İşi çığrından çıkarmaya başladılar.
“Türk futbolu neden öyle böyle” diyorlar. İzlesinler Bursaspor-Gençlerbirliği maçını, futbolun neden yerlerde süründüğünü görürler. Bir değil, iki değil, nasıl bir MHK, nasıl bir Federasyon futbolun patronluğunu yapıyor görüyoruz.
Bir müsaade edin be kardeşim şöyle ağız tadıyla bir maç izleyelim.
Besbelli bir takım oynamaya çalışıyor, bir takım durdurmaya. Durdurmaya çalışan takıma da 11 ay sonra bir Bursaspor maçına verilen İlker Meral de kol kanat geriyor. Böyle olunca da maç çığırından çıkıyor…
Gençlerbirliği oyunu soğutma adına ellerinden geleni yaparken, Meral efendi izlemekle yetindi.
İlk 45 dakika Volkan Şen ve Aziz Behich ile yakalanan fırsatlar yeşil beyazlılar adına golle sonuçlanmazken, Uğur Çiftçi’nin serbest vuruşta direkte patlayan topu devre adına kayda geçecek pozisyonlardı.
İkinci yarıda her iki teknik adam da özellikle orta sahaları güçlendirme adına hamleler yaparken, Bursaspor’un final paslarında üretken olamadığını gördük.
Devrenin başında Gençlerbirliği’nin bulduğu gole Serdar Aziz hemen 10 dakika sonra mükemmel bir golle cevap verdi.
Cevap vermesine verdi ama bu dakikadan sonra oyun çığrından çıktı. Neredeyse İlker Meral her 30 saniyede bir düdük çalarken, Başkent ekibinin ekmeğine de yağ sürdü.
Meral düdükleri çalarken, cebinde kartları unuttu. Böyle olunca da Bursasporlu oyuncuların yükselen adrenali tavan yaptı.
Volkan Şen’in 90. dakikada kırmızı kartla atıldığı pozisyonda Gosso’nun yaptıklarını ne Meral nede Volkan’ı oyundan attıran yardımcısı Cem Satman gördü.
Taraftarlar bu kez küfür etmedi ama “Böyle bir ligde oynamak istemiyoruz” tezahüratı bu mücadelenin de özetiydi.
Yazıklar olsun…