Örnek bir hasta,

46 yaşında bir hasta, böbrek yetmezliği nedeniyle nefroloji polikliniğine başvurdu. Yapılan muayene ve tetkikiler sonucu böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Tedavisi düzenlendi. Diyet, spor ve ilaç tedavisi verildi. Özelikle ilaçların nasıl kullanacağını, nasıl bir diyet alacağını ve ağır olmamak şartı ile sporunu nasıl yapacağını tarif edildi. Daha sonra kontrole çağırıldı.

Aslında buraya kadarki bu süreç doğal ve yapılması gereken bir süreçtir. Belli bir süre geçtikten sonra hasta kontrollerine gelir. Yapılan muayene ve tetkikler sonucu hastanın iyi gittiği tespit edilir. Düzenli aralıklarla hasta kontrollerine devam eder. Böbrekleri durumu, spor, diyet ve ilaçlarla iyi gittiği için hastanın tedavisinde değişiklik yapmaya gerek duyulmadı.

Sonrasında;

Hasta uzun süre kontrollerine gelmedi. Daha sonra halsizlik, yorgunluk şikâyetlerin başlaması üzerine geçte olsa geldi. Yapılan muayene ve tetkikler sonucu böbrek yetmezliğinin ilerlediği ve diyalize girme düzeyine geldiği saptandı.

Soru-1: Neden hasta kontrollerini gelmedi?

Soru-2: Bu düzeyden sonra ne yapılacak?

Hastaya sorduğunda;

Hep aynı ilaçları verildi ve tedavide değişiklikler yapılmadı. Aynı ilaçları kullandım. Kendimi iyi his ettiğim için onları da bıraktım ve diyetime de pek önem vermedim.

Yapılan büyük yanlışlık!

Ne düşünürseniz düşünün mutlaka kontrollerine gitmelisiniz ve düşündüklerinizi doktorunuza aktarmalısınız.

İkinci sorunun cevabına gelince, ileri düzeyde yıpranmış veya yetmezliğe ilerlemiş böbreklere fazla yapılacak bir şey yok. İyileştirmek için tedavi zordur. Ya diyaliz ya da nakil olacak. Verilen tedavilerin çoğu, yetmezlikteki böbreklerin vücuda vereceği veya verdiği zararları engellemektir.

Sonuç:

Hangi hastalığınız olursa olsun doktorun tavsiyesini bırakmayınız. Tedavinize ve kontrollerinize düzenli gidiniz. Doktor gerekli gördüğü zaman tedavide değişiklik yapar. Durumunuz iyi gidiyorsa tedavinizde değişiklik yapmanın bir anlamı yoktur. Kendinizi ne kadar iyi his ederseniz edin doktorunuzu bırakmayın.