Yazarımız MHK eski Başkanı Mustafa Çulcu, Yeşil beyazlı takımın bu sezonki durumunu masaya yatırdı
Ligdeki konumun kabul edilebilir bir tarafı yok. Şampiyon olmak farklı büyük takım olmak farklı bir şey. Bursaspor camiası hatalardan ders çıkarmalı.
Ligde artık son düzlüğe doğru giriliyor? Şampiyonluk, Avrupa kupalarına katılım ve ligde kalma yarışında hakemler ne kadar tesir altında kalır?
Lig zaten şekillendi gibi. Zorluk derecesi yüksek maç azaldı. Geçmiş yıllarda olduğu gibi oyunu ve hakemi bozan sorun yaratan oyuncu sayısı ligde yok denecek kadar az. Bu da hakemlerin işini kolaylaştırıyor. Şimdiler de hakemlik yapmak eski dönemlere göre daha kolay. Hakemler, şu ana kadar hatalarıyla yeterince sonuca tesir ettiler bari bundan sonra tesir etmesinler maçları başarıyla yönetsinler biz de onları alkışlayalım.
Hakem hataları neden bu kadar çoğaldı? Her hafta skorlardan çok onlar konuşuluyor…
TFF’nin hakemlere ekonomik, teknolojik, eğitim desteği ve yatırımları olağanüstü. MHK, ligi zaten 13-14 hakemle götürüyor. Maç alma sorunu yok, ekonomik sorun da yok ama skandal hakem hatalarının olmadığı hafta da yok!
Bence hakemler kalitesiz yönetiliyor. Ciddi bir güven sorunu yaşanıyor. MHK’nın yanlış politikası hakemlerin kısa sürede yıpranmasına neden oluyor. Onlar da bu durumdan son derece rahatsızlar. Eğer siz adaletli olursanız hakemlerden adaletli yönetim beklemeye hakkınız olur. Havaalanından hakemleri aldırmayı unutursanız, hafta arası oynanacak maçlara hakem atamayı unutursanız, hakemin adını, şehrini unutursanız, bir hafta önce çıktığı maçı unutup aynı takımın maçına ertesi hafta tekrar atarsanız, gelen tepkilerden sonra hakem değiştirmek zorunda kalırsanız, aynı etapta aynı hakeme cuma, pazartesi maç verirseniz, bunlara tanık olan hakemlerin size güveni kalmaz. Onlar da sahada güvenle hakemlik yapamaz.
“Lig şekillendi” diye bir giriş cümleniz var… Size göre kalan 9 haftada heyecan olmaz mı?
Ligin son 9 haftasına girilirken şampiyonluk yarışında Beşiktaş ve M.Başakşehir baş başa kaldılar. Deneyim, donanım, kadro kalitesi, yedek kulübesi zenginliği ve en önemlisi seyirci potansiyeline baktığımızda Beşiktaş şampiyonluğa daha yakın. M.Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı’yı takdir etmemek mümkün değil ama Şenol Güneş farkı başka. Bu farkı 2014-2015 sezonunda Bursaspor’da da net gördük. Bursaspor o sezon ligi 6.sırada tamamladı ama oynadığı futbol müthiş keyif verdi. Ligin ikinci yarısında Trabzonspor gerçeğini kabul etmeliyiz. Antalyaspor ve Kasımpaşa’nın çıkışı Teknik Direktörleri Tudor’un gidişine rağmen Karabükspor’un direnci göze batıyor. Osmanlıspor’un düşüşü dikkat çekiyor. A.Konyaspor ise eski havasında değil. Gaziantepspor’un bir maçı eksik olmasına rağmen takımların maç trafiğine, kadro kalitesi ve derinliğine baktığımızda ligin altında beklenen müthiş çekişme, heyecan yok ve de olmayacak gibi gözüküyor. Üst tarafta alt tarafta ligin bitmesine 9 hafta kalmasına rağmen erken koptu sanki şekillendi.
Ligin üst ve alt tarafının hemen hemen belli olması tribünlere nasıl yansır?
Bu kadar erken şekillenme ligin kalitesinin ne seviyede olduğunu da gösteriyor. Bakmayın siz “Avrupa’nın en pahalı 6.ligiyiz” diye hava attığımıza. Almanya 1.Ligi’nde seyirci ortalaması 19.165, Bundesliga’da ise 43.300. İngiltere Premier Lig’de 36.461, İspanya La Liga’da 28.568, İtalya Seri A’da 22.162, Türkiye Süper Lig’de ise 8.427…
Bursaspor’dan bahsetmediniz hiç? O kadar kötü mü gözüküyor dışarıdan?
Futbol şehri Bursa. Futbolda düşünce devrimi yapmış uzun yıllar sonra Anadolu’dan şampiyon çıkarmış bir şehir. Şampiyon olmuş, Şampiyonlar Ligi’nde, Avrupa kupalarında oynamış her türlü deneyimi kazanmış yeni bir stadı olan şehir. Futbola aşık taraftara hatta her kentte organize olan taraftara sahip olan şehir. Böylesine artıları olan bu şehrin takımı Bursaspor’un ligdeki konumunun kabul edilebilir bir tarafı yok.
İstenen ve beklenen; yönetimsel basit hatalardan uzak, istikrarı yakalamış büyük takım olmak. Şehrin sabırsızlığı da bundan. Tribünlerin boşluğunun sebebi mutlaka sorgulanmalı. Orası büyük bir mesaj içeriyor. Tamam, Bursaspor hakem hatalarından büyük sıkıntı yaşadı lakin bugünkü durum sadece hakem hatalarına bağlanmamalı. Şampiyon olmak farklı büyük takım olmak farklı bir şey!
Bence Bursaspor için bu sezon bitmiş görünüyor. Kalan 9 haftalık bölümde yeni sezonun hazırlıklarına şimdiden başlamalı. Kayıp bir sezonda geleceğin planlaması açısından gerçeği gören gözlerle kazanılmış 9 hafta olur. Bursa’nın futbol dinamikleri, akil adamları ve yönetimine çok iş düşüyor. Çünkü Bursaspor bu konumu hiç hak etmiyor.
Cüneyt Çakır’a artık Avrupa organizasyonlarında zorluk derecesi daha düşük maçlar veriliyor. Çakır çaptan mı düştü?
Cüneyt Çakır’dan her daim zorluk derecesi yüksek veya final maçlarını yönetmesini beklemek yanlış. Geçtiğimiz sezonlarda müthiş ve sürekli bir çıkışı vardı. Daha nereye çıkacak ki? Kendini UEFA ve FİFA’ya kabul ettirdi. Dünya markası oldu. Bu sezon 4 Şampiyonlar ligi ve 2 milli maç yönetti. Şimdi, 2-8 Nisan’da Dünya Kupası’nda görev yapmaya aday 53 hakemin katılacağı İtalya’daki seminere gidiyor. 20 Mayıs-11 Haziran tarihleri arasında U-20 Dünya Kupası’na UEFA’dan çağrılan7 hakemden biri ve bu kupaya 3.kez gidiyor. U-20 Dünya Kupası aynı zamanda 2018 Dünya Şampiyonası hakemlerinin kadro yapısının belirlendiği alt turnuva. Şampiyonlar Ligi veya UEFA’da mutlaka yarı finalde de maçı olacaktır. Bence çaptan düşmedi donanımı, tecrübesi ve markasıyla UEFA ve FİFA’nın vazgeçilmezi, usta hakemi konumunda. Bu konumu yarınlarda ona bu kurumlarda yönetici kimliğini de getirecektir.
Peki Türk hakemliği nereye gidiyor?
Ülke hakemliği, 2008’den bu yana Cüneyt Çakır’ın Dünya arenasında başarılarının arkasına sığındı. Hep hörgüçten yedi. Yerine yeni isimleri yetiştirip hazırlayamadı. UEFA’da Hüseyin Göçek fena değil. Ali Palabıyık, biraz kıpırdanıyor gibi. Halis Özkahya, sıkıntılı maç alamıyor ve seminere davet edilmedi. Mete Kalkavan ve Alper Ulusoy, varla yok arasında. H.Umut Meler ise daha yeni çıktı. Yurt içinde MHK’ların yanlış politikalar, ahbap-çavuş ilişkileri ve hakemlerin kötü yönetilmesi dışarıdaki temsil konumunu olumsuz etkiliyor.
A Milli Takım ve yabancı futbolcu sınırlaması tartışmaları hakkındaki düşünceleriniz? Bu arada, Milli maç sırası Bursa’ya da gelir mi?
Milli Takım için Finlandiya ve Kosova zorlanmadan geçilmesi gereken rakipler. Eğer bu takımlara takılırsak büyük sıkıntı olur. Esas zorluk Eylül ve Ekim’de. Burada alınacak puanlar 2018 Dünya Kupası’na gidiş için büyük önem taşıyor. Moldova maçında genç kadro gelecek için umut verdi. Ülke futbolumuzun gelişimi ve geleceği için yabancı sınırlaması ile uğraşmak yerine kaliteli yabancı tercihi ve de alt yapılarımıza vereceğimiz önem ile uğraşmalıyız. Futbol ülkesiysek, ki öyleyiz Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda mutlaka olmalıyız. Bursa’da genç milli maç dahi olsa tribünlerde en az 5-10 bin seyirci olur. Böylesine futbola aşık bir kente A Milli düzeyinde maç verilmemesini başta TFF Yönetim Kurulu üyesi sayın Mustafa Çağlar olmak üzere TFF Başkanı ve yönetimi tekrar gözden geçirmeli.