43 yaşında…
Kadın hasta…
İşçi…
Şikayeti: Halsizlik, yorgunluk, bulantı-kusma
Hikayesi: Yaklaşık 3-4 yıldır böbrek yetmezliği nedeni ile doktor takibinde tedavisine devam etmiş.
Son aylarda genel durumda bozulma, bulantı kusma şikayetlerin başlaması üzerine acil polikliniğimize başvurdu. Böbrek yetmezliği nedeni ile kliniğimize yatırıldı. Yapılan tetkikler sonucu son dönem böbrek yetmezliği tanısı konuldu. Diyaliz önerildi. Ancak hasta kabul etmedi. Nedeni sorulduğundan, babam ve ablam dizyalizde öldü. Bu nedenle girmek istemiyorum dedi.
Maalesef bu gibi sorularla çok karşılaşıyoruz ve hastayı ikna etmek için çalışıyoruz. Diyalizin görevi böbrekler tarafında temizlenmeyen kanı temizlemektir. Hasta için çok faydalı bir tedavi yöntemidir. Eskide diyaliz yokken bu hastalar hayatını kaybediyorlardı. Diyaliz çıktıktan sonra hastalar yıllarca yaşamını sürdürebiliyorlar.
Ne yazık ki diyalize giren bir hasta, enfeksiyonda, kalp krizinde, kanserde vb hastalıklarda öldüğünde o kişiyi sanki diyaliz bağlı öldü diye herkesin diline dolanır. Diyalize girmeyen hastalar da, birçok nedenden dolayı ölüyor, bu da doğaldır.
Bu hastamızda, yakınları diyalize girerken hayatını kaybettiği için ölümü diyalizin yaptığını düşünerek diyalizi reddediyor.
Bu hasta, diyalize girmese, giderek durumu kötüleşir, koma ve ölüme kadar gider. Bu da üzücü bir tablodur.
Sonuç:
Diyaliz kirlenmiş kanı temizleyen bir aygıttır. Yani böbrekleri görev yapmayan bir hastanın böbrek görevini üstlenmeye çalışır ve hastaya yaşam şansı verir. Hastayı öldürmek için değil. Bu diyaliz makinelerine dünyada milyonlarca hasta giriyor ve buna bağlı olarak yaşamını sürdürüyorlar. Bu dünyada önemli bir buluş olduğu bilinmelidir.
Sağlıkla kalın.

Flipboard