Uludağ OSB’de hedef; ‘İleri Arıtma Tesisi’

Bursa’nın doğusunda bulunan karma statülü Uludağ Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Gürsu ve Kestel ilçelerindeki sanayicileri bir araya getiren güçlü bir organizasyon. Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Aydın, yer altı sularının korunması, hava kirliliğinin azaltılması ve işçi sağlığı-güvenliği konularında yaptığı çalışmalarla adından sıkça söz ettiriyor.

Uludağ OSB’de hedef; ‘İleri Arıtma Tesisi’

260 firmanın olduğu, yaklaşık 15.000 kişiye istihdam sağlanan bölgede ‘Buhar Merkezi’ yatırımı yapıldı. Yatırım sayesinde hava ve su kirliliği yüzde 90 oranında azaltıldı. Yunus Aydın’ın hedefinde ‘İleri Arıtma Tesisi’ var. Bu tesiste fabrikalar kullandıkları suyu arıtmaya gönderip geri alabiliyor ve yeniden faaliyetlerinde kullanabiliyorlar.

Avrupalı ya da dünya markası tekstil firmalarına üretim yapan Uludağ OSB şirketleri ihracat rakamlarını artırmak amacıyla Başkan Yunus Aydın’ın öncülüğüyle ‘İleri Arıtma Tesisi’ için elini taşın altına koymaya hazır… Aydın konu hakkında ayrıntılı bilgi verdi.

Sayın Yunus Aydın, Gürsu ve Kestel ilçelerinde uzun yıllardır referans projelere imza attınız. Uludağ Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı olarak çevre, temiz üretim ve sürdürülebilirlik konularında ne gibi çalışmalar yapıldığını anlatır mısınız?

Organize Sanayi Bölgeleri’nin ‘organize’ olabilmesi için baştan ‘plan’ yapılması gerekir. Söz konusu çevre temizliği, toplum sağlığı ve endüstriyel üretimin sürdürülebilirliği ise öncelikle ‘su’ hakkında konuşmalıyız. Yer altı sularının doğru tüketilmesi gerekiyor çünkü doğaya zarar vermemek gerekiyor. Sanayi bölgelerinde kullanılan suyun arıtılması gerekiyor ama ‘ileri arıtma’ gerekiyor. Maalesef Türkiye’deki OSB’lerin büyük çoğunluğu bu ileri arıtma sistemlerini kullanmıyor. İleri arıtma sistemleri, suyun arıtıldıktan sonra tekrar sanayi tesisinde kullanılabilmesine imkân sağlıyor. Bu konuda daha hassas davranmak gerekiyor. Uludağ OSB olarak bu konuya büyük önem veriyoruz.

‘Baştan plan yapılması gerekir’ dediniz. Bu hangi anlama geliyor?
Öncelikle sanayi bölgesinin kurulduğu yer doğru tasarlanmalıydı. Yani fabrikalar yerleşim yerlerinin içinde kalmamalıydı. Fakat nüfus artışı, göç olgusu işin içine katılınca gördük ki birçok tesis, konutlar ile yan yana veya iç içe kaldı. Bursa’da 21 OSB var ve bunların 19’u OSB tüzel kişiliğini kazandı ama büyük çoğunluğu ‘ıslah OSB’dir. Yani ıslah ihtiyacı var. Bu işler baştan planlı yapılmış olsaydı bu ortam doğmayacaktı. Gürsu OSB’nin kurulma fikrini ortaya koyduğumda 70-80 yıllık fabrikalar vardı. Bir yandan da yüzlerce tekstil dokuma atölyesi vardı. Bu atölyelerin üstünde de evler vardı. Kentleşme açısından bu bölgeleri ıslah edebilmek adına biz OSB’yi kurduk. Yolda adım adım ilerledik ama ileri arıtma tesisinin kurulabilmesi konusunda daha da ileri gitmemiz gerekiyor.

Yeşil Çevre Arıtma Kooperatifi de bu amaçla mı kuruldu?
Evet, bu amaçla kuruldu. Sanayicilerin güç birliği yapabilmesini sağlamak için… Yani, arıtma yapılıyor ama suyun geri kazanımı yok. Fabrikadan arıtmaya su gidiyor, su arıtılıyor ve denize gönderiliyor. Fabrika, o andan itibaren kullanacağı suyu yine yer altından çekmeye çalışıyor. İleri arıtma sisteminde, arıtılansu tekrar fabrikada kullanılabiliyor. Eskiden 1-2 metreden su çıkarılan Gürsu’da artık suya ulaşma derinliği 250 metreyi buldu. Bilinçsizce çalışmanın bugünkü faturalarıdır bunlar.

Sizce sanayi ile tarım sektörleri uyumlu çalışmalı mı?
Kesinlikle uyumlu çalışmalılar. Hem Bursa’yı hem ülkeyi hem de çocuklarımızın geleceğini düşünmemiz gerekiyor. Ekolojik dengeyi bozmadan iş yapılırsa uyumlu çalışabiliriz. Sanayi ile tarım barışık olması lazım. Çünkü tarımda da aynı sıkıntılar var. Meyvenin ya da sebzenin genetiği ile oynanıyor, bir yığın kimyasal madde kullanılıyor. Sonra da ihraç edilen meyve-sebzeler üzerlerindeki kalıntılar yüzünden bize (tarımcılara) geri iade ediliyor. Bu da geleceği düşünmemekten kaynaklanan bir durumdur. Hem uyumlu çalışacaklar hem de geleceği düşünecekler. Bu sayede bir gelecekten söz edebiliriz.

Buhar Merkezi’nin kurulması fikri nasıl ortaya çıktı?

Burada Uludağ OSB kurulurken Gürsu ve Kestel Sanayi Bölgeleri birbirinden ayrıydı. İki bölgenin ortasındaki tarafsız bölgede bir Buhar Merkezi kurmaya karar verdik. Uludağ Organize Sanayi Bölgesi’nde 55 milyon TL yatırım bedeliyle hayata geçirilen Buhar Merkezi sayesinde karbondioksit salınımını yüzde 92 azalttık. Bölgedeki 60 bacayı kaldırarak tek bacayla tüm buhar ihtiyacının karşılamaya başladık. O zamanlar GÜSAB tarafında 16 tane tekstil boyahanesi vardı. Buhar Merkezi’ni kurarken yeni boyahane ‘kurulmaması’ şartını getirdik. Böylece o bölgede hava kirliliğinin azaltılmasını sağladık. Kestel OSB ile birleşme konusunu gündeme getirdiğimizde Müteşebbis Heyetteki arkadaşlara bu konuyu anlatmakta zorlandık. Kestel 2. bölgede 21 tane boyahane kuruldu. Şimdi ıslahına çalışıyorlar. Yeşil Çevre Kooperatifi bu amaçla kuruldu.

OSB’ler kendi arıtma tesisini kendileri mi kurmalı mı sizce?
Bakın Türkiye’de hava kirliliğinin en fazla olduğu ve kaçak yapılaşmanın hızla arttığı bir bölgedeydik. Ancak Buhar Merkezi sayesinde hava kirliliği azaldı, karbon ayak izimizi azaltmaya başladık. Fakat sanayicilerin su konusunda bir araya gelerek ortaklaşa çalışma yapmaları gerekiyor. Her OSB kendi arıtma tesislerini kendileri kurmalıdır. Bunlar ‘ileri arıtma’ olmalıdır. Gürsu ve Kestel bölgelerindeki yer altı sularının korunabilmesi konusu çok önemli bence. Suyun temizlenip yeniden fabrikalarda kullanılabilmesi büyük yatırım gerektirir ama yarına bırakılacak bir konu değildir. Çünkü doğrudan ve dolaylı olarak herkesi ilgilendiriyor.

Sayın Yunus Aydın, Avrupalı firmalar, Bursa’dan ürün tedarik ederken ne gibi taleplerde bulunuyorlar?
Keşke herkes Avrupalı firmalar gibi düşünse. Bursa’da Uludağ OSB’de dünya markalarına tekstil ürünü üretiyoruz. Bu şirketler bizlerle görüşmeye gelip denetleme yapıyorlar. Bizim fabrikamızda çalışan işçi kardeşlerimiz hanig şartlarda çalışıyor? Hangi şartlarda yaşıyor? İşyeri güvenliği var mı? Yaşadığı çevre güvenli mi? Hava kirliliği, suya erişim, gıda temizliği konularına kadar araştırıyorlar. Uygun kriterler yoksa sözleşmeleri iptal ediyorlar. İşte bu standartlar sayesinde sanayici arkadaşlarımız biraz daha ciddiye almaya başladılar. Müşteri, çevreye zarar vermeyen, temiz üretim istediğinde ileri arıtma tesisinin yapılması için talepler de arttı. Avrupa’yı hedef almalıyız ama daha sağlıklı yaşamak için, kendimiz için ekolojik faktörleri, enerji verimliliğini yapılacaklar listesinin başına koymalıyız.

Türkiye’nin en önemli konuları bunlar olmalı: ‘İleri Arıtma, Yer Altı Suları ve Baca Filtreleri”
“Buhar Merkezi kurduk ve boyahanelerde kullanılan suyun tüketimi yüzde 90 azaldı. Karbon emisyon salınımını yüzde 92 azalttık. Her türlü yer altı suyunun kullanımı, evsel su tüketimi ve sanayideki su tüketimi ile yakından ilgilidir. Verimli Gürsu Ovası’ndaki tarımcılığı da etkileyen su konuları aslında Bursa ve Türkiye’nın en önemli konuları olmalıdır…”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X