Flipboard
Müzisyenlerin takıldığı kahvehanelerin camında “Düğünlere gidilir” yazar hani…
İşte ben de medyadaki odamın camına “demo çekimlerine konuk olunur” yazayım diyorum.
Demo ne mi?
Diyelim ki televizyonda yeni bir program yapılacak, işte onun önceden kısa bir tanıtım çekimi hazırlanıyor…
Işığını, görüntüsünü, oturma düzenini ve formatını ayarlıyorlar…
Deneme çekimi diyebiliriz kısaca…
*
Pazartesi günü yeni yayın dönemine başlıyor OLAY TV...
Yine birbirinden güzel bomba gibi yeni programlar hazırlamış arkadaşlar…
Heyecanlılar, iddialılar…
Bu sezon, gazetedeki sayfa komşum Mustafa Özdal da, yeni bir programla izleyicilerinin karşısına çıkmanın tatlı bir telaşı içinde…
Dün, medyanın koridorlarında beni görür görmez seslendi:
“Yeni programın ilk konuğu olur musun abi?”
Akıllı çocuk…
OLAY Medya’nın en çok konuşan, program deneyimli en karizmatik yazarını bulmuş fırsatı kaçırmak istemiyor…
İlk programda reytingleri süpürecek sayemde!
*
Naza çektim tabii önce kendimi…
Ağırdan aldım:
“İlk programında benimle başlatıp çıta çok yükseltme sonra sezonu bitiremezsin! Ben sezon finalinde çıkarım! Yüzümü eskitmeyeyim! Sen başka bir konuk bul bence…”
Meğer yanlış anlamışım mevzuyu, programının demo çekimine konuk olarak davet etmiş beni…
Olsun, çekim çekimdir, bunu bulamayan da var!
Teklifini, yayında takım elbise giymemek şartıyla kabul ettim.
Nasılsa canlı yayınlanmayacak program, salla gitsin, yatla gelsin!
Sıfır stres, sıfır heyecan…
15 dakikada bitirdik demoyu.
*
Yalnız helal olsun, çok sıkı bir program hazırlamış Mustafa kardeşim…
Demoda bile daha ilk soruda bana çaktı…
“Saç ektirmeyi düşünüyor musunuz? “ diye sordu yekten…
Bant çekim de olsa çekindim, “Ayranımız yok içmeye, dolar bozdurup da mı gidelim saç ektirmeye? Yazılarımın estetiği yetiyor bana” diyemedim.
Sayfa komşum demeyip büyük bir cesaretle demoda bana böyle kazık sorular soran Mustafa’nın programına gelecek konukların vay haline!
Allah yar ve yardımcısı olsun hepsinin!
Demodu demeyin!
Bu program tutar!
Muhtar adayları ittifaka yanaşır mı?
Görünen o ki;
Önümüzdeki yerel seçimlerde de, siyasi partiler arasında resmi, gayriresmi seçim ittifakları olacak.
AK Parti ve MHP bu işi sevdi.
Fakat diğer siyasi partilerde pek tutmadı ittifak mayası…
Tutmaması da normal, politikaları, dünya görüşleri, söylemleri farklı…
Öyle olunca, partilerin yöneticileri, ittifakı seçmen kitlelerine anlatırken zorluk çekiyor, seçmenleri de sandıkta oy verirken…
24 Haziran’daki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimindeki ittifakta AK Parti ve MHP adaylar konusunda sorun yaşamadılar ama yerel seçim daha farklı…
Belediye başkan adayları var, meclis üyesi ve muhtar adayları var…
Başkan ve meclis üyesi dağılımında problem olmaz fakat muhtar adayları ittifaka pek yanaşmazlar gibi geliyor bana…
Azaları bugünden tespit etmeli!
Yeni aday profili
Aktif siyaseti bırakan deneyimli siyasetçi bir dostla, yerel seçimler üzerine sohbet ediyorduk…
Konu, potansiyel belediye başkan aday adaylarına gelince, çok ilginç bir saptamada bulundu…
“AK Parti’yi bilemem ama diğer partilerin belediye başkanı ve meclis üyesi adaylarını tahmin edebilirim” deyince sordum merakla…
“Peki kimler olabilir?”
Gülerek şu yanıtı verdi:
“Muhtemelen parası çok ve vakti bol olan isimleri tercih edecekler! Çünkü partiler de ekonomik bakıyorlar artık seçimlere! Oydan daha çok partiye ekonomik getirisini hesaplıyorlar adayların!”
Başkanlara uyarı!
AK Parti Genel Merkezi, partinin belediye başkanlarına, lüks araç kullanımı konusunda da uyarılarda bulunmuş…
Bir yere giderken eskort kullanmamaları, makam araçlarında da mümkün oldukça daha mütevazı marka ve modelleri tercih etmeleri istenmiş.
Ne zamana kadar?
Elbette seçimlere kadar!
Yine de bu tasarrufu çok da abartmasın başkanlar, vatandaş olayı ekonomik krize bağlayabilir…
“Vay be! Ülkenin ekonomik durumu gerçekten kötü galiba, baksana dün son model Auidi’ye Mercedes’e binen bizim başkan, bugün Şahin görünümlü Kartal’la geziyor!” diyerek, üzülebilir…
