Ahmet Emin Yılmaz
Ahmet Emin Yılmaz

Baraj üstünde maden için ilk rapor: Bursa sağlığı bozulur

​Haberi… 4 Haziran Cumartesi günü bu sütunlardan duyurduk… Özelleştirilen Eti Bakır firması, Uludağ’ın arka yüzünde ve zirvenin tam altında, fakat Doğancı Barajı için su toplayan Nilüfer Barajı’nın tam üstünde bulunan Ketenli Yaylası’nda volfram aramak ve çıkarmak için Enerji Bakanlığı’ndan ruhsat almış.

Ardından…

Firma adına Mitto Madencilik Danışmanlık firması Bursa Valiliği’ne başvurarak maden ve taşocağı için 100 hektar alanın tahsisini istedi. Valilik de firmaya verdiği cevapta Enerji Bakanlığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, DSİ Bölge Müdürlüğü, BUSKİ ve yörenin doğal SİT olması nedeniyle Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin almadan çalışmalara başlamamalarını istedi.

Bunun üzerine kurumlara yönelen firmaya DSİ ve BUSKİ’den olumsuz görüş bildirildi, Orman ise maden sahasına girişte tünel açılması için 400 metrekarelik alan için onay verdi.

Volfram madeni elbette önemli. Ne var ki, Bursa’nın içme suyu rezervi olan havzada çıkarılmak istenmesi Bursa’nın suyu açısından büyük tehlike.

Nitekim…

Konuyu gündemine alan ve kısa adıyla Gümçed olarak bilinen Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği Etik Kurulu ilk incelemesini yapıp ilk raporu da hazırladı.

Raporda…

Hem maden sahasıyla ilgili değerlendirme, hem de yörenin özellikleri anlatıldıktan sonra, üretimin başlamasıyla ortaya çıkacak doğrudan etkiler bölümünde şu tespit yapılıyor:

Bölgedeki asidik kayaçlardan oluşan jeolojik yapıda volfram üretim çalışmalarıyla oluşacak ağır metal içerikli pasalar zaman içinde yağış, rüzgar ve diğer doğal etkenlerle alt kotlara yani Soğukpınar ve Karaıslah köyleri üzerine doğru heyelan yaparak, ya da taşınarak tarım toprağını asitli ve verimsiz hale getirir.”

Devamı şöyle:

Bu pasalardan ve açılacak tünel çatlaklarından süzülecek yağmur suları yer altı sularını kirleterek hemen alt kotlarda akan Nilüfer Çayı’na ve üstündeki mevcut içme suyu amaçlı Nilüfer ve Doğancı Barajları gölet sahasına ulaşırlar.”

Tehlike büyük:

Bursa’nın içme suyunu karşılayan bu iki büyük baraj sularının kirlenmesi sonucu, bu suyu kullanan Bursa halkının sağlığı olumsuz etkilenir. Çünkü ruhsat alanı barajların besleme havzasında.”

Sonuç kaygı verici:

Asıl temel alınması gereken şu: Bugünün ihtiyaçları karşılanırken, gelecek kuşakların büyük maliyetler ödemelerinin önüne geçilmesi için sorumluluklarımızın bilincinde olmalıyız.”

 

MTA volfram aramış, bulamamış

 

Enerji Bakanlığı’nın Eti Bakır’a volfram arama ve işletme ruhsatı verdiği Soğukpınar ve Karaıslah köyleri ortak kullanımındaki Ketenli Yaylası doğal güzellikleriyle Uludağ’ın zirvesinin hemen altında.

Gümçed Etik Kurulu bölgeyi şöyle tarif ediyor:

Volfram madeni aranmak istenilen saha, Ketenli Yaylası olarak bilinen, Uludağ’ın güney yüzünde ortalama 1.300 metrelik kota sahip ve güneye doğru yüksek meyilli bir arazi parçası.”

Bir de bilgi var:

Bu bölgede ve daha güneyde Kuzbudaklar Köyü civarında 1976 yılında MTA Enstitüsü’nce volfram arandı, fakat ekonomik rezerv olmadığı ifade edildi.”

 

Maden açılırsa 4 büyük tehlikesi var

 

Gümçed Etik Kurulu, volfram ruhsatı verilen Ketenli Yaylası’nda maden sahası oluşursa 4 büyük tehlike ortaya çıkacağı görüşünde:

Bir…

Yer altı işletmesi olarak çalışacak volframda volkanik ve metamorfik kayaç kaplı malzeme açık araziye istif edilecek. Arazi yüksek meyilli olduğu için yağışta heyelan riski var.”

İki…

Su ve toprak kaynakları ağır metaller ve toksit elementlerce kirlenince asit-kaya drenajı ortaya çıkar. Bu da bitkileri yok eder, türlerini azaltır.”

Üç…

Bitkiler yok olunca üretkenlik azalır. Zincirleme olarak bitkilerle beslenen türler de yok olduğundan besin zinciri kırılır.”

Dört…

Bu sularla sulanan tarım ürünleri aracılığıyla ağır metal kirliliği diğer canlılara geçerek tüm canlılara yayılır.”

 

Dağdan dağa sallandık: Bu bölgenin ilk depremi!

 

Açıkçası… 1999 İzmit Körfezi felaketinden beri unuttuğumuz deprem çok ilginç bir deprem haritası oluşturarak dün sabah kendini anımsattı.

Kandilli Rasathanesi kayıtlarına baktığımızda şunu gördük.

İlk sarsıntı saat 07.09’da Gürsu’nun Kazıklı Köyü’nde. 07.19 ve 07.23’te Kazıklı merkezli iki deprem daha var. Saat 07.24’te bu kez kuzeye doğru yönelip Katırlı Dağı yamacındaki Osmangazi’nin Avdancık Köyü’nü sallayan deprem fırtınası saat 07.29 ve 07.30’da iki sarsıntıyla tekrar Kazıklı’ya döndü.

Ardından…

Kazıklı ve Avdancık’taki küçük sarsıntılar sonrası Katırlı eteklerine yaklaşıp Iğdır’ı salladı. Yeniden Uludağ’a dönen deprem çizgisi bu kez Kestel’e bağlı Derekızık Köyü’nde kendini gösterdi. Oradan da Osmangazi Karabalçık’a sıçradı.

Arada yine Avdancık ve Katırlı depremleri var.

Söyleyeceğimiz şu:

Gürsu merkezli yaşanan sarsıntılar, Bursa’nın özgün kendi depremi özelliğini taşıyor. İki dağ arasında yaşanan sarsıntılar deprem üçgeni oluşturdu. Bu da bölgede ilk kez yaşanıyor.

Bunlar başka büyük depremleri tetikler mi bilinmez, ama bize şunu anımsatıyor: Deprem haber vererek, mektup yazarak, telefon ederek, mail göndererek gelmiyor. Aniden sallanıyoruz ve her şey bitiyor.

Çok şükür dünkü sarsıntılar soruna yol açmadı, ama acil önlem hepimizin görevi.

 

Son depremlerin hattı incelenmeli

 

Depremler gün boyu devam ederken TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Kurucu Başkanı Gürsel Ersoy’dan elektronik posta aldık.

Deprem konularında zaman zaman uyarıcı bilgiler veren Ersoy dün de şuna dikkat çekerken, “Bu depremler, 1855 deprem kırığı üzerinde değil” dedi ve şu uyarıyı yaptı:

Son depremler İznik-Yenişehir-Gemlik-Gürsu-Demirtaş hattında gerçekleşti. Bu hattın bilimsel araştırılmasında yarar var.”

Civar illerden hissedilmesiniyse “deprem odağının 23 kilometre” olmasına bağlıyor. 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X