Altan Kutucu
Altan Kutucu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Beyaz gölge…

1980’li yıllarımıza damga vurmuş basketbolu Türkiye’de bambaşka bir yere taşımış bir diziydi Beyaz Gölge (The White Shadow) tam 54 bölüm çekilmişti. Carver Lisesi’nin basketbol takımının yaşadığı maceraların anlatıldığı dizi Türkiye’de basketbolun sevilmesinde çok önemli rol oynamıştı. 1981 yılında cumartesi günleri gösterime girdiğinde, TRT siyah beyaz yayın yapıyor. Dallas dizisi ortalığı yıkıp geçiyordu. Ülkemizde futbol dışında diğer sporların esamesi bile okunmazdı. Aslında TRT için çok riskli bir seçim olup dizinin tutup tutmayacağı belli bile değildi.

Televizyonun tek kanal olmasından mı? Basketbolun kuralları o güne kadar tam bilinmediğinden mi? O dönemde yaşayan her çocuk için önemli bir diziydi. Dilimize o ana kadar yerleşmemiş Koç (Coach) kelimesini yerleştirdi. Kuşağımız çocukları çember şeklinde ne buldularsa inşaat demirleri, alüminyum çubuklar, kovalar, tencereler altını delip telefon, elektrik direklerine pota çaktılar ve basketbol oynamaya başladılar. Takım antrenmanları dizi olduğu gün diziye göre ayarlanır, eğer maçımız varsa hakemlere “Faul çalmayın Beyaz Gölge var ona yetişeceğiz” derdik.

Koç Reeves (Ken Howard 2016 yılında vefat etti) NBA’ de oynamış sakatlık sebebiyle emekli bir oyuncudur. Üniversiteden sınıf arkadaşı olan Jim Willis, Los Angeles Carver Lisesi müdürüdür. Sakatlık sonrası aldığı davet üzerine latin ve siyahi gençlerden oluşan okul takımının başına geçer. Türkçe okunuşlarıyla: Kuliç, Salami, Turp, Ceyms, Körtis, Gogo ve Golşteyn gibi problemli gençlerden oluşan bir takımdır. Başlarda hiç bir şey koç Reeves’in istediği gibi gitmese de sonunda onlardan yenilmez bir takım çıkarmayı başaracaktır. Bu arada işe başlarken buna karşı çıkan okul müdüresi bayan Buchanan, koç Reeves’i sık sık eleştirecek çocukların bu gereksiz uğraşları sebebiyle ders çalışamayacaklarını savunacaktır. Beyaz Gölge dizisi; basketbol sporunun yanı sıra kent yaşantısıyla boğuşan liseli gençlerin sorunlarına odaklanmıştı ve seyircilere etik değerlerin, iyi basket oynamak kadar önemli olduğu mesajını verirdi. Carver Lisesi oyuncularının maceraları basketbol sporu üzerine yoğunlaşmış izlenimi verse de, dizinin muhtelif bölümlerinde kahramanlarımız; uyuşturucu ile çetelerle, ırkçılıkla, yetersiz eğitimcilerle, maddi sıkıntılarla yüzleşiyorlar ve girdikleri çıkmaz sokaklardan, koç Reeves’in takviyeleri ve hayat dersi niteliğindeki öğütleri sayesinde çıkabiliyorlardı. Koç Reeves idmanlar boyunca oyuncularına son derece sert ve acımasız davranıp, ekibini rekabetçi bir takım formatına sokmaya uğraşıyordu. Saha dışında ise daha farklı fakat dengeli bir kişilik sergileyip, takım üyelerinin her sorunu ile tek tek ilgileniyordu.

Kim bilir, TRT bir gün Beyaz Gölge’yi tozlu arşiv raflarından çıkartıp, tekrar yayınlamaya başlar. Beyaz Gölge’yi günümüzün gençleri izleyebilselerdi, bu güzel dizi daha fazla ve bilinçli bir kitlenin beğenisini kazanırdı diye düşünüyorum.

Tekrar görüşmek üzere…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X