden, bu 2 yılı atlatmamız lazım. Bu süreçte hakikaten işini yürütemeyen, zombileşmiş firmalar tasfiye olacak, belli bir konsolidasyon süreci yaşanabilir” dedi.
Ateş, yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin elektrikte mevcut kurulu gücünün 89 bin megavatı aştığını ve bu kapasitenin de yıllık 300 milyar kilovatsaatin üzerinde üretim anlamına geldiğini söyledi.
Ekonominin dengelenme sürecinin enerjideki talep büyümesini de etkilediğini kaydeden Ateş, talepteki yavaşlama sebebiyle enerji üretiminde daha çok yerli ve yenilenebilir kaynakların tercih edildiğini anlattı. Ateş, enerji sektörüne birçok yatırım yapıldığını ve bunlar içerisinde ithal girdiye dayalı olan bazı doğalgaz ve ithal kömür tesislerinin ekonomik olamadığını dile getirerek, ”Dağıtım tarafında da yönetsel ve piyasadaki kalabalıklığa bağlı olarak bazı sıkıntıların olduğu açık, ama bankalarda 100 milyar dolarlık uzun vadeli finansmanın 50 milyar doları enerji” diye konuştu.
TÜM TESİSLER MİLLİ VARLIK
Söz konusu finansmanın önemli bir kısmının Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması ve diğer destekler kapsamındaki yerli kömür santrallerinden oluştuğunu aktaran Ateş, tüm tesisleri sahip çıkılması gereken ‘milli varlıklar’ olarak nitelendirdi.
Ateş, bankaların da gerekli yapılandırmaları yaptığını kaydederek, ”Bu yatırımlar ortalama vadesi 6-7 yıl kalmış, nakit akışı süren tesisler. Bunları menkulleştirip, yurt içi veya dışına satmak ve kamu bankaları öncelikli olmak üzere bankacılık sistemine bir likite sokmak mümkün. Bu şekilde bir süreç kamu bankalarından bile başlasa neticede piyasayı rahatlatacaktır” ifadelerini kullandı.
BU İKİ YILI ATLATMAMIZ LAZIM
Ekonominin 2019-2020’de biraz daha düşük büyümesinin, enerji talebini de düşük tuttuğunu anlatan Hakan Ateş şöyle devam etti: ”Bu yüzden, bu iki yılı atlatmamız lazım. Ondan sonra Türkiye ortalama yüzde 4’ün üzerinde büyüme seyrine ulaştığında, enerji tüketimi de artacak.
Bu süreçte hakikaten işini yürütemeyen, zombileşmiş firmalar da buradan tasfiye olacak. Daha büyük ölçeklerle, daha homojen bir sektörde ve nispeten daha büyük oyuncuların olduğu, ölçek ekonomisinden yararlanan bir modele doğru geçiş olacak.
Enerji sektöründe çok fazla sayıda irili ufaklı yatırımcı ve yatırım var. Bir dağınıklık söz konusu. Bu yüzden, belli bir konsolidasyon süreci yaşanabilir. Bu, dünyada da her zaman böyle olmuştur. Önemli olan, bu süreci sağlıklı atlatmak.”
TIKANMALAR YAŞANABİLİR
Hakan Ateş, özellikle doğalgaz çevrim santralleri ve elektrik dağıtım sektörü alanlarında tıkanmalar yaşanabildiğini belirterek, devletin de regüle ettiği bu alanlardaki yatırımları mümkün olduğu kadar kaybetmeden ve sürdürülebilir halde yaşatmak gerektiğini söyledi.
Ateş, ekonomiye değer katmayacak varlıklar için bu durumun geçerli olamayacağına işaret ederek, ”Bu yüzden de belli bir konsolidasyon yaşanacaktır. Özellikle, 2020 sonrası enerji sektörünün bu konsolidasyonla kendi mecrasına oturacağını düşünüyorum. Ekonomik büyüme de buna destek olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.