Doktora gittiniz. Kalp konusunda şüpheleriniz vardı. Koştunuz, efor testiniz normal geldi. Hatta anjiyonuz yapıldı ve damarlarınızda tıkanıklık yok denildi. Mutlu oldunuz. Nöroloji muayenesinden geçtiniz, MR’larınız çekildi problem saptanmadı, mutlu oldunuz. Daha başka şeyler de sıralamak mümkün.

Ancak kazın ayağı böyle değil. Vücut yağ oranınız fazla ise, insülin direnciniz varsa, D vitamininiz düşük ise, hele hele karaciğerinizde yağlanma var ise, bağırsaklarınızda yararlı bakterileriniz azalmış ve yerine kandida dediğimiz mantarlar yerleşmiş ise gizli gizli siz rotadan sapmaya başlamışsınız demektir. Sağlıklı yaşlanan, kronik hastalıkları görmeyen, ayakta ölen insanlara bir bakın. Son söylediklerimin hepsi onlarda bulunmayan durumlardır.

YALANCI KiLOLAR…
 

Kapıdan içeri giren her iri insana yağ oranını ölçmeden obez demem. Önemli olan irilik değil, vücudun ne kadar yağ oranına sahip olduğudur. İlköğretim kitaplarında bile vücudun bileşimini tarif ederken %60’ı su, % 14’ü yağ… gibi anlatılır. Şişmanlık vücutta normalden fazla yağ birikmesi olduğuna göre kaslı ve iri bir güreşçi yağ oranı normal sınırlarda ise şişman değildir. Tam tersine sık sık kalori kısıtlayarak diyet yapıp kaslarını kaybetmiş, sonradan kilo almış bir genç kız vücut kitle indeksi normal sınırlarda da olsa, ince yapılı da olsa yağ oranı % 30-35 gibi çıkabilir ve tanıma göre o da şişmandır.

Daha açıklayıcı tarzda anlatırsam, 100 dönüm bahçeniz var. 10-15 dönümü dikenlik, çalılık olsun. Kalan kısımlara domates, biber, salatalık vs ekin. Bu ürün size yeter. Dikenlik % 35-40-50 gibi olur ise işte o zaman alacağınız verim düşecektir.

Bazı durumlar vardır ki kişi 2-3 gün içerisinde 4-5 kilo alabilir. Yağ olabileceği gibi yağlanma olmaksızın fazla sıvı birikimi ile de bu kilo artışı ortaya çıkabilir. Fazla sıvı birikimi eğer kalp ve böbrek kaynaklı bir olaya bağlı değil ise şu nedenlerden kaynaklanabilir. Uykusuzluk, stres, bazı ilaçların ve özellikle kortizol içerenlerin kullanımı, yetersiz hareket, bol alkol alımı, yüklenme tarzında tuzlu ve karbonhidratlı yiyeceklerin alınması, adet öncesi dönem, yetersiz mineral ve az su içilmesi gibi…

Bu durumlar geçicidir. Egzersiz, aşırı tuz ve karbonhidratlı gıdaları kesmek, yeterli protein ve omega-3 takviyesi, düzenli uyku, karanfil çiğneyerek içeceğiniz bazı bitki çayları, yeşil yapraklı sebzeler, düzenli uyku ile kısa sürede bu fazla sıvıları vücudunuzdan uzaklaştırabilirsiniz.

Sağlıklı yaşama adına şu unutulmamalıdır. Bazı gıdalar vardır ki tadı hoşunuza gitmese bile vücudunuz onları sever ve sizden ister. Uzun ve sağlıklı yaşamanın temel kurallarından biri budur. Seni seveni zehir olsa yut, seni sevmeyeni bal olsa unut (Mevlana)