Türkiye, tarihinin en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıya. 10 ilini birden etkileyen depremde büyük yara alan ülkemiz, şimdi olabildiğince enkaz altında daha fazla canlı çıkarabilmek için mücadele ediyor. Ölü sayısı 10 bini buldu.

10 şehrimizde enkazlar üstünde arama kurtarma çalışmaları depremin üçüncü günü olan dün de aralıksız devam etti. Kurtarılan canlar büyük bir sevince yol açarken, hiç ses gelmeyen yıkıntıların etrafında ise büyük bir hüzün var. Umutları azalan yurttaşlarımız, enkaz altındaki yakınlarının çıkarılamamış olmasının acısını yaşıyor.

Devlet ise yaraları sarmak için kolları sıvamış durumda. Dün deprem bölgesine giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arama kurtarma çalışmalarının hemen ardından 10 ildeki deprem yaralarının sarılması için harekete geçecektlerini söyledi.

Bu amaçla diğer afet bölgelerinde olduğu gibi hızlı hareket edip, bir yıl içinde evleri yıkılanlar yeni konut sahibi olacak.

Ayrıca, bölgedeki depremzede ailelere ihtiyaçlarını karşılamaları için 10’ar bin liralık destek kararı çıktı. Bütün bunlar, bölgede mağdur olmuş ailelerin acılarını bir nebze olsun hafifletici adımlar. Elbette ülkemiz büyük ve güçlü. Geniş coğrafyayı etkileyen sarsıntıda yıkılan binaların tümüne aynı anda deneyimli arama kurtarma ekiplerini sevk edebilmek mümkün değlidi.

Nitekim, uzmanlar bunu dünyanın hiç bir ülkesinin yapamayacağını, Türkiye’nin ilk gün yaşadığı bocamalanın ardından koordinasyonu sağladığını söylüyorlar.

Arama kurtarma çalışmalarının sonlanmasıyla birlikte yeniden şehirleri kurmak için harekete geçilecek.

Türkiye böylesi büyük bir faleketin üstesinden gelecektir. Uluslararası destekle de bunu kısa sürede başaracaktır.

Fakat, kaybettiğimiz yurttaşlarımız geri gelmeyecek.

Bu acı gerçeği bilerek, bundan sonraki yapı tercihlerimizde can güvenliğimizi önceleyen projelere ağırlık vermeliyiz.

Devlet, bölgede ve ülkemizin genelinde sıkıntılı tüm eski yapı stokunun yenilenmesi için ne gerekiyorsa onu yapmalı.

Bu ağır bilanço onu gerektiriyor.

Ülkemizin dayanışması dünyaya örnek olacak

Kahramanmaraş depremi bir kez daha gösterdi ki, Türk halkının dayanışma ruhu bütün dünya ülkelerini gıpta ettirecek türden.

Birkaç gündür yurdun dört bir yanında yardım kampanyaları başlatıldı. TIR’lar dolusu yardım malzemesi 71 ilimizden afet bölgesine sevk ediliyor.

7’den 70’e herkes deprem bölgesindeki mağdur yurttaşlarımızın acılarını hafifletebilmek ve bu acıyı kolay atlatabilmeleri amacıyla ihtiyaç duydukları her malzemeyi kendilerine ulaştırmak için çabalıyor.

Bursa’da da bu konuda büyük bir uğraş var. STK’larımız, belediyelerimiz, özel sektör firmalarımız afet bölgesine bir şeyler gönderebilmek için didiniyor. BALGÖÇ’ün merkezi yardım toplama alanına döndü. Burada paketlenen malzemeler AFAD deposuna teslim ediliyor. Orhaneli Belediyesi daha evvel Büyükşehir Belediyesi’nin köylere mezar kazmak için verdiği jenaratör ve hiltileri afet bölgesine gönderilmesi için toplamaya başladı. Çünkü artık mezar defin işlemlerini Bursa Büyükşehir Belediyesi yürütüyor. İlimizdeki iş makinesi sahipleri deprem bölgesine gitmeye başladılar. İnşaat şirketlerimiz envanterlerindeki iş makinelerini afet illerine kaydırıyor.

Büyükşehir Belediyesi ise Gaziantep’in Nurdağı ve Islahiye ilçelerinde BURFAŞ aracılığıyla aşevleri kurdu. Çalışmaları bölgede bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş bizzat yönlendiriyor. İlçe belediyelerimiz de bölgede çalışıyor.

Harmancık Belediyesi’nin ekipleri de bu bölgede arama kurtarma çalışmalarına destek oluyor. Ayrıca, EKO Turizim Tesisleri’nin aşçı ve personeli de bölgeye gidip, BURFAŞ ekipleriyle birlikte sıcak yemek çıkarılmasına destek verecekler.

Bursalılardan AFAD merkezine öyle büyük yardımlar geliyor ki, dün bunları taşıyacak ilave TIR ihtiyacı doğdu.

Hasılı, her ilimiz gibi Bursa da depremzedeler için seferber durumda.

Bursa’ya beyaz örtü yakıştı

Bursa dün sabah beyaz örtüsüne büründü. Kentin yüksek kesimlerine kadar inen kar artık tüm semtlerde de kendisini gösterdi. Beyaz örtü Bursa’ya öyle yakışmış ki, yamaçlardaki rengarenk gecekonduların görüntüsüyle örtüşünce ortaya da bambaşka bir tablo çıktı.

Bursa olarak kar ve yağmur yağışına öyle hasret kalmıştık ki, beklediğimiz müjde şubatın ilk haftasında geldi.

Çok şükür, beyaz örtü ile birlikte toprağımız bereketlenecek, barajalarımız yeniden dolacak.

Dün sabah objektiflerimize yansıyan bu güzel tablonun sevincini sizinle de paylaşalım istedik.