Avatar
Arzu Akkoç

Sıkıldık artık…

Bizler işten eve  kendimizi attıp pijamalarımızı giyim televizyon

karşısına  büyük bir keyifle kurulduğumuz da,   günlük hayatımızın

yorgunluğundan ve  rutinimizden kurtulup değişik  hayatlara ve yaşamlara girmek, farklı duygular hissetmek istiyoruz.

 

Fakat nerdeee! Dizilerin hepsi sanki  aynı elden çıkmış gibi her  biri diğerinin kopyası.

 

Sadece oyuncular, mekanlar ve kostümler değişik.

Bilindik hikayeler, bildiğimiz sonlar…

 

Tüm dizileri aynı kişi yazı yormuş gibi geliyor bana.

 

Dizilerin bu kadar ilgi görmesi,  pastadan pay almak isteyen kanalları harekete geçirdi ve reyting alan dizilerin kopyalarından medet umuldu.

 

Reytinglere göre hareket eden kanallar, reytingi yüksek olan dizilerin aynılarını yayınlamaya başladı.

 

Özgün senaryolarda böylelikle rafa kalktı.

 

Bizler sıkıldık artık, farklı senaryolar farklı sahneler görmek istiyoruz.

 

Havuzlu villardan, holding sahibi ve şirketler zinciri olan iş adamları neden hiç işe gitmezler de hep evde dönen entrikalarla uğraşırlar?

 

Neden hep, köy kızlarının ve ağalı konakta yaşayan kızların maşalı ve derin dekoltelidir?

 

Neden hep zenginler kötü fakirler iyidir. Fakirden kötü olmuyor mu?

Gizili konuşmalar neden taa  kaç metre öteden en ince ayrıntısına kadar duyulur?

 

Her dizinin neden muhakkak bir yoğun bakım yada ameliyat sahnesi vardır?

Hele hasta olan bayansa ful makyajlıdır!

 

Kısacası bizler, gerçek hayatlar istiyoruz.

Kendi değerlerimizden,  kendimizden bir şeyler bulmak istiyoruz.

 

Dizinin ilk sahnesinde kime ne olacağını, finalin nasıl bağlanacağını bilmek istemiyoruz. Merak edelim istiyoruz.

 

Seyirci olarak çok zor bir şey istemiyoruz sanırım. Reytinglere değil de biraz da bizim sesimize kulak verilsin istiyoruz.

 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X