Haziran verileri canavarın mola verdiğini ortaya koydu!
Nasıl mı?
Tüketici fiyatlarındaki değişimi gösteren endeks (TÜFE) haziranda bir önceki aya göre yüzde 0,51 düşüş kaydetti.
Neticede yıllık TÜFE yüzde 7,20‘ye indi.
Yani Mayıs 2013’ten bu yana kaydedilen en düşük yıllık enflasyon rakamı…
Bize canavarın bavulunu toplayıp tatile çıktığını söylüyor!
Teknik analizde beklentilerin üzerindeki aylık düşüş dikkat çekiyor.
Peki hangi dinamikler enflasyonu makul seviyelere yaklaştırdı?
Önceki ayların aksine… Gıda ve içecek grubunun haddinden fazla düşüş göstermesi TÜFE’yi rahatlatan temel faktör.
Bu grupta yüzde 2,79 oranındaki gerileme mevsimsel katkının nihayet devreye girdiğini gösteriyor.
Ayrıca giyim ve ayakkabı grubundaki yüzde 1,32’lik iniş de…
Genel enflasyonun baskılanmasında…
Dolayısıyla vatandaşın nefeslenmesinde pay sahibi görünüyor!
Bütün bu tablonun üstüne geçen yılın haziranına göre bir de kuvvetli bir baz etkisini ekleyin…
Neticede mevcut koşullarda kulağa hoş gelen bir enflayonla karşılaşıyoruz.
Yıllık bazda 1,84 puan aşağı inen bir TÜFE rakamı azımsanamaz!
Ancak, enflasyon cephesinde oluşmaya başlayan bahar havasının kalıcılığı şüpheli.
Çünkü…
Öncelikle gıda etkeni henüz net bir yol çizmiş değil.
Sürpriz yapma potansiyeli hala var!
Ve asıl risk maliyet artışlarının etiketlere yansıması…
Özellikle de döviz kurlarındaki baskının sürmesi…
Ciddi bir sorun!
Dövizin yukarı hareketi henüz bitmiş gibi görünmüyor.
İşte bu nedenle Merkez Bankası’ndan beklenen canlanma amaçlı faiz indiriminin de…
Hayata geçmesi ihtimali hayli zayıf.
Neticede gıda desteğinin sürmesi halinde...
Enflasyonu yüzde 7,20 – 7,75 aralığında tutmak mümkün olur.
Aksi taktirde enflasyon canavarının tatili çok kısa sürebilir!
Referandum sonucu ne olur?
Komşuda kritik gün geldi çattı.
Yarın sadece Yunanistan’ın değil…
Avrupa’nın kaderine de etki edebilecek bir referanduma imza atacak Yunanlılar.
Peki nasıl bir sonuç çıkabilir?
Yunanlıların neyi oyladığına bağlı olarak sonucun değişmesi sözkonusu…
Dolayısıyla klasik kamuoyu anketlerinin ötesinde…
Referanduma dönük algının analiz edilmesi de şart görünüyor.
Kredi kullanımını düzenleyen yardım paketi teknik olarak oylanacak.
Yani ülkeyi batmaktan şimdilik de olsa kurtaracak destek için…
Kemer sıkma ve yapılacak fedakarlıklara razı olup olmadığı sorulacak Yunan halkına.
Ancak, bu resmi sorunun ötesinde aslında oylanacak olan Euro üyeliği de var!
Dolayısıyla referandumdaki oyları…
‘Kemer sıkma paketi için mi, yoksa Euro adına mı kullanılacak?’ sorusunun yanıtı belirleyecek.
Yani algı anlamında Euro referandumu ağır basıyorsa…
Sonuç ‘evet’ olur!
Çünkü Yunanlıların Euro’dan çıkma tercihleri henüz çok güçlü bir görüntü vermiyor.
Buna karşın yardım paketindeki koşullara dönük tepkinin azımsanmayacak boyutta olması...
Referandum değerlendirmesini bu cepheden yapanların az da olsa öne çıkmasını sağlayacak gibi görünmekte!
Neticede, ‘hayır’ oylarının az farkla önde çıkması senaryosu; ağırlık kazanmış vaziyette.
Bu sonucun piyasa yansımasındaysa…
Euro’nun değer kaybı, Avrupa borsalarında düşüş ve kısa vadeli oynaklık ilk dikkati çeken sonuçlar.
Paketin kabulü ise tersi bir sonucu ilk anda çıkarsa da…
Yunanistan’da başlayacak siyasi krizin piyasanın rahatlamasına pek de fırsat vermeyeceği aşikar!