Bu oyunun kuralı belli. Yakaladığını atacaksın. Özellikle Beşiktaş gibi rakipler önünde yakalayacağı fırsatlar çok olağanüstü haller dışında 5 parmağın 5’ni geçmez.
İlk devrede Bursaspor bu pozisyonları buldu. Henüz 10. dakikada Lima biraz akıllı bir vuruş yapabilse gelecek golle birlikte hem oyun hem tribün coşkusu artacak. 1 puana gelmiş görüntüsü ile Beşiktaş‘ın oyun planı da bozulacaktı.
Keza Furkan 41. dakikada tercihini Yusuf Erdoğan‘dan yana kullansaydı… Beşiktaş‘ın tüm oyun kurgusu Bursaspor‘un hatası üzerine kurgulanmıştı. O hata da 51. dakikada gelince Babel affetmedi. Ofsayt var mıydı yok muydu? Cüneyt Çakır kulaktan dinledi ama gidip pozisyonu izleme gereği bile duymadı.
O zaman VAR niye var? 2. yarıda Bursaspor‘un o ilk devredeki iştahı yoktu. Hele yenilen golden sonra “Timsah’ın gardı düştü” dediğimiz anlarda kalite farkı ortaya çıktı.
Yusuf bazen saç baş yolduruyor ama Allah’ı var Beşiktaş maçlarını farklı oynuyor. Saivet‘in mükemmel pasında yaptığı dripling, kontrol ve çıkardığı pas, aynı şekilde Sakho‘nun takipçiliği ve klasına yakışır bitiriciliği şapka çıkarılacak cinstendi.
Golcü eksikliğini fazlasıyla 3 maçta hissetmiştik. Sakho‘nun görüntüsü bu sıkıntıya ilaç olacak gibi görünüyor. Yenilere bir parantez açacak olursak Chedjhou, Latovlevici maç eksiklerine rağmen hiç sırıtmadılar.
Samet hocanın varmış bir bildiği demek ki. Kadrosunun neredeyse yüzde 80‘i değişmiş bir kadronun doğum sancıları çekmesi kadar doğal bir şey olamaz.
O yüzden bu Milli maç arası hem oyuncuların uyumu hem de oyun şablonunun oturması açısından çok iyi gelecektir diye düşünüyorum. Taraftar her zamanki gibi yine görevini yaptı. Ama yazık küfür yüzünden gelecek cezalar hem kulübün hem onların canını yakıyor.