Kongrenin başında yaşanan gerginlik, Bursaspor gibi şampiyon olmuş bir takıma yakışmadı. Üslup ve tahammülün tıpkı adalet gibi bir gün herkese lazım olacağını unutmayalım…
Başkan Ali Ay’ın seçimden sonra diğer başkan adaylarını kürsüye çağırıp onlarla birlikte birlik beraberlik mesajı vermesi çok güzel ve anlamlı davranıştı.
Aynı şekilde başkan adayı Ahmet Bozdemir’in seçimi kaybetmesine rağmen loca alacağını açıklaması alkışı, taktiri fazlasıyla hak eden bir davranıştı.
Seçimler bitti ama kulisler hala kaynıyor. Kim kimin tarafındaydı? Kim kime oy verdi? Blok oylar hangi sandıktan çıktı? Sorularına Ramazan sofralarında cevap aranıyor.
4 adayın da hakkını teslim edelim. İyi çalışmışlar… Halâ suçlu arayan bir kesim de var. Ama bu saatten sonra bağırmanın çağırmanın bir alemi yok. Öyle olmuş böyle olmuş. Oy dağılımı ortada…
Seçimi kazanmanın formülü seçimden önce de belliydi. 2-3 hamle sonrasını düşünmeyi gerektirecek bir durum da yoktu. Tek hamle ile iş bitebilirdi. O da ittifak kurmak…
Başkan Ali Ay seçim gezilerinde eksilerini artıya çevirmeyi başarmış. Muhalefet kanadının bölünen oyları ile de zafere ulaştı.
Ama işi hiç kolay değil. Delegeler, “evet devam et ama aynı hataları bir kez daha tekrarlarsan bundan sonra hiç mi hiç şansın yok” mesajını da lehte ve alehte verdikleri oylar ile Ay’a gösterdiler.
Başkan Ali Ay ve ekibinin artık ne sportif, ne kurumsal, ne de ekonomik olarak hata yapma şansı kalmadı. Taraftar (bir bölümü) giyotin gibi maçları bekleyecek.
Olumsuz sonuçlarda yine o alışık bilinen görüntüleri görüp yaşayacağız. Bunun tek ilacı var, başarı. Camia başarıya aç. Bakalım bu açlığın çaresi Samet Aybaba ve oluşturacağı takım olacak mı?
Ama şu gelen tehlikeyi bir kez daha dillendirmekte fayda var. Böyle giderse Bursaspor’un başkan adayı bulması çok zor olacak. Bu kadar bölünmüş, kutuplaşmış, birbirine diş bileyen bir camia nasıl bir araya gelecek?
Aynı gemide yolculuk edenlerden birileri kaptanın gemiyi karaya oturtmasını dört gözle beklerse, o gemi zaten batmış demektir. Olan sessiz çoğunluğa olacak…
Şık değildi!
Gençlerbirliği maçı sonrası Mustafa Er ile Olay Tv’de yayınlanan ‘Spor Extra’ için yaptığımız röportajın bir bölümünü 3 gün sonra Olay Gazetesi’nde yayınlamıştık. Mustafa Hoca o gün beni aradı.
Oldukça sitemkar ve sinirliydi. Sözlerinin bire bir yazılmasına rağmen o kafayı haberin çıktığı güne takmıştı. Birilerinin etkisinde kalmıştı anlaşılan… Ben de kendisi aracılığıyla ona akıl veren kişilere, güzel dileklerimi iletip selam söylemiştim…
Ki; biz her türlü desteği kendisine verirken (hak ettiği) Mustafa Er’in bu geri dönüşü hiç şık değildi... Biz nasıl emeğe başarıya saygı gösteriyorsak, aynı saygıyı karşı taraftan da bekleriz.
Futbol direktörlüğü görevi için Mustafa Hoca düşünülüyor. Ciddi bir sorumluluk. Kendisine başarı dilerken söyleyeceğim şu; bu görev
daha esneklik ve bilgi gerektiriyor. Hata yapmama adına, onun bunun lafına bakmadan ilk önce bilgilen, sonra sorgula derim…