İhsan Aydın
İhsan Aydın
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Uludağ’ın yeni yönetim modeli tartışmaları

Köşe Yazısını Dinle

AK Partili Bursa milletvekilleri Uludağ‘da Kültür ve Turizm Bakanlığı‘na bağlı olarak bir Alan Başkanlığı kurulması için kanun taslağı hazırlayıp TBMM‘ye sundular.

Bu zaten uzunca zamandır beklenen bir gelişmeydi.

Geç bile kalındı.

Teklif verilir verilmez CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca Alan Başkanlığı modeline karşı olduklarını ve buna izin vermeyeceklerine dönük açıklamalar yaptı.

Gerekçesi de, Kapadokya Alan Başkanlığı‘nın uygulamalarıydı. Buldozerlerle peribacalarının yıkıldığını ileri sürdü.

Böyle bir şey var mı biz görmedik. Peribacaları etrafındaki izinsiz, ruhsatsız eklentilerin ortadan kaldırıldığını hatırlıyoruz.

Uludağ‘da böyle bir endişe yok ama CHP İl Başkanı Karaca’nın imar açısından o endişeyi taşıması son derece normal.

Ardından İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nden de Uludağ Alan Başkanlığı için çekinceleri olduklarına dair bir basın bildirisi yayınlandı.

İMO Bursa Şube Başkan Ülkü Mercan Küçükkayalar Uludağ’da betonlaşmaya karşı olduklarını belirtip, “Beyaz gelinlik giyen Uludağ’da gri gelinliğe izin vermeyeceğiz” dedi.

İMO Bursa Şube Başkanı’nın endişesi de son derece yerinde.

Odanın önceki dönem Başkanı Mehmet Albayrak da Alan Başkanlığı modelini savunan bir açıklama yayınladı.

Albayrak, Uludağ‘daki çokbaşlılığa, hizmet eksiği ile yetki karmaşasına dikkat çekip yeni modelin daha yararlı olacağını düşünüyor. Buna da Çanakkale Gelibolu Şehitlikler Alan Başkanlığı ile Kapadokya’yı örnek gösteriyor.

Elbette bu iki uygulamada yanlışlar yapılmış olabilir. Kış turizm cennetimiz Uludağ için kurulacak Alan Başkanlığı’nın Çanakkale ve Kapadokya‘daki yanlışları yapmayacağını düşünüyoruz.

Alan Başkanlığı kurulmadan önce Ürgüp‘ü, Kapadokya‘yı ve peribacalarını görmüştük. Gerçekten bir düzensizlik vardı. Dünyanın gözdesi o güzelim memleket ticari çıkarlar ön planda tutularak keşmekeş bir haldeydi.

Sonrasında düzenleme çalışmalarında da yanlışlar yapılmış olabilir.

Benzer şekilde daha kısa bir süre önce Çanakkale‘deki Alan Başkanlığı’nın uygulamalarını da gördük. Gerçekten, şehitlikler komple elden geçirilmiş, yeni yollar, otoparklar, müzeler, ticari mekânlar düzenlenmiş. Yeni şehitlikler açılmış. Abidenin bulunduğu alan komple yenileniyor. Bütün bunları Alan Başkanlığı yürütüyor.

Peki, bizim 7 kocalı Hürmüz misali hemen her bakanlığın 250 kilometre uzaktaki Ankara‘dan yönetmeye kalktığı Uludağ‘da bu model tutmaz mi?

Uludağ‘da bir yönetimsel karmaşa söz konusu. Bakanlıklar, Büyükşehir ve sınırları içindeki Osmangazi belediyelerinin herkesin bir sorumluluğu var.

Şehrin sahibi Büyükşehir Belediyesi Uludağ‘da tam yetkili değil. İmar planlarını Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı istediği gibi değiştirebiliyor. Milli Parklar başlı başına bir otorite.

Alt ve üstyapı sorumluluğu Büyükşehir’de ama yetki yok.

Bölgenin imar rantı düşünüldüğünde bunun bir elden yönetilmesi sakıncalı görülebilir ama Ankara devre dışı bırakılmalı.

O zaten istediği parsele dilediği kadar otel vb. tesisler yapımına izin verebiliyor.

Alan Başkanlığı doğru modelle ve sadece Bursa‘nın, ülkenin çıkarlarını düşünen isimlerden oluşturulursa Uludağ için yararlı olacağını düşünüyoruz.

Elbette şehir de buradaki yönetimin uygulamalarını takibe almalı, yanlış bir şey yapılmaya kalkıldığında buna fırsat vermemeli.

Uludağ sadece Bursa için değil Türkiye için büyük bir değer.

Bunu dış turizme ne kadar açabilirsek ülkemiz ve kentimiz bundan kazançlı çıkar.

Uludağ Alan Başkanlığı’na getirilecek isim bu avantaj ve endişeleri de göz önünde tutup ona göre kararlar almalı.

 

Bursa markaları dışa açılmalı  

Önceki gün Bursa Mövenpick Otel Müdürü Ercan Tavşan ile Tophane Kebapçısı’na uğradık.

Kelesli hemşerimiz Bahadır Tanrıverdi‘nin meşhur dibek kahvesini içtik. Ercan ve Bahadır Hisar‘da büyümüşler. İkisi de çocukluk arkadaşı. İkisi de turizm sektöründe iyi yer edinmişler.

Laf lafı açtı.

Kebap denince akla Bursa geliyor. Bahadır, İstanbul 4. Levent‘te yeni bir şube açmış. Yıllar önce İstanbul’da adı da Bursa olan bir kebapçıya girmiş, yediğimiz kebap sonrası pişman olmuştuk.

Bursa kebabı nerede onların ki nerede?

Bir Bursa markası olarak Tophane Kebapçısı‘nın İstanbul’da şube açmasına Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da törene katılarak, kurdele keserek destek olmuş.

Bursa‘nın marka değerlerini kentimiz dışına da taşımalıyız.

Bahadır, İstanbul‘da yoğun bir ilgi ile karşılaştıklarını söylüyor. Kaliteden ödün vermeden gelenlerin gerçek Bursa kebabı yediklerini anlattı.

İstanbul‘daki Bursalıların haberi olsun

Bahadır ayrıca, Bursa‘da Hanlar Bölgesi’ndeki Çarşıbaşı Meydan projesi bittiğinde bölgenin turizm açısından hareketleneceğini anlattı. Buna  Hisar bölgesi de eklendiğinde artık buralar yabancıların, turistlerin cirit atacağı mekânlar olacak. Firmalarımız ve markalarımız da buna şimdiden hazırlıklı olmalılar.

 

Bursaspor artık umut vermiyor 

Gelen yeniyor giden yeniyor. 2. ligin dibine adeta demir attık.

Bursaspor‘un hafta sonu sahasında Şanlıurfasporla oynadığı müsabakayı izledik. Gördük ki, sadece gençlerin çabası ile ayakta kalınamaz. Nitekim zirveyi zorlayan Şanlıurfaspor‘a 2-0 yenildik.

Bursaspor hızla bir alt lige doğru gidiyor. Umutlar her geçen gün tükeniyor.

Seyirci de kaçıyor. Bursa‘daki maçta tribünler bomboştu.

Takımın bırakın bir üst lige çıkmayı bulunduğu yeri koruması bile zor görünüyor.

Mali sıkıntılarla boğuşurken sportif sıralama elden kaçıyor.

Transfer tahtası açılamadığına göre bizim de artık Bursaspor‘dan ümidimiz kesildi.

Koca bir çınar hızla hiç de hak etmediği  derinliklere sürükleniyor.

Şehir de o kadar rahat ki, kimsenin umurunda değil.

O halde çok zorlamamak gerek.

Her şeyi kendi akışına bırakmalı.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X