Aslında… Bu sütunların okurları, MHP’de dün açıklanan kurultay takvimini 27 Mayıs 2016 Cuma günü okudular. Çağrı Heyeti’nin dün için toplanıp 19 Haziran’da tüzük kurultayı kararı alacağını ve MHP Genel Merkezi’nin açıkladığı 10 Temmuz’u seçim yapmak üzere bekleyeceğini o yazıda duyurduk.
Ali Sağır başkanlığında Mehmet Bilgiç ve Ayhan Erel’den oluşan Çağrı Heyeti beklenen “19 Haziran’da tüzük kurultayı” kararını dün aldı.
Ardından…
MHP Genel Merkezi’nden sürpriz rest hamlesi geldi ve Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da, “kararı tanımadıklarını” söyledi.
Bunun üzerine…
“Şimdi ne olacak?” sorusunun cevabı için Mehmet Bilgiç’i aradığımızda, Çağrı Heyeti toplantının tam ortasındaydı.
“Bu iş Temel fıkrasına benzedi” diye söze başladı ve şunu anlattı:
“Hani arkadaşı Temel’e kızınca ‘Seni tanımayrum’ demiş, Temel de ‘Ben seni hiç tanımayrum’ cevabı vermiş ya… Aynı onun gibi oldu.”
Sonra da hukuki süreci anımsattı:
“Mahkeme bize tüzük kurultayını toplama görevi verdi. Biz de 19 Haziran’da kurultay çağrısı yaptık. O gün tüzüğümüzün olağanüstü kurultayda seçimi engelleyen kanunsuz maddesini değiştireceğiz.”
Araya girip…
MHP Genel Merkezi’nin kararı tanımadığını anımsatınca şuna dikkat çekti:
“Eğer biz bu çağrıyı yapmazsak, mahkemenin verdiği görevi yerine getirmemiş ve suç işlemiş oluruz.”
Şunu ekledi:
“Kurultay toplanıp tüzük değişikliği yapıldığında bizim görevimiz sona erecek. Sonrası divan heyeti ve üst kurul delegelerinin kararına bağlı.”
Yani…
“Yani ortaya çıkan durum şu: Tüzükteki kanunsuz madde değiştirildikten sonra, seçim yapabilmenin önü açılıyor. Orada üst kurul delegeleri önerge vererek gündeme seçim maddesi ekletebilirler.”
Şu vurgusu önemli:
“Üst kurul delegelerinin her kararı alma hakları var. Çoğunluk sağlanıp kurultay başladığında dilediklerini yapabilirler. Seçim maddesi de ekleyebilirler.”
Yine araya girip sorduk:
“Siyasi partilerde seçimi Seçim Kurulu yapıyor. Toplantı tüzük kurultayı için olduğundan Seçim Kurulu’na davet gidemeyecek. Salonda alınsa bile Seçim Kurulu anında gelebilir mi?”
Şu cevabı verdi:
“Formül bulmak zor değil. Örneğin, 19 Haziran’da seçim maddesi eklendiği halde seçim yapılamazsa, bu kez Genel Merkez’in açıkladığı 10 Temmuz’dan 1 gün önceye, yani 9 Temmuz’a seçimli kurultay kararı alınır”
Şu noktada kesin kararlı:
“Ne olursa olsun, bu kurultay olacak.”
“Tanımıyorsa Genel Merkez’in sorunu”
3 kişilik Çağrı Heyeti’nde yer alan Mehmet Bilgiç gelişmelere şöyle bakıyor:
“Mahkemenin bize verdiği görev ve yetkiyle 19 Haziran’da kurultay kararı aldık. Genel Merkez kararı tanımıyorsa bu Genel Merkez’in sorunu.”
Şunu tekrarladı:
“Bu toplantıyı yapmazsak suç işlemiş oluruz. Onun için bu kurultay olacak. Genel Merkez yapamazsınız diyor, ama yapacağız.”
Yorumu şu:
“Tabanın sesi olan üst kurul delegelerinin isteklerinin önünü açmaya çalışıyoruz. Dinlemiyorlarsa, dinlemeyenlerin sorunu.”
Türkeş’in torunundan çağrı: Bir araya gelin
MHP’de kurultayla ilgili gelişmeler restleşmeye dönünce parti içinden çağrılar gelmeye başladı. İlk çağırıyı da, 2007-2011 döneminde MHP Bursa Milletvekili olarak görev yapan Hamit Homriş’in oğlu, Alparslan Türkeş’in de torunu olan Onurhan Homriş yaptı.
Genel Merkez, adaylar ve Çağrı Heyeti’nin bir araya gelmesini öneren Homriş daha sonra “Hiç el uzatmayanlar, ya da uzatılan eli tutmayanların vebal altında kalacağı” uyarısını dile getirdi.
Homriş, 19 Haziran tüzük kurultayının da, Genel Merkez’in açıkladığı 10 Temmuz seçimli kurultayının da kendi başına hukuksuz olacağını vurgulayıp “Gün, geçmişe takılıp kalma günü değil” dedi.
Meclis’te 6 ayda 59 kez konuşma yapmak için söz aldı!
Erkan Aydın’ı yıllardır en yakından izleyenlerden biriyiz. Bursa’nın en etkili ve en geniş kesimini temsil eden derneği Dağ-Der Genel Başkanlığı’ndan beri nasıl bir çalışma iştahı olduğunu iyi biliriz.
CHP Bursa Milletvekili seçilip Ankara’ya gittiğinden beri de, yurt dışında değilse her hafta sonu Bursa’ya döndü. Her yere koştu, her yere ayak bastı.
Bütün bunlardan fırsat bulup, zaman zaman ziyarete geliyor. Dün sohbet ederken, elindeki dosyada 6 aylık icraat hesabı verdiği notları gördük.
Tüm çalışmalara ait dokümanlar, notlar, rakamlar var.
Bizim ilgimizi, Meclis’te yaptığı konuşmaların listesi çekti. Gördük ki, 6 aylık sürede tam 59 kez söz almış ve daha çok Bursa sorunları olmak üzere gündemdeki konular üzerine görüş ortaya koymuş, bazen de sorular yöneltmiş.
Bir anlamda, siyasete yüksek enerji veren tempoda çalışmış.
Tarihten bugüne kent belleği dergi: Bursa’da Yaşam
Bizans’tan bile öncesi olan, 2500 yıllık bir kentte yaşıyoruz. Bursa’nın geleceğine ilişkin herkesin bir fikri, hepimizin birer projesi ve düşüncesi var, ama kentin geçmişi konusunda ne yazık ki pek fazla bilgi sahibi olmaya gerek duymayanların sayısı da az değil.
İşte…
Bursa’nın bugününde yaşayanlar için en büyük eksiklik olan kent geçmişini derleyip gözler önüne seren bir dergi var: Bursa’da Yaşam.
Yılda iki kez yayınlanan derginin en büyük özelliği kent belleği olması. O nedenle tutkunları var ve çıkacak yeni sayısı her zaman heyecanla bekleniyor ve her sayı kitaplıklardaki yerini alıyor.
Çok titiz çalışmanın, çok detaylı araştırmanın, çok güvenli derlemenin ürünü olan Bursa’da Yaşam’ın yeni sayısı dün okurlarıyla buluştu.
Elimize aldığımızda her sayfasında bu kentin geçmişinden izler gördük. Yalnızca yazılar mı, her reklamda da Bursa’yı bulduk.
Yani…
Bursa’da Yaşam yazıları kadar bilgilendiren reklamlarıyla da kent arşivi haline gelen bir dergi. Emeği geçen herkesi kutluyoruz.