İhsan Aydın
İhsan Aydın

Yine komünist damarları tuttu

Türkiye Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere kilitlenmişken, bugünlerde Avrupa Birliği üyesi komsu Bulgaristan’dan gelen haberler üzücü.

Bulgaristan yerel yöneticilerinin yeniden eski komünist liderleri Todor Jivkov damarı tutmuş.

Ülkede yüzyıllardır korunan Türk yerleşim yerlerinin isimlerini yeniden değiştirmeye başlamışlar.

Haberi gördüğümüz de yorumlarız diye not etmiştik.

Siyaset ve kent gündem yoğun olunca bugün fırsat bulabildik.

Bulgaristan’ın Eski Zağra Belediye Meclisi  838 Türkçe yer ismini Bulgarca’ya dönüştürme kararı almış.

Üstelik, bu karar Belediye Meclisi’ndeki üyelerin 39’unun evet, 2’sinin hayır, 4’nün de çekimser oylarıyla kabul edilmiş.

Karara hem Eski Zağra Müfüsü hem de Bulgaristan Müslümanlarının Başmüftüsü tepki göstermiş.

Bir bakıma baskıcı eski lider Todor Jivkov dönemine geri dönülmüş. Yer isimleri değiştirilerek yeniden kültürel asimilasyon başlatılmış.

Bulgarlar geçmişte Jivkov’un baskısıyla Türk adlarını da Bulgar ismine dönüştürmüşlerdi.

Kararın AB üyesi bir ülkenin yerel yönetimince alınıyor olması düşündürücü.

Bulgaristan’daki Türk nüfusu sindirme, baskı altına alma, kültüründen, dilinden ve dininden uzaklaştırmayı amaçlayan bu karar çok konuşulacaktır.

Karar iki halk arasındaki bağları da zayıflatacaktır.

Eski Zağra Belediye Meclisi’nin yanlışına Türkiye sessiz kalmamalı.

Bu kent ile kardeşlik ilişkisi kuran Türk belediyeleri var ise onlar da demokratik tepkilerini ortaya koymalı. Gerekirse, kardeşlik ilişkilerin askıya almalı.

Benzer bir askıya alma kararını, daha evvel sözde Ermeni soykırımı tasarısını tanıyan Bulgaristan’ın Filibe kenti ile kardeş olan Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi almıştı.

Yüzyıllarca aynı isimle anılmış yerleşimlerin ismini Bulgarca’ya döndürmekle o topraklarda yaşayan insanlara büyük bir saygısızlık yapılmıştır.

Eski Zağra Belediye Meclisi umarız bu yanlışından döner.

İki komşu ülkenin dostane yürüyen ilişkilerine böylesi bir dinamit konulmamalı.

Türkiye, soydaşlarının, soy bağının bulunduğu coğrafyada atılan bu densiz adıma sessiz kalamaz.

Bu konuda merkezi Bursa’da bulunan BAL-GÖÇ’ün de harekete geçmesi gerekiyor.

Çünkü; o topraklardan Bursa’ya göç etmiş on binlerce soydaşımız bu şehirde yaşıyor.

Atalarının doğduğu toprakların isimleri değişmemeli. 

 

Bursa’nın miting meydanı

 

Bursa meydansızlıktan çok çekti.

Yıllarca Atatürk Anıtı önü, Fevzi Çakmak ve Gökdere’de caddelerin kesiştiği noktalarda siyasi partilerimiz mitingler yapmak zorunda kaldı.

Yakın geçmişte Bursalılara meydan diye yutturulmak istenen projenin bugün devasa bir AVM’ye dönüştürüldüğünü de hepimiz biliyoruz.

Ama artık Bursa’nın meydan ihtiyacı çözülüyor.

Yıkılan Atatürk Stadyumu’nun yerine düzenlenen meydan siyasi parti mitingleri için adeta biçilmiş bir kaftan.

Kimseyi üzmeden, trafiği aksatmadan, merkez mahallelerdeki hemşerilerimizin yürüyerek, toplu taşıma kullananların da metrodan inip, kolayca ulaştıkları Atatürk Stadyumu Meydanı bir kez daha gösterdi ki, Bursa’nın ihtiyacını gidermek için doğru bir tercih.

Burayı ilk kullanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmuştu.

Önceki gün de CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce mitinginde görüldü ki, başka yer aramaya hiç gerek yok.

Hem siyasi mitingler hem halka açık konserler için uygun bir alan olan Atatürk Stadyumu Meydanı Bursa’nın ihtiyacını görecek durumdadır. Üstelik, Kültürpark ile bütünleşmesi de avantajdır.

Miting için caddeleri keserek, insanların yaşamlarını zorlaştıran alanlara bundan böyle siyasi toplanma izin verilmemeli.

Kaldı ki, Bursa yakın gelecekte gerçek meydanına kavuşacak.

Osmangazi Belediyesi’nin eski Santral Garaj’da dev kamulaştırma ile hayata geçireceği meydan projesi de gün sayıyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X