Atıl durumdaki Yunuseli Havalimanı’nın bundan sonraki kullanım şekline ilişkin tartışmalar kent gündeminde önemli bir yer teşkil ediyor.

Büyükşehir Belediyesi’nin burayı tüm Bursalıların kullanımına açma düşüncesi muhalefet partileri ve akademik odalar tarafından tümüyle imara açma çabaları olarak yorumlanıyor.

Dün toplanan Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Yunuseli Havalimanı’na ilişkin meclis üyelerinden gelen bilgilendirme taleplerine Başkan Alinur Aktaş yanıt verdi.

Sosyal medya mecralarından canlı izlediğimiz oturumda Aktaş şöyle konuştu;

“Yunuseli Havalimanı konusu çok konuşuldu. Bir yanlışı düzelteyim, bizden çıktı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçtiği yönündeki beyan yanlış bir beyan. Bunların hepsi Hazine’ye ait yerler. Hazine demek Milli Emlak demek. Milli Emlak da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait bir yer. Burası bizim kendi özel mülkiyetimiz değil. Bursalılar karar versin kulağa hoş gelen bir şey. Tabii ki, Bursalılar karar verecek. Kimisi çayır bayır ister kimisi farklı bir şey ister. Biz doğrular neyi emrediyorsa onu yapalım istiyoruz.”

Kendisinin Yunuseli Havalimanı’na belediye başkanı olduğu için 5-6 kez girdiğini hatırlatan Aktaş şunları da vurguladı;

“Ama eminim birçoğunuz içine adım atmamış, uzaktan yeşilini seyretmişinizdir. Ben bütün Bursa’nın burayı sahiplenmesinden, kullanmasından bahsettim. Hemen Doğanbey akla geliyor. Sanki buraya da yeni Doğanbey yapılacak gibi açıklamalar var. Bunu söyleyenlerin Bursa’ya aidiyeti ne kadarsa, en az benim de aidiyetim o kadar. Benim ayrıca üç milyonluk şehrin belediye başkanı sorumluluğum da var. Siyaset yapacağız, eleştiri yapacağız ama kafamızda çizdiğimiz bir profil ve senaryoyu sanki biz demişcesine birilerine anlatmak etik değil. Devletin arazisini kime peşkeş çekebiliriz? Devlet emlakçı mı? Aynı devlet millet bahçeleri de yaptı. Gökdere Millet Bahçesi 26 Mart’ta ihale yapılacak. Atatürk Spor Salonu’ndaki proje uygulanacak haziran gibi ihaleye çıkmayı düşünüyoruz.”

Oturumda kaçak yapılar konusu ele alınırken de CHP’li Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’den çok konuşulacak bir öneri geldi.

Erdem; “Kaçak yapı maliklerinin arsası yıkıldıktan sonra buranın mülkiyeti Hazine’ye kaydedilsin, bakalım o zaman kimse kaçak bina yapabiliyor mu” dedi.

Doğrusu, radikal bir öneri olsa da kentlerimizi kurtarmanın yolu galiba böylesi sert tedbirlerden geçiyor.

 

Bursa’da henüz her 30 kişiden 1’i aşılanabildi

Türkiye’nin salgınla mücadelede sergilediği başarı ne yazık ki, aşılama oranlarına henüz yansımış değil.

Ülke genelinde ilk dozun ardından sağlık personeli ve vatandaşa ikinci doz aşılama başlarken, genel aşılanan sayısının 3 milyonu bile bulmadığını görüyoruz.

Yaş kategorisine göre devam eden aşılama sayılarına baktığımızda Türkiye genelinde yaklaşık 2,9 milyon yurttaşa 1. dozun yapıldığı görülüyor.

Yavaş giden aşılama sürecinin aylar alabileceğine işaret etmiştik.

Bursa’ya baktığımızda da dün itibarıyla aşılanan sayısı 100 bini bulmuş. Bunların 40 bini sağlıkçı olduğuna göre henüz 60 bin vatandaşımız aşılanabilmiş. Bu da ilde yaşayan her 30 yurttaştan birinin aşılandığı anlamına geliyor.

Aşılamada Bursa olarak da daha alınacak çok yolumuz var.

 

DAĞDER’de 2 yöneticinin görev ve üyeliği düşürüldü

Kamu yararına çalışan dernek statüsü aldıktan sonra sıkı denetim ve kontrole tabi olan Bursa’nın çok üyeli ve çok şubeli STK’larından DAĞDER’de yönetim kurulu toplantılarına katılmadığı ileri sürülen iki yöneticinin üyeliklerinin düşürüldüğünü öğrendik.

Dernek yönetiminde yer alan İsmail Oğuz ve Dilek Esen’in, birinin 50 diğerinin 17 kez toplantılara mazeretsiz katılmadıkları, verilen görevlerden de kaçındıkları gerekçesiyle hem yönetim kurulu hem de dernek üyeliğinden düşürüldükleri mesaj yoluyla kendilerine iletilmiş.
Konuyu DAĞDER Genel Başkanı Yaşar Türk’e sorduk.

Türk, kararı doğruladı. İki eski yöneticinin hem toplantılara katılmadığını hem de verilen görevleri yerine getirmedikleri için oybirliğiyle üyeliklerinin düşürüldüğünü söyledi. Başkan Türk, iki ismin itiraz haklarını kullanabileceklerini de vurguladı.

Yöneticilerden Dilek Esen ise, pandemi döneminde dernek toplantılarının bakanlık kararıyla yasaklandığını, kendilerinin bu gerekçeyle yönetim kurulu üyeliklerinin düşürülemeyeceğini dile getirdi. Esen, hukuksuz buldukları bu kararı yargıya taşıyacaklarını söyledi.

Bu açıklamalardan, Cumhurbaşkanı onayı ile ‘kamu yararına çalışan dernek’ statüsü alan DAĞDER’de yönetimsel uyum sorunlarının sürdüğünü anlıyoruz.