Bursaspor, sezonun en zor deplasmanından, az hasarla ayrılmayı bildi.
Rengiyle bile bir futbol sahası olmaktan çok uzak zeminde, oldukça soğuk bir havada oynanan karşılaşmada kaçan birçok pozisyona rağmen beraberliği kayıp olarak görmüyorum.
Musa’nın direkte patlayan şutunu da düşününce sahadan 3 puanla ayrılmak işten bile değildi, fakat böyle bir ortamda sakatlık olmadan alınan beraberlik kabul edilebilir bir sonuç. Bırakılan 2 puandan daha çok, Anadolu Üniversitesi maçı öncesi cezalı duruma düşen İlhan Depe ve Sedat Cengiz daha önemli kayıp olarak değerlendirilebilir.
Yine de Bursaspor’un bu puan kayıplarını tolere edecek ölçüde önemli bir avantajı, Sedat’la İlhan’ın boşluğunu dolduracak derinlikte bir kadrosu var zaten.
Yediğimiz golde topu acemice rakibin önüne indiren Berkan Mahmut Keskin, Bora Yılmaz’ın golü öncesi İlhan Depe’ye attığı nefis derin pasla bir bakıma hatasını telafi etmiş oldu. Sezonun kalanında takıma katkısı olacak bir futbolcu olduğunu söyleyebilirim. Elazığ’da galibiyeti getiren golü kaydeden Bora Yılmaz’ın Muş’ta da puan kazandırması kulübeden gelen destek adına önemli bir veri.
Bu maçta kaybedilen puanlara bakmak yerine zor şartlarda sergilenen mücadele ve galibiyeti kaçıran taraf olmak oldukça değerli.
Geçtiğimiz haftaki Velimeşespor maçının özellikle ikinci yarısında ölü toprağını üzerinden atan Timsah, Muş’ta da istekli görüntü sergileyerek şampiyonluk yolunda fabrika ayarlarına döndüğünü gösterdi.
Bursaspor’un ilk devrede 6 puan kaybettiğini ve bunun yeşil beyazlılar dışında bir takım için tekrarlanması çok zor bir başarı olduğunu, hele ki daha da çetin geçen ligin 2. yarısında bunu yapmanın neredeyse imkânsız olduğunu öngörmek zor değil.
Yani kısaca Bursaspor’un şampiyonluk için elinde 9 puanın çok üstünde bir avantajı var. “Şu haftada, bu haftada şampiyonluğu ilan ederiz” demenin benim için bir önemi yok. Ancak şunu net olarak söyleyebilirim ki, bu takım gerine gerine şampiyon olur.
Yeter ki bizim rahatlığımız takıma sirayet etmesin!