Eylül ihracatı Türkiye`ye moral verdi.
Ama rakamlar Bursa adına pek de iyimser bir tablo çizmedi!
Türkiye İhracatçılar Meclisi eylülde ihracatımızın yüzde 6,5 artışla 13,3 milyardolara çıktığını açıkladı.
Peki ya Bursa?
Eylülde ihracatını sadece 1,7 milyon dolar artıran Bursalı ihracatçı, bir milyar 139,6 milyon dolar kazandırdı Türkiye`ye.
Kentimizin en fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında, ihracatını en az artıran ikinci il olması dikkat çekici!
Bu listede yüzde 49 artışla Hatay başı çekerken Ankara yüzde 0,1`le dipte yer alıyor.
Bursa ise en yakın rakibi Kocaeli`nin ihracatını yüzde 8 gibi bir oranda artırdığı eylülde sadece yüzde 0,2`lik artışa imza atabildi.
Türkiye genelinde AB`ye ihracatın yüzde 8 arttığı bir dönemde Bursa`daki performans kaybı düşündürücü!
Peki Bursa`ya hangi pazarlar fren yaptırmış?
Detay rakamlara baktığımızda aylık 100 milyon dolar üstü satış yaptığımız 4 büyük müşteriden ikisinin durumu kurtarmaya çalıştığını görüyoruz.
Eylülde Bursalı ihracatçı Almanya`ya 15 milyon, Fransa`ya ise 9 milyon dolar artırmış ihracatını.
Diğer iki büyük müşteriden İtalya yerinde sayarken, İngiltere 11,7 milyon dolarlık daralmayla ihracatçımızı üzmüş!
Neyse ki orta büyüklükteki müşterilerimizden İspanya`ya yapılan ihracatın yüzde 60 civarı yükselerek 24 milyon dolar artış kaydetmesi imdada yetişmiş geçen ay.
Ancak, Bursa`nın Danimarka, Hollanda, Belçika ve İsveç gibi Avrupa`daki kayda değer diğer müşterlerine dönük ihracatta ise… 4 ila 8 milyon dolar arasında değişen miktarlarda düşüş kaydedilmesi dikkat çekici bir trend!
Rusya hüsran, İsrail umut!
Bu tabloya 12 milyon dolarlık azalmayla olumsuz katkı yapan Rusya`nın…
Batının ambargosu yüzünden büyük umut bağladığımız bir pazar olması ise hayli ilginç.
Rusya ile kriz yaşayan Ukrayna`ya ihracatta 5,5 milyon dolarlık azalmanın kaydedilmesi de Bursalı ihracatçının eylülde yerinde saymasında pay sahibi bir gelişme!
Bursa`nın Avrupa dışındaki pazarlarında da ilginç manzaralar göze çarpıyor.
Mesela Çin, Japonya, Güney Afrika ve Brezilya gibi önemli pazarlarında aylık 2 ila 7 milyon dolar arası kayıplar dikkat çekmekte.
Buna karşın değişik özellikleriyle iki `stratejik` müşteriden İran`a 3 milyon dolar, İsrail`e ise 2 milyon dolar daha fazla mal satmamız sevindirici elbet.
Marka yatırımında sürünüyoruz
Dünya markası yaratma peşindeyiz.
Ama gelin görün ki 2014`te dünya marka liginde Türkiye`den hiçbir firma yok!
Dünyanın önde gelen marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance`nin hazırladığı global listede bırakın ilk 100`ü, ilk 500`de bile bizden kimse yok.
Ağırlıklı olarak Amerikalılar ve Avrupalılarla Uzakdoğu`yı temsilen Kore, Japon ve Çin firmaları marka ligini domine etmiş vaziyette.
Türkiye`nin markalaşma konusuna yatırım yapmaya heveslenmesi ise çok yeni bir süreç!
Netice cılız markalarla küresel yarışta öne çıkamama sendromu olarak karşımıza çıkmakta.
Türkiye`nin ilk 100 markasının toplam marka değeri 30,8 milyar dolar düzeyinde. Buna karşın bir Coca Cola`nın marka değeri 33,7 milyar dolar.
Marka değeri milyar doları aşan 10 firmaya sahip olmamız ise küresel rekabet açısından alınacak yolun bir göstergesi.
Üstelik bunlardan sadece birinin 2 milyar doların üstünde bir değeri temsil ettiğini düşünürsek… Markalaşma sürecinin ne kadar önemli olduğu daha net biçimde ortaya çıkar!
Gelelim ihracatın lokomotif kentlerinden Bursa`nın durumuna.
Bursa`dan Türkiye marka ligine giren marka sayısının sadece iki olması…
Kentin yaygın bir marka yatırımı yapmadığının gösteriyor.
Sözün özü Bursa ile özdeşleşmiş ve kent sınırlarını aşmış firmaların… Marka değerlerine daha fazla yatırım yapması şart.