Bursa’dan yetişmiş, mesleğinde zirveye çıkmış öyle sanatçılarımız var ki, kimileri gibi İstanbul’un gece ışıltısına kapılıp, doğduğu, büyüdüğü yeri unutmuyorlar.

Bursa’ya, Bursaspor’a aidiyetlerini koparmayan, sanatçılarımızdan biri Ata Demirer.

Güldürü sanatının zirvesinde. Sadece güldürü değil müziğiyle de iddiasını ortaya koyanlardan. Oynadığı, yönettiği, senaryosunu yazdığı filmlerle de milyonları kırıp geçiriyor.

Hafta sonu Bursalı sanatçımız Ata Demirer’in, ‘Bursa Bülbülü’ filmini izledik.

Filmin hemen her sahnesi buram buram Bursa’mız kokuyor. Çekimleri Erdek ve Bursa’da yapılan filmin neredeyse her sahnesinde kendi şehrimizden mekanları, unutulmazları görüyorsunuz.

Bursa’nın 80’li yıllarını, Mudanya’yı, tarihi hanları, çarşıyı, Ulucami’yi, kebabı, Çekirge’yi, Muradiye’yi, Çokran Plak’ı, Deli Ayten’i, Bülent Ersoy’u, Altın Ceylan’ı, Kültürpark’ı, Açık Hava’yı izledikçe şehrinizin kendisini buluyorsunuz.

Şu an sadece abone olunan bir dijital TV platformu üzerinden izlenebilen film Bursa’nın tanıtımı için büyük bir şans.

Bursalılığını bu filmle zirveye taşıyan Demirer’in kentimiz için büyük bir değer olduğunu bir kez daha fark ettik. Geçmişte Bursa festivaline davet edilmedikleri için doğdukları kenti ve yerel yönetimlerini fütursuzca kötüleyen kimi sanatçılara da Demirer’in bu çabaları ders olmalı.

Başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere filmin Bursa’da geniş kitlelere ulaşması için girişimler yapılmalı. Film için Bursa’da büyük bir gala da düşünülebilir.

Bursalıların sinema ortamında da filmi izleyecekleri anlaşmalar sağlanmalı. Bursa Bülbülü ile açık açık kendi şehrinin reklamını, tanıtımını yapan hemşerimiz Ata Demirer’e, ‘Şehrini çok seven sanatçı’ ünvânı verilebilir.  Bunun için gerekirse belediye meclis kararı da alınabilir. Sanatçımız Bursa’ya davet edilerek şehir adına teşekkür edilebilir.

Biz çok mu etkilendik bilmiyoruz ama bu şehre aidiyet hissedenlerin de izlediklerinde beğeneceklerini düşünüyoruz.

Bursa Bülbülü, dünyada şehirlerin yarıştığı bir dönemde, Bursa’nın geçmişine, değerlerine ayna tutan, o yılların Bursa’sına özlem duyan herkesin görüp beğeneceği bir sinema eseri olmuş.

Değerli hemşerimiz Demirer’i, tüm oyuncularımızı ve filme müzikleriyle renk katan sanatçılarımızla teknik ekibi kutluyoruz.

 

Bir ilçe ziraat odası daha kapandı

Fiyat artışlarının üreticiyi zor günler yaşattığı bir süreçten geçiliyor. Gübre, yem, mazot gibi girdiler yerinde durmuyor. Çiftçi bir çuval gübre alabilmek için bin lirayı aşan ücretler ödüyor. Mazot desen yanına yaklaşılmıyor. Üretenin, yetiştirenin değil, aracıların, giderek tehlikeli bir tröst oluşturan marketlerin çok kazandığı bir dönemde Bursa’nın bir ilçesinde daha Ziraat Odası kapandı.

Kentin güneyindeki Büyükorhan ilçesinin Ziraat Odası Genel Merkez kararıyla kapatıldı. İstifalar sonrası kalabilecek az sayıdaki üyenin de Orhaneli Ziraat Odası’na devredilmesi kararı çıktı.

Hayvancılığın en yaygın olduğu ilçelerden biri olan Büyükorhan’daki bu kapatma kararı yetiştiricileri de üzdü.

Her geçen gün kamu kurumları, müdürlükleri kapanan, azalan Dağ ilçelerinde böylece bir kuruluşun daha faaliyeti sona erdi. Oysa, Büyükorhan’da 5-6 yıl önce kapanan bir kurum olan Tarım Kredi Kooperatifi’nin temsilciliği yeniden açılmış, çiftçi ve yetiştiricilere hizmet vermeye başlamıştı.

Ziraat Odası’nın kapanması demek bu ilçede üretimin de azaldığını, azalacağını gösteriyor.

Üretim yapacak çiftçi kalırsa onlar da artık Orhaneli Ziraat Odası’nda işlemlerini yaptıracaklar.

Devlet teşviklerden, desteklerinden yaralanabilmek için Çiftçi Kayıt Sistemi vb. gibi uygulamalarda oda aidiyeti ve belgesi isteniyor.

 

O semt plastik kabinden muhtarlık ofisi istemiyor

Bursa ovasının içinde diğer bir çok semt gibi geçmişte izinsiz olarak kuruldu, serpildi, bugün binlerce hemşerimizin yaşadığı büyük bir mahalleye dönüştü.

Yakın Çevre Yolu altındaki Mehmet Akif Mahallesi, Osmangazi ilçemizin nüfusu 10 bini bulan semtlerinden. Yer sıkıtısından kalıcı bir muhtarlık yapılamıyor demek ki. Plastik moboda faaliyet gösteren muhtarlık için kalıcı bir mekan ve yer talep ediliyor.

Osmangazi Belediyemiz semte yakışan bir prefabrik ile sorunu çözebilir. Tuzpazarı’nda bunun örneği var.

Mobo muhtarlık binaları gerçekten hoş durmuyor. Nüfusu milyona dayanan Osmangazi’de bu tür muhtarlık binalarının artık yeri olmamalı.

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın sorunu çözeceğini düşünüyoruz.

Vatandaşın talebi böyle.

Bizden iletmesi.