Muhalefet 6360 Sayılı Bütünşehir Kanunu çıkarken çok karşı durdu. Yasanın taşradaki irili ufaklı belediyeleri ortadan kaldırarak yerelden yönetime sekte vuracağını iddia etti.

O vakit yasaya, Doğu ve Güneydoğu‘daki kentlerde üniter yapıyı zedeleyebileceği ve eyalet sistemini çağrıştıracağı gerekçesiyle MHP de sıcak bakmadı. Fakat kanun AK Parti‘nin o vakit parlamentodaki ezici çoğunluğuyla geçti.

Bugün de görülüyor ki, kırsaldaki küçük nüfus ve az bütçeli belediyelerin yapamayacağı bir çok işi artık büyükşehir belediyeleri üstleniyor.

Buna Bursa‘da haftasonu açılışı yapılan Orhaneli‘deki Güney Bölgesi Evsel Atık Aktarma İstasyonu en somut örnek.

Orhaneli, Büyükorhan ve Harmancık ilçelerinin evsel atıkları bu istasyon aracılığıyla Bursa‘daki düzenli depolama alanına nakledilecek.

Böylece bu üç ilçemizdeki vahşi depolama alanları da tarihe karışmış oldu. Sık sık metangazı yangınlarının çıktığı çöplükler rehabilite edilerek ilçelerimize yeninden rekreasyon alanı olarak da kazandırılabilecek. İlçe belediyelerinin bütçeleriyle düzenli çöp deponi alanları oluşturmak çok zordu.

Büyükşehir Belediyemiz şimdi benzer bir aktarma istasyonunu Keles‘e inşaa etti, onunu da önümüzdeki günlerde hizmete girmesi bekleniyor.

Bütünşehir’in taşra ilçelerine sağladığı bir diğer çevre avantajı da evsel atıksu arıtma tesisleri. Bunları da yapabilen ilçe belediyelerimiz sayılı idi. Yasa gereği Su ve Kanalizasyon İdareleri‘nin üstlendiği ilçe atıksu arıtma tesisleri Bursa‘nın 17 ilçesine birden kazandırılıyor.

Bugün sadece Büyükorhan ve Keles dışında atıksu arıtma tesisi eksiği yok. Harmancık‘taki sürüyor. BUSKİ Genel Müdürlüğü ilçelerin altyapısı ile birlikte atıksu arıtma tesislerini de büyük ölçüde tamamladı. Yarısı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesiyle yapılsa da Bütünşehir bu manada da taşraya çevre hizmetlerini götürmüş oldu.

Elbette Bütünşehir sadece bu iki çevre hizmetiyle değil diğer bir çok alanda da il geneline her türlü hizmetin yayılmasında da ilçelerimize avantajlar sağladı, sağlıyor.

Yasanın dezavantajlarının azaltılması konusunda da vekillere görev düşüyor.

Mavi il artarken vaka ve ölümler niye düşmüyor?

Sağlık Bakanılığı‘nın virüs vaka ve aşılama sayılarını gösteren haritadan gözümüzü ayıramıyoruz.

Mavi ile dönen yerleşimler düşük riskli iller olarak tanımlanıyor. Bu ünvanlı illerde toplum rahatlamış gibi görünse de vaka ve ölümler azalmıyor. Delta varyantına bağlı olarak artan ölümlerin sayısı günlük 300‘lerde seyrediyor.

Oysa aşılama arttıkça vaka ve ölümlerin azalması gerekmiyor mu?

Bu veriler aşılamanın da delta varyatının hızını kesemediğini gösteriyor.

Buna rağmen bugün için aşıdan başka kurtuluş da münkün gözükmüyor.

Okulları kapattıracak kuralsızlıklar olmasın

Bugün milyonlarca öğrenci okullarıyla buluşuyor. Öğretmenlerimiz de öğrenicilerine kavuşuyor. Okulları açık tutmanın yolu kurala uymaktan geçiyor.

Yenişehir‘den ilk haftada gelen pozitif vakalı bir öğrenci nedeniyle tüm sınıfın karantinaya alınması haberi can sıkıcıydı.

Ülke genelinde ve ilimizde de karantinalı sınıf ve okulların olması muhtemel. Okullarımızdaki eğitim öğretimin yendien kesintiye uğramaması için veliler, öğrenciler, okul töneticileri, öğretmenler ve tüm yurttaşlara görev düşüyor.