Kalkınamamış ilçelere kimi kamu tesisleri kurularak, buraların canlı tutulması bir devlet politikasıdır.
Bugün bir askeri birlikle, cezaeviyle ayakta duran çok sayıda küçük ilçelerimiz vardır.
Tabur, hastane, meslek yüksekokulu, yatılı bölge okulu, hapishane, çağrı merkezi vb. gibi kurumlarla az nüfuslu gelişmemiş yerleşimlerin ekonomisi canlandırılır.
Bursa’nın güneyindeki ilçelerden Harmancık’ta hayata geçirilen küçük bir üretim tesisi bugün ülkenin dört bir yanına kent mobilyaları gönderir hale geldi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraki BURKENT’in Harmancık Belediyesi ile birlikte kurduğu Kent Mobilyaları Üretim Tesisi siparişe yetişemiyor.
Tesiste imal edilen kent mobilyaları çok beğenilir ve aranır hale gelmiş.
Hem ilçenin istihdamına hem ekonomisine katkı yapan fabrika, gelişememiş illerimize de modern şehir mobilyaları göndererek, oraların şehirleşmesine de destek oluyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraki BURKENT için küçük gibi bir yatırım gözükse de tesisin ilçe ekonomisine yaptığı katkıyı küçümsememek gerekir.
Dış piyasaya, özel sektöre de kent mobilyaları üretimi yapan tesisin belediyelerin taleplerini de karşıladığını biliyoruz.
Sayıları her geçen gün artan millet bahçelerinin donanımı için arayıp da bulamadığı bir tesisi Harmancık’a kazandıran Büyükşehir Belediyesi’nin ne kadar faydalı bir yatırım yaptığı görülüyor.
Bu nedenle Harmancıklıların, ilçeye kazandırdığı fabrika için Başkan Alinur Aktaş’a şükran borçlu olduklarını düşünüyoruz. Fabrikada üretilen son kent mobilyalarının Hakkâri’ye sevk edildiğini görmek de sevindirici.
Yüzlerce kilometre uzakta, sınırın dibindeki Hakkâri’deki park ve bahçelerin mobilyaları Bursa’nın güneyindeki bu küçük ilçede imal ediliyor.
Kendi ihtiyaçlarını da iştirakinin Harmancık’taki üretim tesisinden karşılayan Büyükşehir Belediyesi’nin böylece kent mobilyaları temininde de avantaj sağladığını söyleyebiliriz.
Harmancık Belediyesi’nin katlı pazaryeri olarak planladığı bina seçim sonrası yönetim değişikliğiyle birlikte kent mobilyaları üretim merkezine dönüştürülmüştü.
Aktaş meclis grup sözcülerini dinledi
6360 Sayılı Bütünşehir Yasası ile birlikte artık büyükşehir belediye meclisleri adeta yerel parlamento gibi çalışıyor. İlin 17 ilçesindeki imar dosyaları başta olmak üzere yetkisindeki hemen her konuyu ele alan Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de iktidar ve muhalefet arasında Bursa’nın şanına yakışan bir uyum göz çarpıyor.
Siyasetin doğası gereği zaman zaman oturumlarda iktidar ve muhalefet üyeleriyle başkan arasında tansiyon yükselse de, bütün bunların Bursa’nın menfaati için yaşandığını düşünüyoruz.
Bu minvalde Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş önceki gün Gönül Dostları’nda siyasi parti grup sözcüleriyle bir araya geldi.
Başkan Alinur Aktaş ile Meclis 1. Başkanvekili Ahmet Yıldız’ın da hazır bulunduğu buluşmaya, AK Parti Sözcüsü Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, CHP Sözcüsü Osman Ayradilli, MHP Sözcüsü Mustafa Engin Kargılı ve İYİ Parti Sözcüsü Mehmet Temirtaş katıldı.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin uyumu için istişarelerde bulunan başkan ve sözcülerin Bursa’nın menfaatlerinde bir hareket ettiklerini biliyoruz.
Bundan şehrimiz yararlı çıkar.
İnsanlık henüz ölmemiş
Atalarımız yararlı leylekler için dahi özel bakımevi ve hastane inşa etmiş, vakıf kurmuş.
Daha birkaç gün önce, ecdadın o güzelliğini devam ettiren ve şehrimizdeki Gurabahane-i Laklakahan’ı restore ederek kentimize kazandıran Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın elinden, ‘Vakıf insanı’ ödülünü aldı. Bursa için gurur verici bir ödül.
Fakat hayvanlar konusunda acımasız insanlar da yok değil.
Bir kaç gündür sosyal medyada dikkatimizi çekiyor. Eski dostumuz, meslektaşımız Hülya Aytekin bulup, kuyruğu ve arka kısmı yanmış bir minik köpek yavrusunu hayatta tutabilmek için canhıraş çaba içerisinde.
Veteriner veteriner gezip, onu yaşatmaya çalışan Hülya bu davranışıyla hem büyük bir sevaba giriyor hem de insanlığa unutulmayacak ders veriyor.
Minik Paşa’yı çöplerle birlikte yakmaya kalkanların vicdanları, bunu görüp sızlar mı dersiniz?
İnsanlığın ölmediğini gösteren güzel bir çaba.
Hülya’yı kutluyoruz.