Çevre konusunun Türkiye’de çok ilginç bir algı yolculuğu var. 70’li yılların sonlarında ilk duyulduğunda, Almanya’da yeni yeni ortaya çıkan Yeşiller hareketiyle özdeşleştiriliyordu.
90’lı yıllar başladığında mekanların yeşillendirilmesi çevre için yeterliydi ve teşvik etmek için de yeşillendirme kampanyaları düzenleniyordu.
Çevrenin değerini anlamak için uzun yıllar geçmesi, büyük mücadeleler verilmesi ve özellikle kentler açısından ağır bedeller ödenmesi gerekti.
Günümüzde…
Zaman zaman göstermelik uygulamalarla karşılaşılsa da çevre konusunda çok yol alındı ve en azından çevre bilinci ortaya çıktı.
Özellikle…
Bursa gibi sanayileşmiş metropol kentlerde günlük yaşam için çevrenin önemi çok büyük. Yerel yönetimlerden sivil toplum örgütlerine, sanayi tesislerinden tarımsal işletmelere kadar her alanda çevrenin önemi artık öğrenildi.
Yasal düzenlemeler de işi sıkı tutan kurallarla güncellendi.
İşte…
Bu yöndeki adımlardan biri Bursa’da atılıyor. Bir başka ifadeyle söylemek gerekirse, çevre için yeşil sanayi anlamında bugüne kadarki en büyük zirve Bursa’da gerçekleştiriliyor.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde yer alan Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu tarafından organize edilen ve 26 Mayıs Perşembe günü Crown Plaza Otel’de başlayıp 28 Mayıs Cumartesi bitecek olan zirveye, Türkiye’deki tüm OSB’lerin yönetim kurulları katılacak.
En önemlisi…
Konuyla doğrudan ilgili en üst kurumlar olarak Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı zirve için Bursa’ya geliyorlar.
Zirvede…
OSB’ler ve sanayi tesisleri yanında, belediyeler ve kent yönetimleri için de çok ciddi sorunlar oluşturan yeşil sanayi konuları ele alınacak.
Örneğin…
Kısa adı OSBÜK olan Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’nun organize ettiği zirvenin ilk gününde uzmanların ve bölge temsilcilerinin konuşmacı olacakları atıksu arıtımı ve uygulama esasları, atıksu geri kazanım yaklaşımları, OSB’lerde atıksu altyapı sistemi yönetimi oturumları var.
Zirvede ikinci gün arıtma çamuru bertarafı ve uygulama esasları, OSB’lerde atık yönetimi uygulamaları ve çevresel yatırım işbirliği olanakları konulu oturumlar olacak.
Ayrıca…
Atıksu ve arıtma çamuru teknolojileri konularında firmalar da Türkiye’nin her yanından gelecek OSB yöneticilerine sunumlar yapacaklar.
3 OSB’de arıtmalara inceleme gezisi
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde bulunan ve kısa adı OSBÜK olan Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu tarafından organize edilen 3 günlük çevre için en büyük yeşil sanayi zirvesinin üçüncü günü çevre yatırımı anlamında gezilere ayrıldı.
Zirvede ilk 2 gün Crown Plaza Oteli’ndeki oturumların ardından Türkiye’nin her yerinden gelen OSB yönetim kurulları ve müdürleri Bursa OSB’de su geri kazanım tesisini, Demirtaş OSB’de çamur yakma tesisini ve İnegöl OSB’de çamur kurutma tesisini ziyaret edecekler.
Konuklar için ayrıca Bursa’nın tarihi ve turistik yerlerine de gezi düzenlendi.
Bahçeli’nin istediği gibi oldu, ama kaybeden kim?
Ankara’dan dün yansıyanlar siyaset adına daha da kaygı verici bir noktaya gelindiğini gösteriyor. İzlerken “Keşke Yargıtay kararını verebilmiş olsaydı da bunca insan yollara dökülmeseydi ve polisle karşı karşıya gelmeseydi” diye düşündük.
Fakat…
Şöyle bir durumu da gözardı etmemek gerekiyor:
Tamam, Yargıtay beklenen süreçte kararını veremedi ve biraz da soğutma amaçlı yol izledi, ama bu kadar insanı bir pazar sabahı Ankara’da yollara dökmek de gerekmezdi.
Çünkü…
Daha cuma akşamı bu kurultayın yapılamayacağı anlaşıldı. İstediğini yaptırma yolu nedeniyle tartışılır hale gelen MHP liderine karşı, aday olarak birlikte hareket edenler mağdur konumuna düşmüşken, anlamsız bir salon zorlaması ile kamuoyu önüne çıktılar.
Polis barikatı önünde hazirun listesini imzalayan delege sayısının 800’ü aştığı söyleniyor. Açıkçası, böyle bir ortamda imza toplanması çok sağlıklı olacağa benzemiyor.
Kaldı ki…
Yürüyenler salona girmiş olsalar bile kurultayı olabilmesini sağlayacak yasal düzenleme yoktu. Böyle bir durumda “kurultay yaptık” diyebilmek de mümkün değil.
O bakımdan…
MHP gibi ideolojik partilerde bu tür zorlamalar hem oy vermesi beklenen dışarıdaki seçmene umutsuzluk olarak yansır, hem de kırılgan sertliği nedeniyle hesapta olmayan başka sonuçların önünü açar.
Kısacası…
Dünkü tablonun oluşmasında Bahçeli’nin istediği olsa bile, başta Bahçeli olmak üzere adayların tümünü de kapsayan ağır bir siyasi hasar ortaya çıktı.
Zaten toplum olarak gergin günler yaşıyoruz, bu görüntüler siyaseten hoş olmadı. Galiba hepsi birden kaybetti.
Krizden yeni lider doğdu: Meral Akşener
Ankara’dan yansıyanlar gerginlik anlamında doğru değildi, fakat bu kriz sürecinden de yeni lider doğdu: Meral Akşener.
Görünen o ki…
Akşener’in dün barikattaki tel örgüye tutunma görüntüsü çok konuşulacak.
Ancak…
Sabah yola birlikte çıkan diğer adaylar “Kurultayı yapılamayacağı anlaşıldı, ama maksat hasıl oldu” deyip geri dönerken Akşener’in kalması ve miting yapmasının bir anlamı olmalı.
Örneğin…
Diğer adaylar, kurultay yapılırsa Meral Akşener’in kazanacağını gördükleri için çabuk vazgeçmiş olabilirler mi:
Bu da MHP içinde yeni bir tartışma konusu olacağa benziyor.
Türkiye’de en pahalı müzayede tablosu: Yeşil Cami Önü
Uyarıyı… Sanatsal faaliyetleri çok yakından izlediğini bildiğimiz Bursa Felsefe Kulübü Başkanı Diş Hekimi Gürkan Kaya yaptı:
“Ressam Osman Hamdi Bey’in yaptığı Yeşil Cami Önü adlı tablo müzayedede satıldı. Hem de Türkiye’deki en yüksek müzayede fiyatına.”
Bunun üzerine…
Müzayedeyi yapan Antik A.Ş.’nin sayfasına girip baktık. Resam olarak Avrupa’da büyük hayranlık uyandıran Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi adlı tablosundan sonra bilinen en ünlü ikinci eseri olarak adlı tablosundan sonra bilinen en ünlü ikinci eseri olarak Yeşil Cami Önü tablosu kabul ediliyor.
1882 tarihli eser 10 milyon lira başlangıç fiyatıyla müzayedeye çıkmış ve 13 milyon 500 bin liraya satılmış.
Bu rakam, Türkiye’deki müzayedelerde ulaşılan en yüksek rakam. Alıcısı açıklanmayan tablonun bir sanat müzesinde sergilenmesi isteğini dile getiren yorumlar var.