İhsan Aydın
İhsan Aydın

İsveç ve Finlandiya’nın sözüne güven olur mu?

Köşe Yazısını Dinle

Türkiye uzun yıllar, yargı mevzuatındaki idam maddesi yüzünden Avrupa’daki kanun kaçaklarının ülkeye iadesini sağlayamıyordu. Kaçaklar hangi ülkeden istense, ‘Sizde idam var, adil yargılama yok, iade edemeyiz’ yanıtı alıyordu.

Türkiye, Avrupa Birliği üyeliği hayaliyle idamı hukuk sisteminden çıkaralı yıllar oldu.

Fakat, hiç bir Avrupa ülkesi buna rağmen Türkiye’ye istediği suçluları iade etmedi, etmiyor. 2016 sonrası buna FETÖ’cüler de eklendi. Avrupa ülkeleri FETÖ’cülerin cirit attığı topraklara dönüştü.

2016’daki kalkışmayla, Türkiye’deki demokratik seçimle işbaşına gelmiş hükümeti, 40 yıldır sızdıkları devlet kurumları ve TSK’daki maşaları aracılığıyla, silah zoruyla ortadan kaldırmaya teşebbüs eden FETÖ’cüleri Avrupa’dan alabilmek de mümkün olmadı.

İsveç ve Finlandiya şimdi, Ukrayna işgali sonrası Rusya korkusuyla NATO’ya üye olmaya kalktığında, Türkiye eline büyük bir koz geçirdi.

Yıllardır topraklarında ülkemizin azılı düşmanlarına hamilik yapan ve Türk kökenli teröristlere sınırsız özgürlükler sunan bu iki ülkeyi NATO’ya katmaya Türkiye karşı çıktı.

Veto kozunu öne sürdü.

İsveç ve Finlandiya aylardır Türkiye’yi ikna etmek için yırtınıyor.

Oysa, yapacakları şey çok basit idi.

Teröristlerle aralarına keskin sınırlar koyacaklar, Türkiye’nin istediği kanun kaçaklarını şartsız iade edecekler. Ülkemize uyguladıkları silah ambargolarını kaldıracaklar.

Şimdi, NATO’nun İspanya’daki son zirvesinde hepsini tıpış tıpış kabul ettiler. Türkiye de bunu karşılık vetoyu kaldıracağını duyurdu.

Peki, İsveç ve Finlandiya’nın verdiği sözlere güvenilir mi?

Asla.

Türkiye, mutabakat metnindeki maddelerin tümü hayata geçmeden, kesinlikle bu iki ülkenin NATO üyeliğini onaylamamalı.

AB’nin, ABD’nin Türkiye’ye verdiği sözlerin hangisi yerine geldi ki, NATO’da verilen sözler tutulsun.

İsveç ve Finlandiya ne zaman taahhütlerinin tümünü yerine getirirse, işte o zaman NATO üyesi olmalılar.

Artık Türkiye’de AB’nin, ABD’nin ve NATO’nun ipiyle kuyuya inilmeyeceğini sağır sultan bile biliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türk hariciyesi Madrid’deki NATO zirvesinde istediğini almış gibi görünse de, henüz İsveç ve Finlandiya’nın atacağı adımlar görülmeden buna temkinli yaklaşmakta yarar var.

Asgari ücret her kesimi tatmin etmeli

Tespit Komisyonu belki de tarihinde ilk kez, yılın ortasında asgari ücreti yeniden artırmak için toplandı.

Dün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in davetiyle Türkiye İşveren Sendikaları TİSK ile Türk-İş başkanları bir araya geldi. Komisyon toplantısı öncesi tarafların asgari ücretin artırılmasına ilişkin olumlu açıklamaları dikkat çekti.

Hayat pahalılığının her geçen gün asgari ücretli ve dar gelirli kesimi zorladığı bu dönemde hem hükümetin hem çalışanları temsilen Türk-İş hem de işverenler adına TİSK’in bu amaçla ortak bir zeminde buluşmasını önemsiyoruz.

Artan enflasyon ve geçim güçlüğünü dikkate alan tarafların her kesimi tatmin edici bir artış konusunda mutabakata varacaklarını düşünüyoruz.

Yıl ortasında ikinci kez yükseltilecek asgari ücretin Madrid’deki NATO toplantından ayağının tozuyla dönecek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bugün açıklanması bekleniyor.

Ücret artışının, az çalışanı bulunan küçük iş yerlerinin durumu da dikkate alınarak işletmelere kimi muafiyetler içermesi bekleniyor.

Artışın beraberinde yeni işten çıkarmalara sebebiyet vermemesi için hükümetin bu yönde de bir çalışması olacağını tahmin ediyoruz.

Metruk fabrika kültür merkezi yapılamaz mı?

Osmangazi Belediye Meclisi’nin önceki dönem üyelerinden MHP’li Cemil Aydın’dan zaman zaman ilçenin sorunlarına dönük iletiler alıyoruz.

Dün de, Demirkapı Mahallesi’ndeki eski bir fabrika binasının kötü amaçlı kişi ya da kişilerce kullanıldığına dair fotoğraflar gönderdi.

Bölge sakinlerinin kendisine ilettiği talebi köşemize taşımamız için bize de ulaştıran Aydın’ın, meclis görevi sonrası da Osmangazi’de adeta fahri müfettiş gibi çalışmasını takdir ediyoruz.

Bize göre; o metruk fabrika binası Osmangazi Belediyesi’nce kamulaştırılarak bölgeye modern bir kültür merkezi kazandırılabilir.

Eski fabrikanın akıbetini bilmiyoruz ama bizce Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar konuyu bürokratlarına inceletmeli.

Çünkü; o yapı kalıntıları mahalle sakinlerinin can ve mal güvenliğini rahatsız eder hale gelmiş.

Önerimiz kabul görürse, Uludağ’ın eteklerindeki semtlerimiz de böylece yeni bir kültür merkezine kavuşmuş olurlar.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X