Türk para piyasaları nisan ayına kararsız bir havada girdi.
Yön bulma arayışı geçtiğimiz hafta itibarıyla kendini fazlasıyla gösterdi.
Borsa endeksleri, döviz kurları ve faizler hayli dalgalı bir seyir izledi hafta boyunca.
Neyse ki; dıştan esen iyimserlik rüzgarlarıyla oynaklık belli sınırlar içinde kaldı!
Özellikle kredi derecelendirme kuruluşu S&P’tan Türkiye’nin kredi notunun tehlikede olmadığına dair gelen mesaj önemli bir rahatlama unsuruydu.
Bir diğer dış faktörse Avrupalı bazı bankaların riskli Türk bankacılık varlıklarıyla ilgilendiklerine yönelik haberlerdi!
Özellikle kurdaki çıkış denemelerini az da olsa frenleyen bu gelişmeler, ABD-Çin görüşmelerine dönük kısmi iyimserlikle beslenen küresel risk iştahının da desteğiyle Borsa İstanbul’da ciddi bir tepki alımının gelmesini sağladı.
Ayrıca küresel büyümeye dair pozitif haber ve veri akışı da morallerin yüksek kalmasını sağlayan faktörler arasındaydı.
Yerel seçimlere dönük tepkinin dikkate değer boyutta olmamasının temel nedeni ise Cumhur İttifakı’nın il genel meclisi oylarında güven tazelemesiydi.
Ve bu tablo itibarıyla önümüzde 4 yılı aşan bir seçimsizlik ortamının mevcudiyeti, artık ekonomiye daha çok odaklanılacağı beklentisini öne çıkarmış vaziyette.
Nitekim iş dünyası temsilcileri de hepbir ağızdan yapısal reform beklentisini dillendirmeye başladı!
Beklentilerin ne oranda karşılanacağı ise bu hafta büyük oranda belli olacak.
8 Nisan’da açıklanması beklenen yeni ekonomi paketinin içeriğini 10 Nisan’da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından düzenlenecek basın toplantısında öğrenebileceğimiz dün kamuoyuna duyuruldu.
Paket kısa vadedeki önemi özellikle uygun koşullu yabancı sermaye girişi açısından önem taşımakta!
Finansal açıdan riskli banka kredilerine dönük olası bir düzenleme de kısa vadede büyük önem taşıyor.
Açılan bütçeyi toparlamak üzere alınacak tedbirlerin yanısıra ekonomiyi diri tutmak için teşviksel bazdaki destekler de yatırımcının yakın takip konuları arasında bulunuyor.
Paketin içeriğine göre piyasalarda farklı tepkilerin yaşanması mümkün!
Dolayısıyla yatırım kararlarında tedbirli olunması gereken günlerdeyiz.
Ancak, dış rüzgarların etkisi çok daha keskin olabildiğinden farklı faktörler de bu hafta yakın takip altında olacaktır.
S-400 füze sistemi alımı nedeniyle gündemde daha fazla yer bulmaya başlayan ve Türkiye-ABD ilişkilerini zaman zaman geren F-35 uçak alımı ile İran’dan petrol alım muafiyeti gibi konular yine yakın takip altında olacak.
Kritik seviyeler
Yeni haftanın teknik beklentilerinde geniş bant olasılıklarını dikkate almakta fayda var.
BİST 100 Endeksi’nde kritik sınır olan 100 bin puan üstü kapanışlar gelirse 102 bin seviyesine kadar çıkış ihtimali mevcut demektir.
Ancak kritik sınırda ciddi bir kar satışı ihtimali olduğu unutulmamalı!
Geri dönüşlerde ise endeksin 95 bin 500 seviyelerine doğru inmesi de muhtemel görünüyor.
Dolarda haftalık bazdaki beklenti 5,48 – 5,84 TL aralığında bulunuyor.
Euro/TL’de de 6,15- 6,55 bandı takip edilmeli.
Haftanın altın cephesindeki beklentilerinde ise 225 – 242 TL aralığındaki gram satış fiyatı öne çıkmakta.