– 32 yaşında erkek hasta, 22.01. 2020 tarihinde bulantı ve halsizlik şikâyeti nedeniyle Şehir Hastanesi acil polikliniğine başvuruyor.

– Sorgulamada şimdiye kadar hiçbir şikâyeti olmadığını, ancak çok su içtiğini ve gece bir kez idrara çıktığını ifade ediyor.

– Hasta, kendisinin bir şirkette mühendis olduğunu, önemli bir şikâyeti olmadığını, iştahının yerinde olduğunu, ne ağrı ne de sızının olduğunu ve gayet sağlıklı bir şekilde hayatına devam ettiğini söylüyor.

– Ayrıca ailesinde de herhangi bir hastalık olmadığını ve hepsinin sağlıklı olduğunu anlatıyor.

– Yapılan tetkiklerde, hastanın böbreklerinin %95’ini kaybettiği ve bu şekliyle hayatına bu böbreklerle devam edemeyeceği doktor tarafından anlatılıyor.

– Hastanın doktora tepkisi ise, ‘Doktor bey nasıl olur, hiçbir şikâyetim yoktu, ne ağrı ne de sızım vardı nasıl oluyor da böbreklerim çalışmıyor’ biçiminde gerçekleşiyor.

– Yazılarımda sıklıkla bahsederim. Bazı organlarımız ağrı yapmadan sessiz ve sinsice bozulabilir. Bunu bilsek bu hatalara girmeyiz. Başta böbrekler, akciğer, karaciğer, beyin gibi organlarımız hastalıkları olmasına rağmen pek belirti vermeyebilirler.

Sonuç:

Bu mühendis hastamız, zaman zaman doktora gidip tetkiklerini yapsaydı, bu böbrek hastalığı erkenden tespit edilirdi. Erken teşhis ile böbrekleri kurtulabilirdi. Bu durumda ne yapılacak?

Hasta böbreklerini kaybettiği için bundan sonra ya diyalize girecek ya da mümkün olursa böbrek nakli olacak.

Amaç: Bu düzeye gelmeden her sağlıklı kişi en az 6 ayda bir doktora gidip kontrollerini yaptırmalıdır.