Hatice DAL
Lazer teknolojilerinde görülen gelişmeler, erkeklerin 50’li yaşlardan itibaren en önemli sağlık sorunlarının başında gelen iyi huylu prostat büyümesinin tedavisinde yeni yöntemlerin kullanılmasını beraberinde getirdi. Lazerle tedavide yeni teknoloji olan Thulium Fiber Lazer (ThuFLEP) yöntemi ile prostat ameliyatları Bursa’da ilk kez uygulanmaya başladı. Ameliyatları gerçekleştiren ekibin başında yer alan Acıbadem Bursa Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Oktay, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Üroloji alanında yapılan ameliyatlarda lazer teknolojileri içinde hem kanama hem de dokulardaki bozulma oranlarının daha az olması sebebiyle ThufLEP’in iyi huylu prostat büyümesi tedavisinde tercih edilen ameliyat yöntemi olduğunu belirtti. Oktay, “Hem tedavi sırasında hem de tedavi sonrasında kanama, idrar kaçırma, cinsel fonksiyon ve normal yaşama dönme konularında ThuFLEP yöntemi hastaya önemli kazanımlar sağlamaktadır” dedi.
HASTAYA DA DOKTORA DA KOLAYLIK…
ThuFLEP yönteminin hem hastaya hem de doktora kolaylık sağladığını belirten Oktay; ameliyatı sonrasında, işlem sırasında herhangi bir kesi olmadığından ağrı düzeyinin daha az olduğunu ve hastaların tedavinin ardından kısa sürede normal hayatına dönmesini kolaylaştırdığını söyledi. Kullanılan lazer enükleasyon yöntemlerine göre yüksek verimlilik, kullanım kolaylığı ve riski minimuma düşüren bir tedavi yöntemi olduğunu belirterek şunları söyledi: “Thulium Fiber Lazer yöntemi, prostat cerrahisi gerekli olan tüm hastalara uygulanabilecek bir tedavi yöntemidir. Bazı yöntemlerin büyük boyutlu prostatlar için önerilmemesine karşılık, bu yöntem özellikle büyük boyutlu prostat cerrahilerinde başarılı sonuç veriyor ve boyut olarak bir üst limiti bulunmuyor”
PROSTAT BÜYÜMESİ TEKRARLANMIYOR
Mesane taşı, idrar sorunu için sonda takılan ve kalp-damar hastalıkları olan kişilerde de ThuFLEP yönteminin rahatlıkla kullanıldığını da kaydeden Oktay, “Hastalarımızın aklında hep ThuFLEP yöntemi sonrasında prostat büyümesi tekrarlanır mı sorusu oluyor. Bu yöntemde geride herhangi bir prostat dokusu kalmadığı için hastaların tekrar bir cerrahi operasyona ihtiyaçları kalmaz” açıklamasında bulundu. Erken teşhisin önemine de vurgu yapan Bülent Oktay, “Ailede prostat kanseri hikayesi olan erkeklerin 40 yaşından sonra yılda bir kez PSA testi yaptırması gerekirken, diğer kişilerinde 45 yaşından sonra bu testi yine yılda bir kez yaptırması önemli. Birçok kanserde erken teşhis tam tedavi anlamına gelir. PSA testi de insandaki kanser belirteçlerinin en güvenilir olanıdır” ifadelerini kullandı.
5 maddede ThuFLEP
– İşlem süresi diğer yöntemlerden kısa. Taş hastalıklarında duruma göre yarım saatte işlem gerçekleştirilebiliyor.
– Herhangi bir kesi olmadığı için ağrı düzeyi daha az. Kanama riski, cinsel fonksiyon bozukluğu riski minimum düzeyde.
– Prostat dokusu tamamen alındığı için hasta, idrarda yanma ve kanama sorunu yaşamıyor. Operasyon sonrası hasta bir haftada normal hayatına adapte oluyor.
– İdrar tutmayı sağlayan kas yapıları çok az zarar görebildiğinden ameliyat sonrası idrar kaçırma sorunu minimum düzeyde oluyor.
– Lazerin dokular üzerinde minimum düzeyde etki göstermesi sayesinde ereksiyonda görev alan sinirsel yapılar doğrudan etkilemiyor. Böylece cinsel işlev fonksiyonları korunabiliyor.
YAN ETKİ ORANI DÜŞÜK
ThuFLEP yöntemi, dokuda karbonizasyon yaparak kanamayı azaltıyor. Dokuda daha az bozulma yaparak ameliyat sonrası yan etkileri azaltıyor. Tüm hastalara uygulanabilecek bir tedavi yöntemi olması, bazı hastalıkları nedeniyle ameliyat edilemeyecek hastalar için önemli hale geliyor. Bazı tekniklerin büyük boyutlu prostatlar için önerilmemesine karşılık, ThuFLEP yöntemi ile özellikle büyük boyutlu prostat cerrahilerinde başarılı sonuçlar alınıyor ve her türlü boyuttaki prostata uygulanabiliyor.