Maçı izlemeyenlerin pekte bir şey kaçırmadığı, gol atanın kazanacağı bir maçtı. Volkan Şen‘in yokluğunda Bakambu‘nun da maç öncesi ısınırken sakatlanması eklenince yeşil beyazlıları sahada kanatsız bıraktı. Bir hafta içerisinde 3. maçını oynayan Güneş‘in öğrencileri oldukça kötü zeminde kondisyonlarını da tasarruflu kullandı. Böyle olunca da temposu düşük, pozisyonu az bir 45 dakika izledik. Eskişehirspor maç boyunca 1 puana razı bir oyun anlayışıyla oynadı. Yorgunluk nedeniyle yeşil beyazlı oyuncular fazla sorumluluk almadı, alamadılar. Bloklar arasındaki uyum, ahenk bir türlü sağlanamadı, o alıştığımız pas bağlantılarını, hızlı hücümları göremedik. İkinci devre de ilk yarının kopyasıydı. Yine orta alan mücadelesi şeklinde geçen tatsız tuzsuz bir devre izledik. Benim anlamadığım bir nokta şuydu; Şenol Hoca oyuncu değişikliklerinde oldukça ketum davranıyor. Çok sıkıntı yaşamadığı sürece kulübeye pek yönelmiyor. İlk değişiklik 71’de oldu. Diğer değişiklikler ise 89 ve 90+2’deydi. Özellikle 89 dakika oyunda kalan Holmen’in yerine futbola aç bir Ozan İpek’in daha erken dakikalarda sahaya girmesi hem takım adına hem de kendisi adına iyi olmazmıydı ? Tabi Şenol Hoca bu takımın patronu ve iyiyi kötüyü bizden daha iyi biliyor... Sonuç olarak Eskişehirspor altın değerinde 1 puan alırken, Bursaspor gol atamadığı nadir maçlarından birini geride bıraktı.
ilk yorumu sen yap