Sezonda 6 binden fazla amatör müsabakanın oynandığı bir kent olacaksın, Anadolu’dan çıkıp düşünce devrimi yaratacak uzun yıllar sonra bir ilki başaracak Süper Lig’de şampiyon olacaksın, hemen hemen her dönemde aktif yönetici çıkaracak, ülke futbolunun yönetiminde söz sahibi olacaksın ama son 10 yılda Süper Lig’de düdük çalan bir hakemin olmayacak!

Bu eşyanın tabiatına aykırı…

Pek çok Anadolu kentlerinde olduğu gibi Bursa hakemliğinde de yaşayan kısır çekişmeler, sen ben kavgaları, ego çatışmaları son 10 yılı aldı götürdü. Bu sürede pek çok yetenek bu kavgalardan dolayı küstü, yıldı, usandı, yaralandı ve bıraktı gitti.

Yazık olmadı mı?

Nihat Güner, Tahsin Kesiciler, Oğuz Arıkal, Salih Türktunç, Adem Vural, Eraydın Uysal, Nurettin Karakoç, Ahmet Çalışkan, Erhan Sönmez, Alparslan Bursalı, Fahri Ovacık, Şükrü Koskale, Ümit Akkuş, Bülent Demirlek, S.Cem İyihuylu, Ahmet Aköz, Rıza Tosunay ve ismini sayamadığım nice değerler hakem veya hakem yöneticisi olarak Bursa’nın hakemlik tarihine isimlerini altın harflerle yazdırmadılar mı? Bu kadar değere sahip, Anadolu’da kaç kent sayabilirsiniz?

Bugün 23 Nisan 2016  hem Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hem de Bursa hakemliğinin bayramı. Pırıl pırıl 28 yaşında gencecik bir delikanlı, Bursa’dan çıktı  ve Osmanlı-Antalya maçında uzun yıllar sonra düdük çaldı.

Çok gitmeyelim daha sezon başında, “3.Lig mi, 2.Lig maçı mı gelir” diye beklerken devre arası Süper Lig hakem kadrosuna alınacaksın, 3 tane PTT Ligi maçında düdük çaldıktan sonra çıkıp Eto’nun, Webo’nun, Motta’nın maçında düdük çalacaksın!

Çok sakin başladığı maçta deneyimli ağabeylerine nazire yaparcasına futbola izin verdi. İlk faul düdüğünü 6.48’de çaldı. Sanki uzun yıllardır bu ligde düdük çalan bir hakem havasındaydı. Kondisyonu çok iyiydi. Faul tespitlerinde doğruluk oranı çok yüksekti. İkili mücadeleleri iyi süzdü. Sarı kartlarını doğru ve yerinde kullandı. Penaltı beklenilen pozisyonların hepsini doğru yorumladı ve “devam” dedi. Kriz anlarını sakin tavrı ile iyi yönetti ve kabul gören bir hakemlik yaptı. Kritik pozisyon olmaması şansıydı. Futbolcular da ona karşı çok saygılıydılar. Goller temizdi.

Eksikleri var mı? Var tabii ki. Ancak, ligde ilk maçını böylesine sorunsuz tamamlamak onun adına bundan sonraki hakemlik yaşamı için çok önemliydi. Zaman içerisinde o eksiklerini de tamamlayacaktır.

Bu kadar kısa sürede böylesine mesafe kat edebilmek herkese nasip olmaz. Emeği geçen herkesi kutluyor ve Bursa hakem camiasını alkışlıyorum. Bir alkış da MHK’ye gönderiyorum. Böyle bir genç hakeme güvenip ligde bu kadar çabuk düdük verdikleri için.

Alkışların en büyüğünü ise ülke ve Bursa futboluna ve de Bursa hakemliğine verdiği destekten dolayı TFF Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Mustafa Çağlar’a gönderiyorum. Helal olsun.

Arda Kardeşler, “Ben de iyi bir hakemlik kumaşı var. Ben uzun yıllar ülke futboluna, hakemliğine, Dünya futboluna ve FİFA hakemliğine hizmet edeceğim” dedi.

Ben de inanarak ona “Şimdi daha çok çalışma zamanı. Seni kutlarım, başarılar dilerim. Allah yolunu açık etsin yar ve yardımcın olsun. Bu daha başlangıç, hadi seni göreyim ve hep gurur duyayım Arda kardeşim” diyorum…