Ne olduysa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’nin New-York kentinde açtığı Türkevi’nden sonra patlak verdi.
Dünyanın finans merkezi New-York’a Türkiye’nin büyüklüğüne ve şanına yakışır dev bir bina diken ve yabancı liderlerle burada görüşmeler yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisi işte o tarihten sonra muhalefetin, ‘Öğrenciye yurt yok ama yüzmilyonlarca dolara New-York’a bina diktiler’ algısıyla hedefe oturtulmak istendi.
Sözde yurt bulamadıkları için sokaklara, banklara, öğrenci olmayan provokatörleri yatırarak kargaşa çıkarmaya çalışan muhalefetin oyunu tutmadı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlar gösterdi ki, Türkiye dünyada en fazla kamu yurdu yatağına sahip ülkelerin başında geliyor.
Nitekim bu durumu önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan da duyurdu.
‘Yurt yok’ bahanesiyle sokakları hareketlendirmek isteyenler avuçlarını yalamış görünüyor.
Zira, AK Partili belediyeler kalıcı yurt çıkana dek öğrencileri geçici olarak barındırmak için harekete geçmişlerdi.
İstanbul’da ise CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nin geçmişte çeşitli vakıflara tahsis edilen yurt inşaatlarını durdurduğu ortaya çıkınca, biz de AK Partili Büyükşehir Belediyesi’nin Bursa’da neler yaptığını öğrenmek istedik.
Dün Bursa Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanı Ferhat Murat’a kalıcı yurt çıkana dek Bursa dışından üniversite kazanmış ama barınma sorunu yaşayanlar için ne kadar geçici misafir başvurusu aldıklarını sorduk.
Meğer, başvuru sayısı muhalefetin bağırıp çağırdığı kadar bile değilmiş.
Murat, “Bursa’da 2 devlet üniversitesinde 80 bin dolayında öğrenci eğitim görüyor. Bize şimdiye dek geçici misafir olarak kalmak için 620 civarında bir başvuru oldu. Bu da üniversitelerin öğrenci sayılarına bakarsak yüzde bir bile değil” dedi.
Bunların içinde okula daha yakın yerde barınmak isteyen Bursalı öğrencilerin de olduğunu hatırlatan Murat şöyle devam etti:
“Ancak önceliği şehir dışından gelen öğrencilerimize verdik. Şehir dışından gelen öğrencilerimizi devlet misafirhaneleri, sosyal tesislerle, özel yurt kontenjanlarını devralarak bir bölümünü buralara yerleştirdik.”
Özen rakamları verdi muhalefet suspus oldu
Bursa’da geçen yıla kadar 7 bin olan Kredi ve Yurtlar Kurumu yatak sayısının bu yıl 9 bine çıktığını, kısa bir süre rakamın 12 bini geçeceğini ve 1,5 yıl içinde de 15 bine ulaşacağına dikkat çeken Murat sözlerini, “Biz Büyükşehir olarak Bursa’da koparılan fırtına kadar bir geçici barınma başvurusu almadık” diye tamamladı.
Önceki gün AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen de Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun yapımı devam eden ve açılış hazırlığı yapılan yurt binalarını ve sayılarını paylaşmıştı.
Bu açıklamalar, muhalefetin yurt açığı üzerinden AK Parti hükümetini yıpratma ve öğrencilerin hedefi yapma çabasının en azından Bursa’da tutmadığını gösteriyor.
Bursa Büyükşehir Belerdiye Başkanı Alinur Aktaş’ın konuk öğrenciler için karşı hamlesi, öğrenci olmayan sokak kaosçularını da şoke ettiğini söyleyebiliriz.
Buna rağmen yurt sıkıntısı yaşayan varsa ona da ilin ve üniversitelerin yöneticileri çözüm bulmalı.
Aman bu aşı kuyruğuna nazar değmesin
Fotoğrafı dün Büyükşehir Belediyesi’ne giderken Orhangazi Parkı’nda çektik. Osmangazi İlçe Sağlık Müdürlüğü ekiplerinin meydana kurduğu çadır dışındaki kuyruğu görünce bir şehir sakini olarak sevindik.
Zira Bursa’da halen aşı olmaktan uzak duran kitlelerin varlığı bizi ürkütüyor.
Hemşerilerimizin aşı çadırı önünde oluşturdukları bu kuyruk aslında hepimiz için bir umut.
Kentimizdeki aşılama oranlarını da düşük riskli seviyeye çıkarmak gerekiyor.
Sadece bu yetmiyor, Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı’nın artık ‘takmayın’ açıklamasına kadar maskelerimizi de yüzümüzden çıkarmamamız şart.
Tabii ki, bir de mesafeye uyduğumuzda en azından yaşadığımız şehirde daha güvenli hale geliriz.
Aşılamayı meydanlara, metro istasyonlarına, hatta evlere kadar götüren devletin varlığı bizim için büyük bir güvence.
Fakat, aşı karşıtlarının bilimsellikten uzak, kafa karıştıran paylaşım ve açıklamalarına halen itibar ediliyor olması toplum için büyük bir risk.
Bu nedenle, bulaşın sürmesi, günde neredeyse 30 bin dolayında yeni vakaya rastlanılması ve 200’ün üstündeki ölümler bize kurallara uymanın zorunluluğuna işaret ediyor.