Geçiş dönemleri her zaman sıkıntılı, sancılı olur. Bir yandan geçmişin alışkanlıklarını silmeye çalışırken, bir yandan da geleceği planlarsınız. Bursaspor da Başkan Ali Ay yönetimi ile birlikte yeni bir yapılanmaya gitti. Kollar sıvanırken, özellikle parasal problemin ne kadar büyük olduğu her geçen gün hafta daha iyi anlaşıldı… Popülist politikaların kulübü nasıl uçurumun kenarına getirdiği açık ve net bir şekilde görüldü. Atılacak her adımın büyük önemi vardı. Sanayici kimliği ve iş hayatindaki tecrübesi Başkan Ay’ın en büyük artısıydı. İlk etapta kulübün ekonomik dar boğazdan çıkması adına kurmayları ile birlikte attığı adımlar, kulübün geleceği açısından hayati önemdeydi.
Her fırsatta camiaya nerede sıkıntı yaşadıklarını, çözüm önerilerini tek tek anlatarak, bunları uygulamaya soktu. Bu zor bir süreçti; Bir yandan kulübün çarklarını döndürme adına sıcak para kaynakları sağlanırken, bir yandan da geleceğe yönelik özellikle ekonomik anlamda doğru anlaşmalar yapıldı. Doğru planlama ve kurgu meyvelerini de vermeye başladı. Teknik heyet ve oyuncuların 145 milyon liraya varan maliyetleri 70 milyon liraya kadar düşürülmesi, transferde taban ve tavan politikası, yüksek maliyetli oyuncularla yolların ayrılması, Asset firması ile yapılan sözleşmenin fesih edilmesi, bankalarla yapılan kredi anlaşmaları gibi… Bu geçiş döneminin sahaya yansıması nasıl olacaktı? Merak edilen soru buydu. Çünkü taraftar kulüp ekonominin düzelmesine, kurumsal anlamda atılan adımlara o kadar fazla ilgi göstermez. Takımın başındaki teknik adamların pek çoğu da bu konu ile ilgilenmez. Onlar hep fazla ve iyi transfer ister… Ama bu dönemde Hamza Hamzaoğlu farkını ortaya koydu. Ali Ay ve Hamza Hoca zaman geçtikçe birbirlerini daha iyi tanıdılar ve anladılar. Böyle olunca çatlak bir ses çıkmadı. Buna transferde karakterli oyuncu seçimi eklenince taşlar da bu geçiş döneminde yerli yerine oturmuş oldu. Bunu takım kurgusu ve performansı için söyleyebilirmiyiz? Tam değil. Takım olmak için belli bir sürenin gerekliliği aşıkar. 1,5 aylık sürede bunun tam anlamı ile olması mümkün değil. Özellikle ilk haftalarda alınacak iyi sonuçlarla birlikte takımdaşlık duygusu daha iyi yerleşecektir. Adanaspor galibiyeti bu bakımdan önemliydi, tıpkı pazar günü oynanacak Başakşehir karşılaşması gibi…Timsah Arena’da yaşanacak şöleni heyecanla bekliyoruz.