Doğu Afrika ülkesi Cibuti, Kızıldeniz ile Aden Körfezi’nin kesiştiği noktada tam da Yemen’in karşısında yer alıyor. Eski bir Fransız sömürgesi. Artık bağımsız ama topraklarında hem Fransa’nın hem de ABD’nin askeri üsleri var.

Suudi Arabistan’ın Yemen saldırılarına iki üsten de destek gelmişti Husilerle savaş süresince. Fransa ve ABD eleştiriliyordu bu nedenle. Tabii Cibuti de…

***

İlginçtir, şimdi Çin’in de Cibuti’de askeri üs kurmak üzere hazırlık yaptığı bildirildi.

Pekin suskun kalsa da Cibuti Devlet Başkanı İsmail Ömer Gulle üs konusunda görüşmeler yapıldığını doğruladı.

ABD ile Fransa, Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki askeri gücünden endişeye kapılırken Cibuti’deki üslerine komşu gelmesine şaştı kaldı.

Her iki ülkenin bu gelişmeden rahatsızlık duyduklarını tahmin etmek hiç zor değil. Engel olamadılar herhalde. Perde arkasında neler yaşandığı yakında açığa çıkar.

***

Jeostratejik değeri oldukça yüksek bir ülke Cibuti. Asya ve Afrika arasında geçiş noktasında.

Ayrıca Aden Körfezi ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayan Bab el- Mendeb Boğazı’na hakim.

Bugüne değin Batılıların kontrolündeki bölgeye şimdi rakip güç Çin geliyor askeri üssüyle birlikte. İnanılması zor tabii…

***

Ne var ki, Pekin yönetimi, kendini dünya barışı ve istikrarını koruyan çekirdek güçlerden biri olarak tanımlıyor artık. Ve de ABD’nin soğuk savaş düşüncesini geride bırakarak Çin’in askeri yükselişine “nesnel ve rasyonel” bir şekilde bakmasını talep ediyor.

Pentagon, bir süre önce Çin’in askeri gelişimi konusunda bir rapor açıklamıştı.

Raporda, Çin “askeri bir tehdit” olarak nitelenirken savunma politikalarının şeffaf olmadığı öne sürülüyordu.

Cibuti’de “Çin’e askeri üs” haberinin patlaması Pentagon raporuna sanki bir karşılık oldu.

***

Beş yıl, on yıl önce böyle bir gelişmenin yaşanması düşünülemezdi, akla bile gelmezdi.

Ama, zaman çok hızlı akıyor. Ve dünya düzeninde var olan dengeleri kökten değişime zorluyor… (Kaynak: Dünya Bülteni)

 

Makedonya için “renkli devrim” uyarısı

 

 

Tito’nun ölümü ve Yugoslavya’nın parçalanmasının ardından bağımsızlığını ilan eden Makedonya hafta sonunda tarihinin en önemli olayını yaşadı. Sırbistan-Kosova sınırına yakın Kumanova kentinde Arnavut kökenlilerle Makedon güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 8’i polis 22 kişi yaşamını yitirdi. Bunun üzerine yüzlerce Arnavut sokağa döküldü, gerginlik tırmandı ve tehlike büyüdü.

AB, NATO ve AGİT krizin yatıştırılması ve tehlikeden uzaklaşılması için taraflara soğukkanlılık çağrısında bulundu.

Rusya ise “çokuluslu” bir yapısı olan Makedonya’ya “renkli devrim” uyarısı yaptı. Rus Dışişleri Bakanlığı böyle bir senaryonun çok tehlikeli sonuçlara yol açacağını belirtirken, “Tüm Balkan ülkelerinde etnik gerilimin tırmanışa geçebileceğini” ileri sürdü. Moskova, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT’i en üst düzeyde işbirliğine çağırdı.