Son yılların moda kavramı rekabetçilik.

Hemen herkesin dilinden düşmeyen bu konuyu ülke olarak ıskalama lüksümüz yok.

Çünkü küreselleşen ekonomilerde ayakta kalmak için yüksek rekabet gücü şart!

Firmaların iç piyasada yaşamaları rekabet etme potansiyellerine sıkı sıkıya bağlı.

Hatta mikro bazda bireyler adına da hayati önem kazanan bir kelime rekabet.

Ancak, son yıllara kadar genelde sözcük bazında takılıp kalan bir rekabetçilik anlayışı ağırlıktaydı ülkemizde.

Bu çok yönlü ve kilit önemdeki alanda toplumun tüm katmanlarını eğitmek ve geliştirmekse artık milli bir politika haline gelmeye başladı!

Ama kolay ve ucuz bir süreç değil aşılması gereken.

Dolayısıyla her kuruma farklı görevler düşmekte.

Özellikle de genç beyinleri hazırlama konusunda.

Ekonominin lokomotif kentlerinden Bursa’nın bu anlamda örnek çalışmalara ev sahipliği yapmaya başlaması sevindirici.

Yıllardır sessiz sedasız yol alan ve iş dünyasına yol gösteren Uluslararsı Rekabet ve Teknoloji Birliği (URTEB), çıtayı yükselterek üniversiteli gençleri hedef alan bir konsepte somut adımlarla geçti!

“Rekabet gücü olmayan ülkelerin tarih sahnesinden silinip milletler mezarlığına gömüldükleri” tespitinden hareketle adımlar atan URTEB Genel Başkanı Ahmet Özenalp,

Türkiye’de bir üniversitede kurulan ilk rekabet merkezinin açılmasını sağladı.

Ülke genelindeki üniversitelerde rekabet toplulukları ve rekabet merkezleri kurulmasını misyon edinen Özenalp, Uludağ Üniversitesi’nde bu anlamda bir ilke imza attı!

Peki açılışı bu hafta gerçekleşen Rekabet Merkezi ne işe yarayacak?

Öğrencilere yönelik rekabet, teknoloji, AR-GE, AB projeleri, yazılım-kodlama, mentörlük çalışmaları öncelikli faaliyet alanları olarak ifade ediliyor.

Kısacası donanımlı bir mezun olarak iş hayatına atılabilmeleri için Bursalı öğrencilere geniş çaplı bir fırsat penceresi açılmış durumda!

Neticede dünya ile rekabet edecek donanımda insanların yetişmesi için; Özenalp ve ekibinin, AB fonlarını da devreye sokarak bu örnek çalışmanın diğer kentlere yayılması için büyük gayreti olduğunun altını çizelim.

 

 Türkyılmaz’ın projeleri

 

Seçim zamanı yaklaşıyor.

Artık adaylar projeleriyle görücüye çıkmaya başladı.

Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz 5 yıla yaklaşan görev süresindeki performansı daha da yukarıya çıkaracak projelerle seçmenden oy istiyor.

Kendi döneminde yapılanların önceki yönetimlerin 30-40 yılda yaptıklarının 40 katı olduğu belirten Türkyılmaz’ın özellikle bütçe performansıyla övünmesi dikkat çekici!

Türkyılmaz, bir zamanlar Mudanya’nın üzerine yapışan “çalışanlarının ücretini ödeyemeyen belediye” sıfatını” kendi dönemlerinde bütçelerini 3 kat büyüterek değiştirdiklerini silip attıklarını söylüyor. 

Üstelik çalışanlarına Türkiye’nin en yüksek ücretini veren belediyesi, bütün sosyal haklarıyla ödeyen ve günü gününe ödeyen belediyesi olduklarının da altını çizmekte.

Yani belediyecilik faaliyetlerini ekonomik başarıya dönüştürmüş Türkyılmaz ve ekibi!

Başarının inanarak çalışmaları sonucunda geldiğini belirten Başkan Türkyılmaz’ın yeni dönem hedefleri, ekonominin öne çıktığı insan odaklı projeler üzerine dizayn edilmiş.

Nihai hedefse Mudanya’da yoksulluğu sıfırlamak!

Bunun içinse 4 ana başlıktaki projeler Türkyılmaz’ın en büyük kozu olarak dikkat çekiyor.

Sosyal belediyecilik, yerel kalkınma, kimlikli turizm ve eğitimde fırsat eşitliği projelerin ana alanları olarak karşımıza çıkıyor.