Dün bu sütunlardan Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin hizmet binası ve açık otoparkının üstüne güneş enerji sistemi kurmak için ihaleye çıktığını aktarmıştık.

O yazımız üzerine, eski bir belediyeci dostumuz aradı.

Belediyenin hizmet binalarının çatılarına güneş enerji sistemlerinin kurulmasını desteklerken, bunun devlet tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle tüm kamu binaları ve özel konutları da kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmasını önerdi.

Dostumuz, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın tıpkı belirli metrekare büyüklükteki binalara getirilen yağmursuyu toplama sistemi zorunluluğu gibi güneş enerji santrali kurma şartını da yönetmeliğe ekleyebileceğini aktardı.

istemin eskiden özel konutlarda 12-13 yılda kendisini amorti ederken, şimdi gelişen teknoloji ile artık 8 yıla kadar indiğini aktaran dostumuz, enerji maliyetlerinin giderek arttığı dünyada bunun gerekliliğine vurgu yaptı.

Bursa’da fabrika çatılarına konan GES’lere de rastlıyoruz. Buna daha evvel meslektaşımız Mustafa Özdal da değinmişti.

Bursalı sanayici büyüklerimizden Cihangir Güldoğan’ın fabrika çatılarının üstündeki güneş enerji santrallerinin işletmenin elektrik faturalarının bir kısmını karşıladığını öğrendik.

Hatta, Bursa’da ilk kez Güldoğan Tekstil’de uygulanan yöntemle cepheye monte edilen paneller sayesinde de güneşten daha fazla faydalanıldığını da görüyoruz.

Bursa için örnek sayılabilecek bu yatırım organize sanayi bölgelerindeki tüm fabrika binalarının üstüne de kurulmalı.

Hatta, hem OSB’ler hem de devlet bu amaçla teşvik edici düzenlemeler yapmalı.

İşletmeler için enerji giderlerinin astronomik fiyatlara yükseldiği şu dönemde temiz, kirleticiliği olmayan ve kurulum maliyeti dışında küçük işletme masrafıyla sınırsız elektrik elde etme avantajından şehrimiz tümüyle faydalanmalı.

Yatırım gücü olan iş insanlarımız ve konut sahiplerimiz, güneş enerjisini boş buldukları her alanda hayata geçirmelerinde ülkemiz açısından da yarar olduğuna inanıyoruz.

Çünkü; dünya enerji savaşlarına doğru sürükleniyor.

Turizmciler sevinecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki akşam kabine toplantısı sonrası Türkiye’ye bir dizi müjdeler verdi.

Şüphesiz, onların en ilgi çekenlerinden biri turizm sektörünü sevince boğan 9 günlük kurban bayram tatili kararıydı.

Pandemi boyunca sıkıntılı günler geçiren turizm sektörü yeniden canlanma ve dirilme peşinde.

Dokuz günlük kurban bayramı tatili sektörün doluluğunu daha da artıracaktır.

Özellikle Akdeniz ve Ege sahillerindeki turizm tesislerinde yer bulmanın hiç de kolay olmayacağını ve ucuza tatil yapmanın da artık hayal olduğunu söyleyebiliriz.

Yabancı turistle dolulukları her geçen gün artan konaklama tesislerimizin iç turizmden de beklediği payı alacağını düşünüyoruz.

Sektörün böylesi bir kararla desteklenmesi piyasalara da yarayacaktır. Turizm konaklama tesisleri kadar buna lojistik destek veren alt sektörlere de etkisi olacaktır.

Uzun bayram tatilinde, pandemiden bunalan vatandaş da dinlenme fırsatı yakalayacaktır.

Tek handikap, sürekli yükselen akaryakıt fiyatları.

Uzun kilometreli tatil beldelerini, bunu sorun etmeyen yurttaşlarımız tercih edeceklerdir.

Balıkesir’in bu yasağı bütün illere yayılmalı

Hemen her yaz ayı geldiğinde orman yangınlarıyla yüreklerimiz dağlanıyor. Hektarlarca yeşil örtü bir kıvılcımla griye dönüşüyor. Yok olup giden orman varlığımız ülkemiz ve dünyamız için de büyük bir kayıp.

Ülkemiz, Batı Karadeniz’de yağmur ve sel taşkınlarıyla uğraşırken, batıda ısının yükseldiği illerimizde de yangın riski artmış durumda. Her an bir bölgeden yangın haberi gelecek korkusuyla yaşıyoruz.

Önceki gün komşu kentimizin Balıkesir Valiliği, il genelinde ormanlara girmeyi yasaklayan bir karar aldı. Tedbir amaçlı bir uygulama olduğunun farkındayız.

Türkiye’deki bütün valilikler şu kritik süreçte benzer kararlar almalı.

Bu karar, özgürlüğü kısıtlama olarak da algılanmamalı.

Piknik amaçlı orman alanlarına girenlerin neden olabilecekleri olası yangınların bu sayede önlenebileceğini düşünüyoruz.

Türkiye, sorumsuz piknik organizasyonlarıyla çıkarılan yangınlarda çok ormanının kaybetti.

Balıkesir’deki bu uygulama bize göre örnek alınabilecek karar.

Bu açıdan, diğer bir çok ilden önce cesur bir kararı yürürlüğe koyan Balıkesir Valimizi kutluyoruz.

Bursa’nın da bu kararı gecikmesizin ilan etmesi gerekir.

Yangınlar çıkmadan tedbir almalıyız.