Adalet Bakanlığı hatasından geri döner mi dersiniz?
2004 ve 2012 yıllarında, ‘dava sayısı azlığı’ ve ‘Avrupa Birliği istiyor’ bahanesiyle kapatılan Bursa’nın 4 ilçesinin adliyesinin yeniden açılması için harekete mi geçiliyor?
Adalet Bakanlığı, 20 yıl sonra Bursa’nın Gürsu, Kestel, Harmancık ve Büyükorhan ilçelerine yaptığı haksızlıktan pişman mı oldu?
Kulağımıza bu yönde bilgiler geliyor. 20 yıldır dört ilçenin sakinlerini adli işlemler için başka il ve ilçelere gönderen Adalet Bakanlığı şimdi, buraları yeniden açmak için arayış içine girişmiş. Buna benzer bir gelişmeyi iki yıl evvel de bu sütunlardan aktarmıştık ama netice çıkmamıştı.
Adalet Bakanlığı’nın sözde,‘yargının etkinliğin artırma’ niyetiyle Bursa Adliyesi’nden, Kestel, Gürsu ve Büyükorhan ilçelerindeki vatandaşların 2019-2023 yılları arasında açtıkları dava sayılarını sorduğunu öğrendik.
Adliyesi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlanan Bursa ilçesi Harmancık için ise benzer bir sorunun Kütahya Adliyesi’ne sorulduğunu düşünüyoruz.
İlçe oldukları halde, dava ve iş hacmi azlığı gerekçesiyle kapatılan adliyelerin yeniden açılma girişimleri bu ilçelerde oturan sakinlerimiz için sevindirici, fakat biz bunu adaletsizliğin giderilmesine dönük adım olarak değerlendiriyoruz.
Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı bulduğumuz kapatma kararı için, 20 yıl sonra harekete geçilmiş olmasını da önemsiyoruz. Karadeniz sahillerindeki 3-5 bin nüfuslu ilçelerin bile adliyeleri açıkken, Türkiye’nin gelişmiş 4. büyük şehrinin, ihracaattaki 2. sırada yer alan kentinin 4 ilçesinin adliyelerini kapatmak bize göre büyük bir haksızlıktı ve ismi ‘adalet’ ile başlayan bakanlığa yakışmayacak davranıştı.
Bunun tasarrufla falan savunulacak bir yanı da yok. Günümüzde devletteki savurganlık had safhalara ulaşmışken, Bursa’nın 4 ilçesinin adliyesinin bütçeye getireceği yükü hesaplamak abesle iştigaldir.
Adalet Bakanlığı’nın 2 yıl evvel, ülke genelinde kapatılan ve yeni kaza statüsü kazanan 304 ilçenin adliyesini yeniden açma yönünde bir girişimi olmuştu. İki yıl sonra, seçim önü bunun tekrar gündeme getilmesi umarız yeni bir siyasi kandırmacadan ibaret değildir.
Dört ilçede oturanların ilçe statülerinin bir gereği olarak tüm devlet birimlerinin de buralarda bulunması gerekiyor.Devlet dairelerini çeşitli gerekçelerle kapatarak, bu yerleşimlerin ilçe olma gereklerinin ortadan kaldırılmasına da zemin hazırlanmamalı.
‘Dava yok’, ‘suç işlenmiyor’ diye 20 yıldır cezalandırılan bu ilçelerin adliyeleri, hakları kendilerine iade edilmeli. Buradaki sakinlerden de, ‘20 yıl sizi adliyesiz bıraktık, kusura bakmayın’ diyerek bakanlık olarak özür dilenmeli.
Bize göre; suç işlememenin, devlete sadakatin, yasalara bağlılığın ödülü! olarak kapatılan adileyeler, daha fazla vakit kaybetmeden bu ilçelerimize behemehal iade edilmeli.
7’DEN 70’E HERKESE ANLAMLI HİZMETLER
Şunu daha önce de vurguladık. AK Partili belediyeler tamamladıkları hizmetleri seçim öncesi hizmete almaya yetişemiyorlar.
Sadece dün, Büyükşehir ve Osmangazi Belediyesi’nin 3 ayrı tesisi hizmete alındı. Bir önceki gün de öyle.
Büyükşehir Belediyesi’nin Yunuseli’de tamamladığı Ana Kucağı ve Aile Destek Merkezi’ni, Emek’te şampiyon sporcumuz Hatice Kübra İlgün adına yapılan spor tesisi Aile ve Sosyal Hizmet Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımıyla halkın kullanımına sunuldu.
Keza, Bakan Göktaş yine Osmangazi Belediyesi’nce açılışı daha evvel yapılan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ndeki Alzhemir merkezini hizmete açtı. Önceki gün ise Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz da Bursa’nın meşhur Gökdere kapalı pazarını devreye aldı. Yine Büyükşehir Belediyesi’nin Uludağ Üniversitesi’ndeki yüzme havuzu ve spor tesisi hizmete açıldı.
Bunlar bir iki günde açılan ve halkın geneline dönük hizmet verecek önemli eserler.
Seçime kısa süre kaldı. AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ve Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz yapımlarını bitirdikleri eserleri açmaya vakit bulmakta güçlük çekiyorlar.
Zira, bir yandan da sahada çalışmaları gerekiyor. Başkanlar, seçim yasakları girene dek eserlerini bir bir hizmete sunma yarışındalar.
Anketler arası çelişki neyin nesi?
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde ıskalayan öyle anket firmaları oldu ki, onların şimdi biraz daha temkinli yaklaştıkları anlaşılıyor.
Son günlerde ise yerel seçime dönük illerin ve ilçelerimizin belediye başkan adaylarının durumlarını ortaya koyan anketler yayınlanmaya başladı. Kimi anketler var ki, adaylar arasında 8-10 puan fark var. Birinde geride gözüken diğerinde açık ara seçimi alıyor.
Hangisi doğru?
Galiba, bu seçimde de manüplatif iş peşinde koşan anketçiler yine çuvallayacak, işini aklın ve bilimin ışığında yapanlar, elde ettikleri sonuçları bu ilkelerle yoğurup yorumlayanlar ve açıklayanlar takdir görecek.