İhsan Aydın
İhsan Aydın

Gündem artık yapı ve beton güvenliği

Köşe Yazısını Dinle

Kahramanmaraş depreminin ardından bir yandan enkaz kaldırma çalışmaları sürerken devlet yıkılan binaları nereye yapacağını bile belirledi. Nurdağı ve İslahiye gibi kimi ilçeler yeniden inşaa edilecek.

Yıkımın gözle görülür en büyük etki ettiği Hatay’da da zemin koşullarına bağlı dayanıklı yapılar için arayış var.

Televizyon ekranlarının gündemi de bir anda sağlam bina nasıl olur tartışmalarına döndü. Türkiye’nin akademik yetkinleri TV ekranlarında artık, kaliteli beton, sağlam demir, dayanıklı zemini daha çok konuşmaya başladılar.

Kimleri ekranlara beton ve karot numuneleri ile çıkıyor.

Deprem izolatörlerinin bina ve zemin arasındaki sarsıntıyı nasıl en aza indirdiği görüldü. Bina maliyetine yüzde 7’ler civarında etki eden bu sistem sayesinde dev şehir hastaneleri, il, ilçe hastaneleri sapasağlam ayaktalar.

Ülkemiz aslında kamu binalarında bunu kullanmaya başlamış. 100 yatak üstü sağlık tesislerinde zorunlu olan bu sistem yüksek projelerin tümünde de şart koşulmalı.

Aslında deprem yönetmeliklerimiz dünya standardında ama 2000 öncesi yapılmış eski bina stoğumuz sıkıntılı.

Türkiye bu stoğu eritip yenilemediği sürece böylesi yıkıcı, can alıcı afetlerle hep yüzleşmek durumunda

O halde yapılacak tek bir şey var. Depremin önlenemeyeceği ortadayken, onun etki ettiği yapılarımızı sağlam hale getirmek farz.

Ekranlarda en ince ayrıntısına kadar sağlam bina nasıl olmalıyı anlatan akademisyenlerimizin nasihatlerine kulak vermeliyiz

Yurttaş olarak biz de taşın altına elimizi koymalıyız. Bugün üste para almak ve daha fazla metrekare yeni eve sahip olmak için kentsel dönüşüme ayak direyen çürük yapı ve site sahiplerinin, yarın Allah korusun bir felaket halinde ondan da mahrum kalabileceklerini unutmamaları gerekiyor.

Türkiye birinci derece deprem kuşağındaki bir ülke.

Kentlerimizi, binalarımızı buna hazırlamak durumundayız.

Zemin koşullarına uygun dayanaklı binalar yapmak için artık afet gelmeden biz kendi tedbirimizi alıp, bunları bir an evvel inşaa etmeliyiz.

Her şeyi devletten beklemek, yarın hepimizi üzecek sonuçlara yol açabilir.

Kat sınırlaması vb. gibi kısıtlamaları da artık belediye meclis gündemlerimize almalıyız.

Coğrafyamızın aktif, diri faylarla sarılı olduğu gerçeği, şehir ve bölge planlamacıları kadar karar vericilerimizin ve yurttaşlar olarak hepimizin aklından çıkmamalı.

Türkiye her 3-5 yılda bu acılarla yüzleşmeye mahkum bir ülke olmamalı.

Ada ülkesi Japonya bu işi nasıl çözmüşse, bizim de bundan başka çaremiz yok.

Bursa’nın her kesimi cömertliğini gösterdi 

Elektronik postamıza Bursa Hafriyatçılar Kooperatifi’nin deprem bölgesindeki çalışmalarına ilişkin bir ileti düştü.

Aynı zamanda Yeniden Refah Partisi İl Başkan Yardımcısı da olan Davut Balı, AFAD ile koordineli olarak deprem bölgesine

iş makinesi, TIR ve kamyon tedariki sağlamışlar. İlimizdeki akaryakıt istasyonlarının da da desteğiyle bölgenin en çok ihtiyaç duyduğu araç gereç ve ekipmanı temin edip yollamışlar.

Sadece Bursa Hafriyatçılar Kooperatifi afet illerine 350  iş makinesi, kamyon ve TIR göndermiş.

Dara düşmüş insanımıza görüldüğü gibi ilimizden her kesim destek vermiş. Kooperatif Başkanı Balı, bu büyük organizasyon için destek olan herkese şükranlarını sunuyor.

Az iş değil yapılan. Orada bir tek fazla canı bile kurtarmaya vesile olmuşsalar ne mutlu onlara ve Bursa’ya.

Allah hepsinin kazancını artırsın.

Oda kapandı tartışması sürüyor

Ziraat Odaları Türkiye için olmazsa olmaz kurumlar. Nasıl, akademik odalar her şehir için gerekli ise, ülkemizin her il ve ilçesi için ziraat odaları da öyle.

Fakat, Türkiye Ziraat Odaları’nın merkez yönetimi ve başkanına öyle yetkiler verilmiş ki, ‘kapatıyorum’ dediği an kapatır istediği il ve ilçenin odasını. Bu beyler istemezse, Türkiye’de hiç bir yerde oda açılamaz.

Nasıl bir mevzuat ise?

Böylesi bir despotizm kabul edilemez.

Bursa’nın Büyükorhan ilçesinin Ziraat Odası da üye azlığı gerekçe gösterilerek kapatıldı, kapısına kilit vuruldu.

Harmancık da öyle. İkisi de Orhaneli’ye bağlandı.

Dün Büyükorhan’nın kapanan Ziraat Odası Başkanı Harun Baş ile konuştuk.

Çok dertliydi.

Orhaneli‘yi kapatıp bize bağlamaları gerekirken, bizi kapattılar onlara bağladılar. Oysa, Bursa’da kime sorarsanız sorun, Dağ ilçelerinde en fazla hayvancılığın Büyükorhan’da yapıldığını bilir. Orhaneli’nin üye sayısı bizden fazla değil. Genel merkez 1000 üyenin altındaki odaları kapatacağını söylüyor. Bu kapsama Orhaneli de giriyor. Genel Merkez neden bizi kapatıyor” diyor.

Eski Başkan Baş, kaymakamlarının odanın kapanmaması için çok çaba gösterdiğini ama yine de kapatıldıklarını belirtiyor.

Kendilerinin de ilçe olarak komple odadan istifa etmeyi düşündüklerini sözlerine ekliyor.

Aynı zamanda AK Parti İlçe yöneticisi de olan Baş’ın söyledikleri böyle.

Acaba, TZO’nın Genel Merkez’i iktidara tepki olsun diye siyaseten mi bu karara aldı dersiniz?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X