Harun Tekin kalesinde devleşmese, 57. dakikada Trezeguet oyundan atılmasa Bursaspor’un Kasımpaşa’dan puan alması ancak rüya olurdu… Ama çıkmayan candan umut kesilmiyor.
Kötü başlayan film bu kez güzel bir sonla bitti. Güzelliği final sahnesinde yaşananlardı.
Bursaspor için ilk devre tam anlamı ile kâbus gibi geçti. Oyunu kurgulayan tamamen ev sahibi ekip olurken, Le Guen’in öğrencileri bu kurguyu yalnız izlemekle yetindi.
Topun yeşil beyazlılarda olduğu bölümlerde pres yaparak alan daraltan Kasımpaşa çok rahat pozisyonlar buldu. İlk devrede Bursaspor’un pas hatalarını toplasanız ilk 10 haftaya neredeyse denk gelir. Badu’dan Agu’ya, Batalla’dan Kembo’ya kadar hiç bir şekilde bir reaksiyon veremeyen takıma cezanın kesilmesi de kaçınılmazdı. Yediği iki golde yapacağı bir şey olmayan Harun’un gollerden önce 3’nü de önlediğini hatırlatmakta fayda var…
Kasımpaşa’nın en etkili oyuncularında Trezeguet’in 2. yarının hemen başlarında oyundan kırmızı kartla atılması Bursaspor için büyük ikramiye gibiydi. Paul Le Guen’in Badu, Agu ve Barış’ı oyundan alarak, Jorquera, Delarge ve Kubilay Kanatsızkuş hamleleri meyvesini de verdi. Özellikle Delarge kanattan yaptığı bindirmeler ve ortaları ile rakibin dengesini bozan isim oldu. Ama 1 puana giden yolu açan isim kesinlikle Harun’du. İlk devrede farkın daha da artmasını önlerken, 78. dakikada Murillo ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı kurtarışla takım arkadaşlarına “artık sıra sizde” dedi.
Ve güzel son: Ne olursa olsun kötü oynarken de puan alabilmek önemli. Ama en önemlisi uzatmalarla birlikte son 5 dakikaya girilirken pes etmeyerek gösterdikleri azim ve inanç Bursaspor adına bu karşılaşma için en değerli şeydi. Harun kadar maçı isteyen isimlerin başında gelen Ertuğrul’un, Kembo’nun ortasında, son haftaların golcu ismi Aziz Behich’in de Dellarge’ın ortasında attıkları goller, muhteşem bir geri dönüş getirdi. Bursaspor’un kaybetmeyen takım kimliğine bürünmesi, özgüven ve istikrar açısından kıymetliydi.