Son zamanlarda bol reyting alan, 7’den 70’e herkesin dilinde olan gündüz programlarını özelliklede izdivaç programlarını yüreğimin kaldırdığı kadarıyla seyretmeye çalışıyorum.

Çünkü tahammül edemiyorum…

Bizim geleneksel Türk aile yapısına ve yaşantısına asla uymayan bu programlar, işin dozunu iyice kaçırmış durumdalar.

Programa katılan adaylar, deyme oyunculara taş çıkartacak cinsten.

Keşke oyunculuklarını daha iyi şeyler için kullansalar..

Çoğunluğunun ajanslardan üç beş kuruş almak için veya ünlü olurum hayali ile katıldıkları bu programlar yüzünden bizlere yaşattıkları ruhsal sorunları, kendileri de yaşıyorlar mıdır acaba?

Programda geçen konuşmalara, birbirlerini tanımak adına sorulan sorulara şaşırmamak elde değil..

RTÜK, bunları nasıl göz ardı ediyor onu da anlayamıyorum?

Bu gibi programlar toplumumuz ruh sağlığı için büyük tehtit oluştururken, insanların yanlızlık boyutunu, evliğe bakış açısının ne kadar değiştiğini, geleneksel Türk ailesinin eskisi kadar güçlü olmadığını da ortaya koyuyuyor.

Popüler kültürün getirdiği medya, ekonomik açıdan okur ve izleyici sayısını artırmak için her yolu deniyor ve maalesef başarılı da oluyor.

İlişki özeldir ve mahremdir. Programlar reyting rekorları kıracak diye toplumun değerleri, ahlaki boyutları göz ardı edilmemeli.

Duyarlı olalım, sahip olduğumuz değerlerin reyting uğruna sömürülmesine izin vermeyelim.