Kış mevsimi yaklaştı ama yaz aylarındaki rehavetle salgına yakalanan hasta sayımız her geçen gün artıyor.

Son veriler, vakalar günlük bin 700’ün üzerine çıktı.

Mart ayından bu yana düşüş sonrası en yüksek rakamlarla karşı karşıyayız.

Hükümet tehlikenin farkında.

Kaldırılan kısıtlamalar yeniden geri gelecek gibi.

Nitekim kimileri başladı bile.

Çünkü vurdumduymazlık sürerse, bunun cezasını kurala uyan yurttaşlarımızla birlikte hepimiz çekeceğiz.

Örneğin; toplu taşıma araçlarında ayakta yolcu alma yasağı geri geldi.

Metro, tramvay ve diğer raylı sistem araçlarında mesafe kuralına uyarak ayakta yolcu alınabilecek.

Fakat, otobüs ve minibüslerde ayakta yolcu yasağı beraberinde büyük sıkıntılar getirecektir.

Şehirlerin toplu taşıma filoları ayakta yolcusuz seferlerde ihtiyacı karşılayamaz duruma gelecek.

Bundan Bursa’daki BURULAŞ yönetimi de çok sıkıntı çekecektir.

Çünkü vatandaş şikâyetleri de artacaktır.

Kentin toplu taşıma işini yürüten şirketin özellikle lastik tekerlekli araçlarında ayakta otobüse binmek isteyen vatandaşla sürücüleri karşı karşıya getirecektir.

Kural hepimizin sağlığı için konuyor ama maalesef şehrimizdeki filo kimi hatların yükünü kaldıramıyor.

Yolcu potansiyeli yüksek semtlere sefer yapan otobüs sürücüleriyle vatandaş arasında sık sık kavgalar yaşanacaktır.

Yetersiz filoya kısa sürede yenilerini takviye etmek de kolay değil.

Neresinden bakarsak bakalım, gelen bu yeni kısıtlamalara da maalesef kendimiz sebep olduk.

Oysa, maske, mesafe temizlik kuralına uyabilsek, toplu alanlardan uzak kalabilsek ve mümkünse evden dışarıya çıkmasak, kısıtlamalar geri dönüş olmazdı.

Yol yakınken, vaka sayıları da daha çok artmadan belirlenen kurallara uymak elimizde.

Aksi halde, ülke genelinde yaşamı eve hapseden uygulamalar geri dönmek zorunda. Tam toparlandık, sayılar azalıyor, bu işin üstesinden geliyoruz dediğimiz anda yükselen vaka grafiği hepimizi yeniden korkutmaya başladı.

Toplu taşımadaki bulaş riski yüksek ki, yeni tedbirlere başvuruldu.

 

Tehlike geçene dek törenler sade bir nikâhla olamaz mı?

Biliyoruz, birçok sektör evlilik merasimlerinden geçimini sağlıyor. Ama, vakalar da bu tür organizasyonları seviyor.

Koronavirüsün en çok toplu katılımlı törenlerde bulaştığı biliniyor. Yasaklanan düğün cemiyetlerine  bir süre önce yeniden izin verilmişti.

Fakat yeni kısıtlamalar getirildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün Türk halkına kabalık eğlenceli düğünler yerine, sade nikâh merasimleri önerdi.

Zorunluluktan kaynaklı bir durum.

Kim istemez en mutlu anınında yanında sevdiği tüm insanların olmasını?

Fakat, salgın yayılım hızına bakılırsa ya düğünlerimizi ertelemek ya da sade, mesafe kurallarına uyulan organizasyonlar yapmak zorundayız.

Eğer hiçbir şey yokcasına devam edilirse, bir süre sonra sektörü ve insanımızı tümden sıkıntıya sokacak komple yasaklama gündeme gelebilir.

O halde hepimize görev düşüyor.

 

Tarihi Hanlar Birliği’ne Çavuşoğlu desteği

 Büyükşehir Belediyesi’nin Bursa’nın tarihi aksında başlattığı yıkım çalışmaları hiç şüphe yok ki Bursa Tarihi Hanlar ve Çarşılar Birliği’ni sevindiriyor.

Zira, tarih ortaya çıktıkça onların işleri de açılacak.

Dün projenin uygulanacağı alanda merkezi bulunan Tarihi Hanlar ve Çarşılar Birliği’nin önemli bir konuğu vardı.

AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu birliği ziyaret ederek Başkan Muhsin Özyıldırım ile Yönetim Kurulu üyeleriyle görüştü.

Görüşmenin içeriğinde Büyükşehir’in uygulayacağı Çarşıbaşı Meydan Projesi vardı. Ardından da sorunlar ele alındı.

Tarihi bölgedeki çalışmalar hızlandıkça, Bursa ve Türkiye çarşıyı konuşmaya devam edecek görünüyor.