Milyonlarca lira harca, Avrupa’nın sayılı statlarından birini yap, ‘taraftar sayısı neden düşüyor’ diye kafa patlat, sonra kalk Bursaspor-Fenerbahçe maçını seyircisiz oynat.

Türk futboluna yazık, Bursa’ya yazık. Bu çağda, hem de Passolig uygulamasını devreye sokmuşken 

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun Bursaspor’a verdiği bu haksız ceza yalnızca ve yalnızca  acizliğin bir göstergesi. Başakşehir maçında suçu işleyeni değil, bütün bir şehri cezalandırmanın akılla, mantıkla açıklanacak bir tarafı yok… Dün akşamdan ne oynayan ne de televizyon başında izleyen keyif aldı.

Taraftarın olmadığı bir maç her zaman tatsız tusuz olmuştur, yine öyle oldu.

Bursaspor’un 12. gücü statta olsaydı çok farklı bir futbol ve sonuç ortaya çıkabilirdi yeşil beyazlılar adına… Ben uzun zamandır, rakibine bu kadar çok net pozisyon veren bir Bursaspor izlemedim. Üstelik neredeyse 0 pozisyonla maçı tamamlayan bir takım.

Özellikle ilk devrede bloklar arası yardımlaşmadan yoksun ve birbirine uzak oynayan yeşil beyazlılar, Fenerbahçe’nin ekmeğine yağ sürdü.

Volkan ve Fernandao bile bu kadar rahat pozisyona girmenin şaşkınlığından olsa gerek yakaladıkları fırsatları gole çeviremediler.

Harun’un hakkını teslim etmekte de fayda var. Yaptığı kurtarışlarla, Mert’in yerine kalede yapılan revizyonun ne kadar doğru bir hamle olduğunu bize bir kez daha gösterdi.

Keza işinin hakkını veren Şamil de Bursaspor’un en iyilerinden biriydi. Bir takımda kaleci ve stoper ön plana çıkıyorsa o karşılaşmanın rakibin üstünlüğünde geçtiğini de ayrıntılı olarak irdelemeye gerek yok.

Özellikle Bekir bende bu maçta hayal kırıklığı yaratan oyuncuların başında geldi. 

Trabzon ve Başakşehir maçındaki Bekir gitmiş özgüvensiz ve verimsiz bir Bekir gelmişti. Ama şunu dün akşam bir kez daha gördük: Sezon başında yapılan transferlerin % 80’ini hemen sezon sonunda bavullarını ellerine verip geldikleri yere göndereceksin…

Sonuçta Bursaspor farklı kaybedebileceği bir maçtan 1 puan almayı bildi.

Büyük takım olmak da böyle bir şey olsa gerek…