İnsanoğlu yaşadığı müddetçe hayatı boyunca birçok sorunla karşı karşıya gelir.  Bu tabiatın bir kanunudur. Bu sorunların üstesinden gelmek için çalışılır. Bazen öyle önemli sorunlarla karşı karşıya geliriz ki, hayatımızı strese sokar ve sağlığımız bozulur.

İşte bu önemli sorunlar karşısında yaptığımız en önemli hata:

-Çözüme odaklı mücadele vermek yerine bu sorun karşısında strese girmektir

Bunu bir örnekle açıklayalım.

Şimdi ev yapmak isteyen ya da evi yıkılmış birisi bunu büyük bir sorun yaparak strese girer. Başta kendini sonra da çevresindekileri strese sokarak sağlığına zarar verir. Halbuki yıkılan bir ev ya da yeni yapılmakta olan bir evi, olumlu düşünerek  kendisi yapmaya çalışır veya bu sorun kişiyi aşıyorsa etrafındaki ev yapımından anlayan  kişilerden destek alarak çözüme gitmek en doğru olanıdır.

İkinci bir örnek:

Arabanla yolda giderken araban bozulur veya  kaza yaparsın,  neden arabam bozuldu, neden kaza yaptım diye strese girersin. Eğer dikkatli araba kullanıyorsan ve arabanın bakımını iyi yapmışsan, buna rağmen bozulma veya kaza olduğunda aslında üzülüp stres yapmamak gerekir.  Araba en kısa sürede ya kendi ya da destek alarak tamir edilir.  Doğrusu da budur. Ancak biraz önce söylenildiği gibi yapılması gerekenin yerine, stres yaparak  kendimizi ve  bir de etrafımızdakileri strese sokarsak  sağlığımıza zarar veririz.

Bir atasözü vardır ;

Duvarı nem insanı gam öldürür. Bu ve buna benzer atasözlerimiz yerli yerinde söylenen anlamlı sözlerdir.

Şunu unutmamak gerekir ki sağlığımızın en önemli  düşmanı strestir. Hatta sıklıkla stres hayatımızın bir parçasıdır diye söz duyarız. Aslında bu çok yanlış bir sözdür. Akıllı,  güzel düşünen ve çözüm odaklı olan bir kişi de stres hayatın bir parçası olamaz. Bu kişiler stresi hayatına sokamaz. Genellikle bunların  sağlıkları da  yerindedir.

Günümüze baktığımızda, neredeyse insanlar gülmeyi unutmuş, hayata olumsuz bakan ve mutluluğu hayatından çıkarmış bir şekilde yaşarlar. Ne yazık ki  bu da insan sağlığına zarar vermektedir. Yapılan çalışmalarda başta ülkemiz olmak üzere birçok ülkede depresyonda artış saptamışlardır. Bu da üzücü bir tablodur.

Sonuç:

İnsanlar mutlu olmak, hayattan zevk almak ve sağlığını korumak istiyorsa mutlak çözüm odaklı olmalı, olumsuz bir olay karşısında güzel düşünerek ya kendi başına ya da kendisini aşan bir sorunsa destek alarak çözüme ulaşmalıdır.  Böylece sitres olayı da önemli ölçüde azalır.  Bu tip toplumların da  yaşantısı güzel olur ve depresyon olayı da azalır.