Su vücudumuz için çok önemli olup vücudun % 70’ini teşkil eder. Eksilme olduğunda metabolizmamızda olan olumsuzluklar ve bu olumsuzlukların organlarımıza yansımasını ve zarar vermesi şöyle sıralanabilir:
Böbrekler:
Vücudumuzdaki su eksikliği başta böbreklere zarar verir, çalışmasını zorlaştırır. Bu da idrarımızın koyu ve kokulu olmasına neden olur. Böbrek fonksiyonların iyi çalışmaması su miktarının yetersiz alınmasında etkisi ve önemi büyüktür. Birçok kişi böbrek taşlarından muzdariptir. Diyalize giren hastaların % 5-10 taşın böbreklere verdiği zarardan dolayıdır. Böbrek taşları da su alım azlığından oluşur ve çoğalır. Ayrıca oluşan taşlar da zarar vermeye başlar. Yetmezlik de diyalize kadar götürür.
Beyin:
Beynimizin % 80’e yakını sudur. Vücudumuzdaki su eksikliği baş ağrısı, dikkat dağınıklığı, hafıza bozuklulukları gibi şikâyetlere neden olmaktadır. Hatta herhangi bir patoloji saptanmayan baş ağrılarının nedeni de su eksikliği olacağı aklımızdan çıkarmamalıyız.
Saç ve cilt üzerinde etkisi:
Su eksikliğinde saçta dökülme ve kırılmalar oluşur. Vücut iyice susuz kaldığı zamanlar, cilt de kuruluk meydana gelir ve parlaklığını kaybeder. Hem saç hem de ciltte sertlik oluşur.
Mide-bağırsak üzerinde etkisi:
Başlıca bağırsakların düzenli çalışması için suya ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç yeteri kadar karşılanmazsa toplumumuzda sık görülen kabızlık şikâyeti ortaya çıkar. Kabızlık çeken kişilerin bol miktarda su tüketmesi gerekmektedir. Ayrıca kilolu kişilerde yemeklerden yarım saat önce alınan suyun, metabolizmayı hızlandırarak ve midede hacim oluşturarak öğünlerde fazla besin alımını engeller. Bu da kilo verme üzerinde suyun ne kadar önemli olduğunun göstergesidir.
Buna ek olarak karaciğerin metabolizma sonucu çıkan safranın su eksikliğinde akışkanlığı azalır ve safra kesesi taşları oluşur. Safra taşlarından muzdarip olan hastalarda daha ağır seyreder. Bu tabloyla karşılaşmamak için bol su tüketmeliyiz.
Eklemler üzerindeki etkisi:
Eklemler üzerinde de suyun büyük bir önemi vardır. Suyun eksikliğinde ise eklem yüzeylerinde bulunan kıkırdaklarda kırılma ve çatlamalar meydana gelir. Kilolu kişilerde bu tablo daha ağır seyrederek yürüme güçlüğü çekerler.
Akciğerler üzerindeki etkisi:
Akciğerlerimiz soluduğuz hava ile beraber alınan kirli-toksik maddeleri dışarı atar. Özellikle başta sigara dumanı olmak üzere su eksikliğinde bu zararlı maddelerin dışarı atılması zorlaşır. Akciğerlerimiz de zararlı maddeler birikir ve büyük zarar görür.
Kalp ve damar üzerindeki etkisi:
Su eksikliğinde dolaşan kan yoğunlaşır. Özellikle küçük damarlardan geçmesi zorlaşır. Dolaşım zorlaşınca kalp yükü artar, kalp zorlanır ve kalp zarar görür. Hatta damar tıkanıklığı ve yetmezliğe kadar gider.
Bu nedenle yukarıda belirtildiği gibi su yaşamımızda ve sağlığımızda son derece önemlidir. Bol miktarda su tüketilmesi ihmal edilmemeli. Sağlıklı yaşamak ve vücudumuza iyilik yapmak istiyorsak su tüketimini ihmal etmemeliyiz. Günde an az 2,5 – 3 litre su tüketmeli ve alışkanlık haline getirmeyi unutmamalıyız. Kısacası ‘su hayattır’ suyun önemi için en kısa ve en anlamlı cümledir.