Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Bursa’nın başarısı tesadüf değil

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Numbeo’nun yaşam kalitesi en yüksek şehirleri araştırmasında Bursa’nın Türkiye’de birinci, dünyada 21. olmasını değerlendirdi: “Biz bunu görüyorduk. Bursa’nın yaşam kalitesini artırmak için
 

sorumluluk sahamızda olmayan alanlarda bile hizmet üretiyoruz. Bursa, doğal güzellikleri ve güçlü ekonomisiyle dünyanın en güzel şehirlerinden biri.”

Altepe, trafik sıkışıklığıyla ilgili de toplutaşımayı işaret etti. Büyük kamulaştırmalar yapıp, yollar açtıklarını ancak trafiğe her ay 6 bin yeni araç girdiğini hatırlatan Altepe, “Dünyada lastik tekerlekli araçların trafik sorununun tam olarak çözen ülke yok. Bursa’da bir uçtan diğer uca raylı sistem inşa ettik. Toplutaşıma tercih edilebilir” dedi.
 

Bursa, Numbeo’nun araştırmasına göre Türkiye’de yaşam kalitesi en yüksek şehir.
 

Dünyada da 21. sırada…
 

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’yle söyleşimizde, Bursa’nın yaşam kalitesini, trafik sorununu, belediyenin borç miktarını ve yerel seçimleri konuştuk.
 

DÜNYANIN EN GÜZEL ŞEHİRLERİNDEN BİRİYİZ
 

► Numbeo’nun araştırmasına göre dünyanın yaşam kalitesi en yüksek şehirleri listesinde Bursa, Türkiye’de birinci, dünyada 21. sırada. Bursa, hangi özellikleriyle sıralamada yerini aldı?
 

Öncelikle bu çalışma bizim dışımızda. Dünyadaki derecelendirme kuruluşları şehirlerin kalitelerini ölçüyorlar ve 6 ayda bir de sonuçları ilan ediyorlar. Biz, Türkiye ve Bursa olarak müdahale edemeyiz sonuçlara. Zaten açıklandıktan sonra duyuyoruz. Biz  5 yıl önce de Türkiye 1’incisiydik, dünyada da 48’inciydik. Daha sonra 38’inci ve 28’inci sıraya yükseldik, bugün de 21. sıradayız. Aslında biz bunu görüyorduk. Türkiye’de ilk 100’de olan da başka bir şehir yok. Peki yaşam kalitesi ne demek? Siz dünya nimetlerinden ne kadar istifade edebiliyorsunuz? Nimetlerden yararlanmanız için kazanmanız gerekiyor. Bu da şehir ekonomisiyle ilgili bir şey demek. Kazandığınız gelirle, nelere ulaşabiliyorsunuz, hangi konutta oturabiliyorsunuz, hangi etkinliklere katılabiliyorsunuz, nasıl bir tatil yapabiliyorsunuz, ne yiyip, ne içebiliyorsunuz?  Bu tamamen vatandaşın elde ettiği gelir ve ulaştığı nimetle ilgili bir durum.
 

 

DOĞAL GÜZELLİKLERİMİZ GÜÇLÜ BİR EKONOMİMİZ VAR
 

Bursa güçlü bir kent ve altyapısı sağlam bir şehir. Dünyanın en güzel dağı Uludağ, bu şehirde. Her köşesi yeşil, yüzde 50’si orman, geri kalanı verimli arazilerden oluşuyor. Denizi ve gölleri var. 115 km deniz, 180 km göl sahili var. Bursa, bu yönleriyle dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Bunlar olmazsa, insanlar Bursa’ya neden gelsinler?  Türkiye’nin farklı kentlerinden ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen heyetlerin Bursa’yı yatırım yapabilecek kentler arasında görmesi tesadüf değil. 1989 Balkan göçünde, soydaşlarımızın üçte ikisi Bursa’da yaşamayı tercih etti. Çünkü Bursa’da aradıklarını buldular. Bursa’nın yaşam kalitesinin yüksek olmasında ikinci faktör de güçlü bir alt yapısının olmasıdır. Bursa’da herkes üretimin içinde. Ya tarlasında çalışıyor ya da zanaatkârlık yapıyor ya da üretimin içinde.
 

 

KALİTEYİ ARTIRMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPIYORUZ
 

Şehrin kalitesinin yükselmesi çalışmalarında hep biz varız.   Büyükşehir Belediyesi olarak, konu ayırt etmeden her yerde çalışıyoruz.  Farklı  kurumların sorumlu olduğu alanlara hizmet götürüyoruz. Mesela Bursa’nın ticaret kenti olması için havaalanını çalıştırıp her türlü desteği veriyoruz. Kent merkezinden Yenişehir Havaalanı’na olan 50 km’lik mesafeye 1,5 yıl boyunca bedava yolcu taşıdık. Bugün de şehir içi ücretle taşıyoruz. Bu uygulama dünyanın neresinde var? Sadece kent merkezinde değil, Harmancık ve Gemlik gibi ilçelere de termal tesisler yapıyoruz. 100 milyonluk tek bir proje yapmak yerine 100 adet 1’er milyonluk projeler yapıyoruz. Zaten başarımızın da püf noktası bu. Tarım, spor, eğitim bizim işimiz demiyor, yapıyoruz.  Çünkü kentin üretimi arttıkça kalitesi de artacak.  Ne diyoruz? Yeşil Bursa.  Köylerde kanalizasyon dışarıya akmasın diye altyapı çalışmaları yapıyoruz. Ve artık köylerde sağlıklı su çekiliyor.  Bir yandan da dereler temiz akmaya başladı. Fabrikaların atıkları, yaptığımız kollektörler sayesinde  ovaya zarar vermiyor. Avrupa kentiysek bunu yapmamız gerekiyordu. Dere ıslah çalışmalarıyla ilgili ne yaptınız diye sorulduğunda Bakan Bey, ‘Biz değil Bursa Büyükşehir Belediyesi yaptı’ dedi. Bursa’daki sahilleri düzenledik, duşları temizledik ve insanların oturabileceği mekânlar yaptık.  Doğalgaz kampanyası başlattık. 2 bin dar gelirli aileye kendi imkanlarımızla doğalgaz bağladık, bu şehrin kalitesini artırmak ve fakir vatandaşlarımızın doğalgazdan yararlanması için. Ayrıca huzur da çok önemli. İnsanlar huzur içinde yaşamaz, geceleri rahat yürüyemezse, bir kent kalite şehri olamaz. Bu alanda da her yıl büyük mesafeler katettik. Nerde yıkılması gereken bir bina varsa yıktık, nerede karanlık bir nokta varsa aydınlattık. 60 bin metrekarelik park oluşturduk, Emniyet’i güçlendirdik. Yunus motosikletlerinden binalarına varıncaya kadar destek verdik. Kameraları kurduk. Artık Bursa’nın caddeleri dünyanın her yerinden izleniyor. Hiçbir kanun kaçağı rahat dolaşamaz Bursa sokaklarında. Şehrin güvenliği ve huzuru bizim için birinci sırada.  Emniyet, Jandarma ve Valilik çok güçlü bir şekilde çalışıyor, biz de her türlü desteği veriyoruz onlara. Bursa’da nüfus artmasına rağmen huzur bozulmuyor aksine artıyor. Huzurun olmadığı yerde hiçbir şeyin kıymeti yok.
 

 

100 BİN LİRALIK DAİRELER  DÖNÜŞÜMLE 400 BİNE ÇIKTI
 

Çürük binalarımız var. Evin değeri var 100 bin lira diyelim. Ve kimse oturmaz. O 100 bin liralık daireler 400 bine çıkıyor kentsel dönüşümle. Bugün 13 bin civarında daire yenileniyor. Havuzlu otoparklı, güvenli binalar inşa ediliyor. Yaşam kalitesi işte böyle arttı. Çürük binaları yıkıp, yerlerine yenilerini inşa edersek Bursa, Türkiye’ye örnek olur dedik ama kimse anlayamadı. Nilüfer Sitesi ile başladı kentsel dönüşüm, bugüne kadar 250’ye yakın site dönüşüyor. Bunların hepsi bir kriter. Bunun yanında Bursa’da bir tarihi eser, bir taş,  obje varsa hepsine el attık. Nerede han, hamam, cami, türbe varsa restore ettik. Ne oldu sonra? Bursa, UNESCO Dünya Kültürel Mirası şehirlerine girdi. Yaptığımız çalışmalarla surlara değer kattık. Şimdi İznik’i gündemimize aldık.  Havaalanı ulaşımını  bile açtık. Hiç havaalanı olan büyükşehir var mı Türkiye’de. Gemilerimiz çalışıyor, uçaklarımız çalışıyor.  Bir yandan da Bursa bir tarım şehri. Ürün Toplama Merkezi, Süt İşleme Tesisi kuruyor, her türlü ekipmanı dağıtıyor, sulama göletleri inşa ediyoruz. Bunlar tarımda verimi artırdığı gibi morali de yükseltiyor. Bundan 10 yıl önce Bursa’nın dünya çapında bir markası var mıydı? Bugün var. Bugün Bursa’da her türlü raylı sistem aracı üreten firma var, uçak yapan firma var, elektrikli araç yapan firma var, arıtma tesisi yapan firma var. Sporda bile her yerde tesis  kurduk. İlk yılımızda  Bursaspor şampiyon olacak dedik, destek verdik ve şampiyon olduk. Böylece Avrupa’da tanınırlılığımız arttı. Aynı şekilde Belediyespor ile Avrupa şampiyonluklarını gördük. 2 defa voleybolda Avrupa şampiyonu olduk. Bu yıl masatenisinde Avrupa şampiyonu olduk. Diğer branşlarda da şampiyon sporcular çıkardık.
 

 

TRAFİĞİN ÇÖZÜMÜ TOPLU ULAŞIMDA
 

► Söz konusu araştırmada Bursa, yaşam kalitesi en yüsek 1. şehir çıkıyor ama hâlâ trafik sıkışık. Trafik sıkışıklığı neden çözülmüyor?
 

Bursa topografik yapısı gereği 500 bin insanın yaşaması gereken bir kenttir.  Ama Bursa’nın merkezinde 2,5 milyon insan yaşıyor.  2,5 milyon kişinin yaşadığı yerde de herkes istediği gibi araç kullanmak istiyor. Bundan 30 yıl, hatta 10 yıl önceki Bursa ile bugünkü Bursa arasında bile büyük fark var.  Her ay 6 bin yeni araç çıkıyor trafiğe. Her ay da 4 bin konut satışı var. 10 yıl önce Çevre Yolu yoktu. Ama bugün şehir içinden otobüsler, kamyonlar, TIR’lar geçmiyor artık. Ben meclis üyesiyken Görükle’den Kestel’e kadar 28 tane trafik lambası vardı.  Şimdi  yok.  Ancak hiçbir  metropolitan şehirde lastik tekerlekli araçlar için tam bir çözüm üretemezsiniz. Yine de biz yapabildiğimiz kadar yol yapıyoruz. Her köşede kavşak ve viyadükler yapılıyor. Şehrin içinden boydan boya caddeler açılıyor. Belediye başkanlarının başarısı kamulaştırmalarla ölçülür. Çünkü yüksek maliyet gerektirdiği için kamulaştırmadan kaçarlar. Ama Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin en fazla kamulaştırma yapan belediyesidir. Sadece bir cadde için 500 bina kamulaştırdık. 
 

► Hangi cadde?
 

Çelebi Mehmet, Hüdavendigar ve Yunus Emre bulvarlarını birleştiren  cadde.  200 trilyon kamulaştırma bedeliyle açıldı o cadde.  Bunun yanında Köklü Cadde’de 36 bina yıktık. 36 tane de Mollafenari’de yıktık. Vişne Caddesi’nde 25-26 bina yıktık. Ancak bunların yapılması demek herkesin rahatça trafiğe çıkacağı anlamına gelmiyor. Dünyanın her yerinde öncelik toplu ulaşım. Raylı sistemler bunun için yapılıyor. Eğer İhsaniye’de, Ataevler’de, Kestel veya Gürsu’da oturan bir kişi evinden arabayla çıkıp, Heykel’de  pideli köfte yiyeyim diyorsa sıkıntı yaşayacak. Hatta yarın öbür gün daha da zorlanacak.  Bugün aracını otoparka 5 liraya koyarken yarın 50 liraya çıkacak. Biz bu noktada toplu ulaşımı yaygınlaştırıyoruz.  Şimdi İstanbul Caddesi’ne yapıyoruz. Artık her mahalleden Terminal’e bir otobüs kalkmayacak. Çünkü Terminal’in içine kadar raylı sistem girecek. Böylece trafikten otobüsler kalkacak ve yollar nefes alacak. 
 

► UKOME, Ankara Yolu’nda bazı minibüs hatlarının (Kestel, Gürsu, Karapınar, İsabey) güzergâhını değiştirmiş, aşamalı olarak tüm minibüslerin BursaRay istasyonlarına dikey yolcu taşımasını hedefliyordu. Ancak bu kararlardan geri dönüldü hep. Neden?
 

Raylı sistem yaygınlaşıyor. Biz tüm bölgelerde bisikletli ulaşımı öne çıkarmaya çalışıyoruz. Ayrıca besleme hatlarını yoğunlaştırıyoruz.  Proje detaylarının hazırlanıp, zemin etütlerinin yapıldığı metro, Yıldırım’a gelecek. Raylı sistem kullanılmadığı zaman trafikte sıkıntılar yaşanır. Raylı sistem olduktan sonra araçla gitmenin ne anlamı var?
 

 

ÖDENEBİLİR BORCUMUZ VAR
 

► Büyükşehir Belediyesi’nin borç miktarının yüksek olduğu söyleniyor. Ne kadar borcunuz var?
 

Belediyeler para biriktirmez, kasalarında para değil, projeler birikir.  Bizim de bekleyen yüzlerce projemiz var.  Bir yandan da ödediğimiz krediler var geçmişten gelen borçlar da dahil.  Bize tanınan limitin üstünde değiliz. Bütçenizin 1,5 katına kadar borçlanmanıza izin veriliyor. Aksi halde gelirleriniz kesintiye uğruyor. Diyelim ki 4 milyar bütçeniz var en fazla 6 milyar borçlanabiliyorsunuz. Bizde böyle bir durum söz konusu değil.  Kesinti uygulanmayan az sayıdaki belediyeden biriyiz.  Geçmişte sorumluluk alanımız 256 km ve 250 mahalleyken, bugün 1076 mahalleden ve 17 ilçeden sorumluyuz.  Tabii ki kredi kullanacağız. Yol yapılacaksa 10 yıl beklemeyiz ki. Devamlı üretiyoruz. Her yıl daha fazla kaynak bulup, hedef büyütüyoruz. Bir imar rantı varsa, bu kişilere değil belediyeye  kalıyor. Mesela su fabrikasını açacağız. 19 bin metrekare kapalı alanı olan fabrikada Uludağ’ın sularını şişeleyip satacağız. Bu bir gelir kaynağı demek. Biz oturup, Ankara’dan para gelsin diye beklemiyoruz.
 

 

BAŞKAN  OLDUKTAN SONRA İŞLERİMİ TASFİYE ETTİM
 

► Seçimler yaklaşıyor. Recep Altepe, Büyükşehir adayı diyebilir miyiz?
 

Belediyede 24 yıl, siyasette de 39 yıldır görev yapıyorum. Hiçbir zaman kendim göreve talip olmadım. Elimden geldiği kadar proje üretiyorum. Aday olup olmamam bana bağlı değil. Belediye başkanının performansı iyiyse , halkta karşılığı var ve görevine değer katıyorsa devam eder, yoksa edemez. Zaten değer katmıyorsa biz de devam etmeyiz. Onun için bu yapılan çalışmalarda görevimize devam ediyor. Biz başkan olduktan sonra  diğer işlerimizi tasfiye ettik. Zaten bir belediye başkanının başka işi olmaması lazım. Parayla, pulla işi olmaması gerekir. Tamamen kendini Bursa’ya vermesi gerekiyor. Bursa halkı memnunsa üretilen işler hedefleri aşıyorsa devam edeceğiz demektir. Şu anda da önemli bir problem görünmüyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X